Ankara Resim ve Heykel Müzesi

Müze dört eser ile başlayıp şuan sayısız esere ev sahipliği yapıyor. İçerideki eserlerin hepsi birbirinden özel ve güzel. Ne yazık ki ülkemizde yalnızca sanata ilgisi olan insanların geleceği gerçeği beni üzüyor olsada tüm gençlerin bir şekilde bu eserleri görmesi gerektiğini düşünmekteyim. Lütfen gittiginizde eserlere dokunmayın uzaktan inceleyin. İyi gezmeler :)

Resim ve heykel müzesinin hemen dibinde bir de Etnografya Müzesi mevcut. Gitmişken iki müzeyi birden gezebilirsiniz. Girişi müzekart ile hallettim. İçerisi gayet ferah ve güzeldi. Gidip görülmesi gereken bir yer. Ayrıca ülkemizde müze kültürü olmadığı için bi yoğunluk da yoktu :) Sessiz sakin bir ortamda eserleri seyredip çıktım.

Ulus ve Sıhhıye arasındadır. Ama Sıhhıye den daha yakın ve bulmak daha kolay. Sıhhıye köprüsünün altında iniyorsunuz Dil Tarih Coğrafya Fakültesi yanındaki yoldan İbni Sina ya doğru çıkıyorsunuz. Yolun sol tarafında Dil Tarih in kitap satış yeri var. Burayı geçer geçmez sol tarafa giden bir ara yol var. Bu yol 200 mt ileride sol tarafınızda kalan Resim Heykel müzesine ulaştırır sizi. Yeri kolay yani. İçeri girince muhteşem bir mimari karşılıyor sizi. 2 katlı bu yapının üst katı olağanüstü resim ve heykellerin sergilendiği kısım. Alt kat ise konser salonu. Üst kattaki tablolara bakmaya doyamazsınız. Anlatmakla olmaz görmeniz gerekir. Pardon muhakkak görmeniz gerekir. Ancak özellikle bahsetmek istediğim yer alt kat benim. Burada bir konsere bilet bulup girebilen şanslı insanlardan iseniz muhteşem bir konser salonu görmeye hak kazandınız demektir. 2 balkon katı olan harika bir yapı burası. Her bir detay, estetik güzellikte yapılmış. Sahne gayet geniş ve güzel. Seyirci her yerden sahneye hakim. Akustik gayet başarılı. Tek eksi diyebileceğim görsel olarak çok güzel ama oturum olarak çok sert olan koltuklar. Burayı görmenizi tüm kalbimle isterim sevgili Ankara halkı.

✓ Konumu çok açık bı yerde . Hem otobüsle hem de Ulustan yürüyerek ulaşabilirsiniz . Girişlerde müze Kart geçerli . Binadan Atatürk övgüyle bahsedermis . Gerçekten daha kapıdan girmeden insanı büyülüyor. Her detayı çok güzel . Birçok ünlü eserin sergilendiği harika bı müze . Birden fazla salon var ve her salon muntazam şekilde dekore edilmiş . Renkler , ışıklar o sanat eserlerine ayrı bir hava katıyor . Uzun uzun izleme isteği uyandırıyor . İçerisi serin . Sıcak Ankara günlerinde geldiyseniz sizin için gezmesi daha da zevkli olacak emin olun :)

Her Türk çocuğunun görmesi gereken bir müze. Sanatın hayatın içinde olması gerektiğinin bir tezahürü. Nice sanat dolu zamanlara, ülkem adına. İnşallah yeni sanatçılara daha fazla yer verilmesi dileğiyle.

Ankara'daki şüphesiz en güzel müzelerden biri. İçinde farklı sanat akımlarını benimsemiş usta isimlerin başarılı resimleri ve heykelleri sergilenmektedir. Şahsen en çok etkilendiğim eserlerden biri Hüseyin Avni Lifij'in "Karagün" adlı eseri. Ayrıca soyut çalışmalar en anlamlı bulduğum çalışmalar serisi. Görülmesi gerektiğine inandığım değerli bir müze.

Resim ve heykel müzesi ile etnografya müzesi yan yana. Ben etnoğrafya müzesinde “Türk odası” kısmını çok beğendim. Resim müzesindeki eserlerin bir kısmını çok gereksiz buldum. Tekrar gitmem ama görmüş oldum. Çalışanlar tatlıydı. Sergide güvenlikler sürekli dolaşıyordu. Tek olumsuz yanı içerisi aşırı soğuk😅 Klimalar çok soğutuyor odaları. Ben çok üşüdüm mesela. Gidecek olanlar çok ince giyinip gitmesin😅

Müze içi bir harikaydı. Günübirlik gezi için gittiğimizde gezme fırsatımız oldu. Vakti olanların birkaç saatini orada geçirmesi eserleri tanımaları için daha faydalı olacaktır.

Ankara'ya gidince kesin görülmesi gereken bir yer. Ünlü ressam ve yazarların bir çok eseri sergileniyor. İç mekan tasarımı büyüleyici. Müze kartı gerekli gezmek için.

Türkiye'nin en meşhur müzelerinden biri. Eski Türk Ocağı binası olan müze binası; mimari açıdan da görülmeye değer bir eser. Her sanatseverin mutlaka görmesi gereken bir müze. Etnografya Müzesi binası ile yan yana bulunuyor. Ayrıca bahçesinde de yüksek bir konumda olması sebebiyle harika bir Ankara manzarası var. Bu müzede en sevdiğim eser; Osman Hamdi Bey'in, "Silah Taciri" tablosu..

Etnografya müzesinin yanında bulunan müze. Otoparkı mevcut, etnografya müzesi ile ortak ve ücretsiz. Hafta sonu ve öğle saatlerinde otopark yoğun oluyor. Müzede çeşitli ressamların ve heykeltıraşların nadide eserleri bulunuyor. Ankara’da gezilmesi gereken önemli müzelerden bir tanesi.

Çok başarılı düzenlenmiş bir müze. Ulustaki hayran kaldığım yapılardan bir tanesi zaten yanı başında Etnografya müzesi mevcut gelmişken ikisine birden kombo yapılabilir. Müze kart geçerli pazartesi günleri kapalı.

Mimari ve tasarım açısından göze çok hoş görünen bir yapıya sahip. Sanat eserleriyle ilgili yeterli düzeyde bilgi paylaşılmış, anlaşılabilir bir dil kullanılmış. Mekan iç tasarım olarak gayet ferah ve güzel aydınlatılmış. Eşyaları koymak için dolap bulunduruyor olmasıda artı bir özellik.

Etnografya müzesi ile aynı bahçede. Ankara manzarasının keyfini çıkarıp iki müzesi de gezebilirsiniz. Birçok ressama ait eserleri görmek mümkün.

Ankara'da ziyaret edilmesi gereken bir müze. Konumu itibariyle de diğer müzeler ile kaleye çok yakın olması ve ulaşım kolaylığı, ziyaret için mazeret bırakmayacak kadar elverişli.

İlk bakışta louvre müzesini animsatsa da ha biraz küçüğü diyelim. Resimlere ilgisini olanlar için tavsiye edilir. Mimarisi ve içerideki eserler ile harika bir yer

Türk resim sanatının son iki yüzyılına özet bir seçki.Değerli,görülmeye değer.Ankara'nın göbeğinde,ama yeterli ilgi görmüyor maalesef.

Çok güzel bir müze. Benim için asıl önemlisi ise Türkocağı Sahnesinin bulunduğu müze olması. Atatürk, sahnenin üst katındaki locadan oyunları izlermiş.

Eski Türk Ocağı binası, Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmete devam ediyor. Çok güzel bir mimarisi var. İçerideki eserler bir birinden güzel. Konum itibariyle merkeze yakın ve çevresinde gidilebilecek bir çok müze var. Müzenin kendi otoparkı var. Müzekart geçerli öğretmen ve öğrencilere ücretsiz.

müze beklediğimden çok daha güzeldi ve hem dizaynı hem içerisindeki eserler büyüledi beni. aralarından bu üçü en sevdiklerimdi. çok düzenli bir biçimde tasarlanmış hem sanatçılara göre hem de dönemlere temalara göre ayrılmış ve içerisinde ilerlerken zamanda da yolculuk yapıyorsunuz. mutlaka gidin!!

Çok beğendim park yeri sıkıntısı da yok. Müze kart ile rahatça girebilyorsunuz müze kartı olmayanlar için ücret ne kadar bilmiyorum

Giriş müzekart. Emanet dolabı mevcut. Hediyelikler çok pahalı. Müzekart ile hem hediyeliklerde hem de kafe bölümündeki bazı yiyecek içeceklerde indirim sağlanıyor.

Etnografya müzesinin hemen yanında bulunan harika mimariye sahip bir müzedir. Müze kart geçerlidir. Flaş kullanmadan fotoğraf ve video çekimi serbest. İçeride emanet dolapları mevcut. Kesinlikle gezilmesi gereken müzelerden biri

Müzekartın geçerli olduğu, kış uygulamasında 17.30’da kapanan aynı bahçede Etnografya ile komşu olan müzedir. Gezmesi keyifliydi birçok sanatçının farklı konularda çalışması mevcuttu gezerken zaman çok hızlı geçti. Heykel resim çalışmalarına göre daha kısıtlıydı ama beraber uyum içindeydi. Ankara’ya gelmişken gezilmesini tavsiye ederim.

Resim Heykel ilgisi olan arkadaşlar için harika bir müze... Konum olarak son derece merkezi. Resim Heykel Müzesi ile Etnografya Müzesi aynı bahçe içerisinde yer alıyor. Konuma ulaşınca ikisi beraber rahatlıkla gezilebilir.

Ne kadar çok bilmediğimiz sanatçımız varmış girince hem büyülendiğim hem de cahil hissettiğim bir müze oldu. Müzekart geçerli.

Fikret Mualla'dan Devrim Erbil'e, Nuri İyem'den İbrahim Çallı'ya ve Abidin Dino'ya... Tam bir yıldızlar geçidi.

Ankara'da gezilip görülmesi gereken kültürel noktalardan biridir. Hem tarihi hem de sanatsal anlamda önemli bir yapı.

Mutlaka gidip görmelisiniz. Özel eşyalarınızı kilitli dolablara koyabilirsiniz. İkinci gidişim çok güzel tablolar var. Özellikle savaş zamanını anlatan tablolar muazzamdi.

Bir çok Türk ressamın tabloları mevcut. Ankarada yaşayan herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir müze. Müzekart ile giriş yapabilirsiniz.

Büyük, kesinlikle gezilmesi gereken bir müze. Ulaşımı kolay ve muzekart geçerli. Kartınızı unutmuş olsanız bile muzekart uygulamasını indirip giriş yaptığınızda kartların kısmından oluşturacağınız barkod ile kolaylıkla müzeye giriş yapabilirsiniz. Müzeyi gezmek için en az 2 - 2.30 saatinizi ayırmanın tavsiye ederim. İçeride çok güzel eserler var . Salonlar resimlere göre kategorize edilmiş ve isimlendirilmiş. İçerideki atmosfer hissedilmeye değer. Ankara'da her bulunusumda garip bir his kaplar içimi, çok da tarif edemediğim, biraz buruk, biraz gururlu, biraz cesaret, biraz hüzün, biraz tadı damağımda kalan bir his, hem tamamlanmışlık hem de sanki bir yanım eksik kalmış gibi... işte bu müzenin daha bahçe kapısından girerken bu hissiyatım yoğun bir şekilde belirdi. Fakat bilmiyordum ki Yandaki etnografya müzesine gittiğimde bu hissimin vücudumu karıncalandıracak kadar yoğunlaşacağını... 🇹🇷🇹🇷

Keyifli vakit geçirilir, fırsatını bulunca değerlendirin.

Çok zevkli döşenmiş bir müze. Çok ferah ve gezmesi keyifli. Resimler çok güzel. Heykel pek fazla yok ama çok güzel resimler var. Adını duymadığınız çok yetenekli ressamlarla tanışabilirsiniz. Ailece mutlaka gezilmesi gereken bir müze. Tavsiye ederim.

Birçok ilke ev sahipliği yapan bu müze ihtişamlı mimarisi ve birbirinden kıymetli eserleri bünyesinde barındırıyor. Kesinlikle gidilmeli. Müze kart geçerli ve hemen yanın da Etnografya Muzesi bulunmakta e onu da görmeden dönmeyin tabi😊

Binanın tarihi ve mimarisi muhteşem kesinlikle görmeğe değer.. Sergilenen eserlerde öyle.. Şaşırdığım bir durum: Kocaa müzede heykel çok az denecek kadar az..

Yeniden restore edilen, ressamlar ve akımlara göre düzenlenen Resim ve Heykel Müzesi her zaman insana yeni bir bakış katıyor. Bu yıl bir de 100.yılımız için yeni bir sergi de eklenmiş. Çok anlamlı olmuş. Bunun dışında müzede binanın mimarıyla ilgili de bilgileniyorsunuz. Gittiğinizde özellikle merdivenlere asılı tabloları, Ergenekon 1 ve Ergenekon 2 tablolarını, dikkatle incelemenizi öneririm. Çini koleksiyonundan da örnekler var yine. Sadece heykel olarak az eser sergileniyor. Müzede ayrıca diğerlerinden farklı olarak çantanızı emanet dolabına kilitliyorsunuz, keşke her müzede olsa rahat rahat gezeriz böylelikle. Müzenin bu yıl alt katında UNESCO tarafından Aşık Veysel Şatıroğlu yılı ilan edilmesinden dolayı bir sergi alanı da eklenmiş, gayet doyurucuydu.

09-17 arası açık. 18-25 yaş Müzekartla giriş yapılıyor. Müzekartınızı unuttuysanız Türkiye’nin müzeleri uygulamasını indirip bankoda barkod numarasıyla ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz . Müzekartınız yoksa ve 18-25 yaş aralığındaysanız 60 lira ücret ve kimlikle tüm müzelerden çıkartabiliyorsunuz. Ulaşım kolay . Sıhıye, opera bölgesinden geçen herhangi bir toplu taşıma aracına binip 5-15 dklık yürüme mesafesiyle ulaşabilirsiniz

Müze koleksiyonunda Türk ressam ve heykeltıraşlara ait çok güzel eserler var. Müzekart geçerli. Girişte emanet dolapları mevcut. Bazen girişteki Türk Ocağı Sahnesinde çeşitli konserler düzenleniyor. Hemen yanı başında bulunan Etnografya müzesiyle beraber mutlaka ziyaret edilmeli.

Ankara Resim ve Heykel Müzesi, kültürel bir hazinedir. Bu müze, sanatseverler ve tarih meraklıları için büyüleyici bir mekan sunuyor. Ziyaretçiler, Türk sanatının çeşitli dönemlerinden eserleri içeren bu müzede unutulmaz bir deneyim yaşayabilirler. Müze, büyük bir koleksiyonla sanatın farklı yönlerini tanıtıyor. Burada, Osmanlı İmparatorluğu döneminden modern Türk sanatına kadar uzanan eserler bulunmaktadır. Ziyaretçiler, büyüleyici resimler, heykeller, seramikler ve diğer sanat eserleri arasında kaybolabilirler. Müze, sanatsal yetenekleri keşfetmek isteyenler için harika bir fırsat sunuyor. Sanatın zengin tarihini ve gelişimini keşfetmek için bu müzeyi ziyaret etmek, hem yerel halk hem de turistler için önerilen bir aktivitedir. Ayrıca, müzenin konumu, şehir merkezine yakın olduğu için ulaşım açısından da oldukça elverişlidir. Ankara Resim ve Heykel Müzesi, sanata ilgi duyan herkes için ilham verici bir yerdir ve bu müze, Türk kültürünün ve sanatının derin köklerini keşfetmek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

Pazartesi hariç diğer günlerde gün içinde açık oluyor. Boş zamanımı değerlendirirken müzeyi geçmek güzeldi. Emanet dolabına çantanızı koyarak geziyorsunuz. Yanınızda telefon olabilir ancak flaşla çekim yapmadığınız sürece sıkıntı yok. Yalnız çok fazla tablolara yaklaşmamaya çalışın, bazen yanından geçerken insanlar uzak olduğu halde alarm sistemleri müthiş çalışıyor, alarmlar anında ötüyor. İçerisinde müze tarihi ve kurulduğu dönemi anlatan sergi de var. İlk girişin yanında zaten o sergiyi görüyorsunuz. Yukarıda odaların içerisinde odalar var, ancak koridoru takip ederseniz yönünüzü rahatlıkla bulursunuz. Zaten görevliler çok ilgiliydi, asla sizi gezerken yalnız bırakmazlar. Hatırlıyorum da bu sağdan sola doğru gezme kuralı bile biz sınıfça gezdiğimizde yaklaşık 10 yıl önce bile vardı. Resimler çok güzeldi, ancak çoğunu unutmuşum. Geldiğimde bazılarını hatırladım. Bence bu müzeyi herkes ziyaret etmeli, desen ve renk uyumu her birinde eşsiz güzel...

müzekart geçerli. ankaradaki en güzel müzelerden biri, kesinlikle gidilmeli. tablolar sizi dönemin atmosferine alıp götürüyor. yalnızca haftasonu biraz kalabalıktı.

Çok düzenli sakin bir ortamda harika eserleri görebileceğiniz süper bir müze.

Müze kartı ile giriş yapılıyor. İçeri de birbirinden değişik , güzel eserler mevcut çocuklarınız ile gidebilirsiniz otobüsle gelindiğinde sıhhıye de inilip 15 dk yürüme mesafesi var . Gezip görülmesi gereken bir yer kesinlikle tercih edin . 🙂

Müze kart ile giriş yapabiliyoruz. İçerik ve iç mekan çok güzeldi. Gezilmesini tavsiye ederim.

İçerde atmosfer harika,güzel dizayn edilmiş ama resimlerin sayısı yetersiz , heykel sayısını hiç söylemiyorum bile Resim müzesi demek daha doğru olur.Hemen yanında Etnografya Müzesi var.Müzekart geçiyor.

Bahçesi, binası çok güzel. İçerisi de çok güzel dizayn etmişler. Çok etkileyici eserler var mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.

Ankara'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekan. Eserler akımlarına göre ayrı salonlarda sergileniyor. Salonların girişlerinde duvarda bulunan kutucuklarda broşür şeklinde hazırlanmış bilgiler mevcut. O salonda bulunan eserler ve sanatçılar hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Kendiniz inceledikten sonra bir de oradaki bilgiler doğrultusunda tekrar incelediğinizde eserlere karşı farklı bir bakış açısı edinebilirsiniz. Mekanın tasarımı da ayrıca etkileyici. Müze kart ile ücretsiz giriş yapılabiliyor. Su veya çanta ile girilmiyor, girişteki emanet dolaplarına bırakılıyor. Hafta sonu olduğu için biraz yoğunluk vardı. Yaklaşık 2 saat ayırabilirsiniz. Heykele nazaran tablolar daha fazla. Ayrıca dışarıda aşağıdaki küçük kafede müze kart ile indirimli şekilde yiyecek içecek alınabiliyor. Biz çok beğendik ve herkese de tavsiye ediyoruz.

Mükemmel , salona girişte kendinizi iyi ve özel hissetmeye başlıyorsunuz hayal kurmamanız imkansız gülümsüyorsunuz. En son Kültür Bakanlığı Anadolu dans topluluğu gösterimine katıldık harikaydı. Tebrik ediyorum.Ankara da yaşamak güzel bir ayrıcalık 🇹🇷

Eski Türk Ocağı binası, Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmete devam ediyor. Harika bir mimarisi var. İçerideki eserler bir birinden güzel ve değerli. Görsel bir şölen sunuyor. Bulunduğu konum çok güzel. Ulaşım yönünden rahat. Ama müzeye merdivenli bir çıkış olduğu ve salonlar arasında merdivenli iniş-çıkışlar olduğu için, tekerlekli sandalyeyle giriş ve gezi çok zor.

Muhteşem ötesi bir yapı hayran bırakıyor kendine. Müze düzeni çok muntazam çok güzel yönlendirme yapılmış rahat ve seri bir şekilde geziliyor. İsmini duyduğumuz resmini kitaplarda gördüğümüz ünlü tabloları canlı olarak görmek çok keyif vericiydi. Müze kartla giriş yaptık müze kartı Anadolu Medeniyetleri Müzesinde çıkarttık 60tl ücreti vardı. Etnografya Müzesi ile de aynı bahçe içeresinde bulunuyor.

Ankara Ulus'ta yer alan birçok cumhuriyet sanatçısının en nadide ve popüler eserlerinin olduğu müze. Giriş müze kart ile, müze kart yoksa 70₺, öğrenci indirimi yok. Ankara'da olan ya da yolu düşen herkesin tarihimiz hakkında farkındalığı oluşması için ziyaret etmesini tavsiye ediyorum.

Türk ocakları binası. 100 yıla yakın tarihi ve tüm ihtişamı ile yeniden hayat bulmuş. Gezmesi çok zevkli mimarisi harika. Dışarıda oturma alanı mevcut. Zevk alarak vakit geçirdiğim bir müzeydi. Müze kartı geçiyor, kartınız yoksa 35 TL. İyi eğlenceler.

Müzeye metroyla gidecekler “Sıhhıye Durağında” inip yaklaşık 10 dk yürümeyle mekana varabilirler. Yalnız yokuş çıkacağınızı bilerek hareket edin. Mekanın mimarisi ve içerisindeki eserler gerçekten çok güzel ve kıymetli. Müzeye girdikten sonra emanet eşya dolaplarından da ücretsiz yararlanılabiliyor. Her dönem ve konu için odalar ayrılmış. Her odanın da girişindeki duvara asılı sepette, içerdeki çoğu eser hakkında bilgilendirme tabletleri var. Dileyen ordaki tanıtıcıları alıp, eserleri daha iyi inceleyebilirler. Müzenin kapanış saati 18:00 olmasına rağmen müze görevlileri 17:15 ten itibaren “müzemiz kapanıyor” demeye başlıyorlar.

Dolu dolu, kaliteli eserlerle bezenmiş müthiş bir müze. Kesinlikle gidilmeli. Ayrıca girdiğiniz odalarda kapı yanında A4 boyutlu, eserleri ve sanatçının düşüncelerini anlatan kartlar var. Zaten yanında etnografya müzesi var gitmişken bir taşla iki kuş vurursunuz. (Müze eseri olan eklediğim fotoğraf, Zülfü Livaneli 'Balıkçı ve Oğlu' eserinde balıkçının oğlu Deniz ölmeseydi yaşanacak tabloyu anımsattı bana. Paylaşmak istedim:)

Pop art ve modern sanat adı altında müzede bulunmayı hak etmeyen, eser denilemeyecek bir takım "şey" ler yerlerini klasiklere bıraksa daha iyi olacak. Bunun dışında iyi.

Türkiye'nin değerli sanatçılarının nadide eserleri ile oldukça özenle hazırlanmış bir yolculukta buldum kendimi. Ankara'da kesinlikle ziyaret edilmesi şiddetle tavsiye edilen bir müze

Kırtuluş Savaşı bölümünde gülünç denecek tablolar vardı. Bırakın Atatürk’ü başka her türlü insana benzetmişler. Tarih konulu tablolara böyle yorum katılması saygısızlıktan başka bir şey değildir. Girişte Çantaların çıkarılması gerektiği tembihlenirken dolaba bırakılması isteniyor, ancak içeride devrilme ihtimali olan 3 eser var sadece. Gezerken güvenliklerin garip bakışları ile rahatsız edilmemek pek de mümkün değil açıkçası. Yandaki etnografya müzesinden örnek alınması gereken bir müze.

Ankara'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri diyebilirim. Müzeye girmeden önce yapının mimarisi sizi etkiliyor. İçerdeki eserler birbirinden güzeller. Müze kart geçerli. Ayrıca bahçeye girdiğinizde Etnografya Müzesi ile Resim ve Heykel Müzesi yan yana. Aynı gün içerisinde her iki müzeye de bakabilirsiniz.

Etnografya müzesi ile aynı bahçede.Ankara manzaralı bahçesi.Bazen alt kat yan tarafta sergi salonunda kişisel sergiler var orayı da gezebilirsiniz

Birbirinden güzel eserler nizami bir şekilde sunulmuş. Birbirinden güzel her biri. Eserleri incelerken oturmak için alanlar olması da gerçekten çok güzel, hem dinlenmek hem de daha detaylı bakabilmek için. Müzede sadece anlamsız ve sürekli bir bip sesi vardı, oradan bir yıldız kırdım. Çok rahatsız edici olmasa da bu kadar güzel bir müzeye yakışmıyor.

Gerçekten sanatın sanat olduğu bir yer... Kışın gidiyorsanız kapanış saatlerini ona göre kontrol ettiğinizden emin olun.

I. Ulusal Mimarlık Dönemi'nin en görkemli yapılarından biri olan Ankara Resim ve Heykel Müzesi binası, 1927-1930 yılları arasında “Türk Ocakları Genel Merkezi” olarak inşa edilir. 1926 yılında açılan yarışmada, Atatürk’ün direktifleriyle Namazgâh Tepesi’nde Etnografya Müzesi’ni yapan Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu'nun projesi birinci olur ve yapının inşasına başlanır. Böylece Ankara’nın tam kalbinde yer alan Tepe’nin günümüze uzanan silueti de şekillenmiş olur. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Buradan ayrılmayı istemiyorum. Yapan eller sağ olsun” diyerek bahsettiği Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun bizzat kendi elleriyle yaptığı tezyinatlarla süslü Türk Salonu, geleneksel motiflerle bezeli görkemli konser salonu ve modern yöntemlerle sergilenen paha biçilemez eserlerin bulunduğu Ankara Resim ve Heykel Müzesi, birçok ilke de ev sahipliği yapmıştır; 1931 yılında ilk Türk Tarih Kongresi bu binada yapıldı, Görkemli konser salonunda ilk Türk Operası “Özsoy” 1934 yılında ilk kez sahneye konuldu. Bina, 1975 yılının Aralık ayında resmen Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne resim ve heykel müzesi olarak kullanılmak üzere tahsis edilir. O yıllarda hayatta olan binanın mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’nun nezaretinde Mimar Abdurrahman Hancı’nın projesiyle aslına ve yeni amacına uygun bir şekilde restore edilmeye başlanır; 2 Nisan 1980 tarihinde de törenle müze olarak hizmete açılır. Müze, Asya-Avrupa Sanat Bienali, ulusal-uluslararası sergi organizasyonları, çeşitli sempozyumlar, toplantılar, konferanslar ve konserler gibi etkinliklerle Ankara'nın kültür ve sanat ortamına yeni bir renk ve hareketlilik getirir. Benim 2. Gelişim, ilkinde yalnız gelmiştim, bunda arkadaşımla geldik. Müze Kart ile giriş yapılabiliyor. İçeriye girerken çantaları emanet dolabına bırakıp anahtarını yanınıza alıyorsunuz. İçerisinde WC mevcut, hemen alt tarafında Müzenin Kahvesi var su ve diğer ihtiyaçlar için kullanılabilir. Yaz sezonu boyunca 18.00'da kapanıyor ancak giriş gişeleri 17.45'den sonra ziyaretçi alamıyor. ❤️

Ankara Resim ve Heykel Müzesi, mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından Türk Ulusunun Büyük Lideri Atatürk yönetiminde 1927 yılında kurulmuş. Müzeye girer girmez Türk Ocağı odası var. Zaten burası önceden Türk Ocağı imiş sonrasında müzeye çevrilmiş. Tarihi bir bina ve binanın iç mimarisini çok sevdim. Eski zamanlara götüren bir havası vardı. Modern ve geçmiş dönemlerden birçok değerli sanatçının eserleri vardı. Yaklaşık 2-3 saat müzeyi gezdim ve eserleri inceledim. - Müze Kart ile giriş yapılabiliyor. Müze kartınız yoksa da bilet fiyatı 35 TL . Öğrenci bileti yok. İçeriye girerken çantaları emanet dolabına bırakıp anahtarını yanınıza alıyorsunuz. Çantayla gezmek yasak. İçerisinde WC mevcut, hemen alt tarafında Müzenin kafesi var su ve diğer ihtiyaçlar için kullanılabilir.- içeride bir çok güvenlik var ve eserlerin etrafında alarmlar var çok fazla yaklaştığınızda alarmlar çalıyor. Benim gezmekten çok keyif aldığım bir müze oldu . Gidip gezeceklere iyi gezmeler 😊

İçerisinde tarihi eserler ve eşyalar var harika dizayn edilmiş. Fotoğraf çekmek için uygun. Sergileri de gezin çok güzel yapılmış resimler var

Eski eserler gerçekten çok ilgi çekici, 20. yy başlarına ait eserler çok yeni bence henüz müzelik değil.

Oldukça güzel bir lokasyonda yer alan müzenin hemen yanında yer alan Etnoğrafya Müzesini de ziyaret edebilir, kaleye çıkıp ardından bölgedeki oyuncak müzesi, kelime müzesi, satranç müzesi gibi diğer müzeleri de gezebilirsiniz.

Hem dışı hem de içi çok güzel olan bir müze. Personeller çok ilgili ve bilgili, verilen broşür gerçekten müzeyi en iyi şekilde gezmemizi sağlıyor. Her bir oda, tema çok başarılı. Gezerken her bir şeye ayrı hayran kaldık. En az 1,5 saatinizi burayı detaylı olarak gezmek için ayırmalısınız.

müze kart geçiyor. gayet güzel bir müze be tatmin edici. biz gezerken cepheden cumhuriyete adlı atatürk sergisi de vardı ve cok güzeldi.

Yapı mimarisi olarak hayran bırakıyor kendine Müzenin girişi itibariyle yönlendirmeler yapılmış düzeni güzel rahat ve seri bir şekilde geziliyor. Müze kartla uygulaması ile giriş yaptık uygulamayı kullanmanızı öneririm ( kart fazlalığına gerek yok bence ) Etnografya Müzesi ile de aynı bahçe içeresinde bulunuyor. Bu yıl bir de 100.yılımız için yeni bir sergi de eklenmiş. Çok anlamlı olmuş. Gittiğinizde özellikle merdivenlere asılı tabloları, Ergenekon 1 ve Ergenekon 2 tablolarını, dikkatle incelemenizi öneririm. Çini koleksiyonunuda görebilirsiniz Sadece heykel olarak az eser sergileniyor. Müzede ayrıca diğerlerinden farklı olarak çantanızı emanet dolabına kilitliyorsunuz, keşke her müzede olsa rahat rahat gezeriz böylelikle. Müzenin bu yıl alt katında UNESCO tarafından Aşık Veysel Şatıroğlu yılı ilan edilmesinden dolayı bir sergi alanı da eklenmiş, Ankara'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri diyebilirim.

Müze oldukça iyi, etnografya müzesine giriş kişi başı 100 LT. Oldukça ilgi çekici çalışmalar var. İngilizce olmadığı için bu zamanda ve Türkiye'de var olan turizm seviyesiyle biraz saçma olduğundan maalesef eserleri okuyamadık.

Müzeye girer girmez Türk Ocağı odası ile sizi karşılıyor. Zaten burası önceden Türk Ocağı imiş sonrasında müzeye çevrilmiş. Tarihi bir bina. Türk işçileri tarafından özenle yapılmış. Resim ve heykel ilgisi olanlar saatlerce içinden çıkamaz. Birbirinden kıymetli eserler mevcut. Muze kart ile girdik. Personel ilgili. İçeri girerken rahat gezmek için eşya emanet dolapları var. Ayrıca burasının muzekestirilmesi ile ilgili yasa taslak hazırlık vesaire sunulan bir oda bile var. Eserler çok sayıda güvenlik görevlisince koruma ve gözetim altında. Çocuklu giderseniz yanınızdan ayırmayın lütfen. Herkesin görmesi gereken bir yer. Kendinizi Türk resim ve heykel sanat tarihi derinliklerinde görmek istiyorsanız en az 2-3 saatlik bir tur ile burayı gezerek yapabilirsiniz..

Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle yaptırılan ve kendilerinin, “Buradan ayrılmayı istemiyorum. Yapan eller sağ olsun” diyerek bahsettiği Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun bizzat kendi elleriyle yaptığı tezyinatlarla süslü Resim ve Heykel Müzesi Türk Ocağı Salonu öyle görkemli öyle ihtişamlı ki girdiğiniz anda ruhunuza salona saygı duyma hissiyatını veriyor. Tek kelimeyle muhteşem!

Sanat severlerin Ankara ziyaretlerinde kesinlikle görmesi gereken bir müze. Bina Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1927-1930 yılları arasında Namazgah tepesi üzerine inşa edilmiştir. Türk ocakları merkez binası olarak faaliyete geçmiş olup, ardından uzun dönem kültür ve sanat faaliyetleri için kullanılmıştır. Müzede birbirinden değerli sanatçıların ayrı ayrı odalarda gruplanarak sergilenmiş tablo ve heykellerini görebilirsiniz. Bunların başlıcaları Halife Abdülmecid Efendi, Hüseyin Avni Lifij, Abidin Dino, Şeker Ahmet Paşa, Devrim Erbil, Ali Avni Çelebi ve daha niceleri. Her odada resimleri anlatan detaylı bilgilendirme broşürleri duvarlara sabitlenmiş raflarda duruyor. Bilgi alarak gezebilmek çok faydalı. Layıkıyla gezebilmek için 1.5-2 saatinizi ayırmanızı öneririm. Müzekart geçerli , müzenin ziyaretçilerin kullanabildiği kendi otoparkı var etrafta boşuna yer aramayın. Bahçesinde çok keyifli bir kafesi ve hediyelik dükkanı var tuvaletler de burada bulunuyor.

Çok güzel ve düzenli bir müze. Muzekart ile giris yapılıyor. Müzeye girmeden önce kilitli dolaplara eşyalarınızı bırakıp rahatça dolaşabiliyorsunuz. Kesinlikle gitmenizi öneririm. Eserlerin sergilenişi, düzeni, binanın mimarisi, ışıklandırmalar daha eserlere dikkatli bakmaya başlamadan size görsel zevk veriyor. Tabii eserleri incelemek ayrı bir zevk..

Ankara nın en güzel müzesi. Tarih kokan bir bina ve muazzam eserler sizi bekliyor. Müze kart geçerli otopark sorunu yok.

Ankara'da mutlaka gelmeniz gereken müzeler listesinde ilk 2'de yer alıyor kanımca. Müzekart geçiyor. Eserler gerçekten büyüleyici ve akışı güzel ayarlanmış. Güvenlikler sizi ne tarafa gitmeniz gerektiğiyle ilgili yönlendirecektir. Eserlerin background hikayelerinin anlatıldığı broşürler de her eser için koyulmuş. Okuyarak daha derin bilgiye sahip olabilirsiniz hem sanatçı hem eseri hakkında. Konum olarak da merkezi hem otobüs hem metroyla kolayca ulaşabilirsiniz. Çok keyifliydi!

Etnografya müzesi ile yan yana bulunan, bir çok Türk ressama alt resimlerin bulunduğu bir müze

Resim ile pek aram yok ama güzel bir müze

Bazı odalarda modern sanat esintileri ağırdı ancak son kısımdan sonra Tarantino filminden çıkmış gibi hissettim. En bombası en sona saklanmış gibiydi. Bölüm sonu canavarı ile karşılaştım gibi oldu ckdssjdjd. O an içimden "Tamam, gerçekten buraya geldiğime değdi." dedim.

Tavsiye ederim, müze kart alarak çoğu müzeyi sınırsız gezebilirsiniz (60₺),

Her şeyiyle harika bir müzeydi. Ankara turunuza mutlaka eklemelisiniz. Etnoğrafya müzesiyle yan yana bulunması ve merkezi konumu daha da cazip hale getiriyor. Sonrasında Hamamönü'ne giderek gününüzü değerlendirebilirsiniz. Müze kartı ile giriş sağlanıyor. Tek girişlik bilet ile de girilebiliyor.

Ankara Resim Ve Heykel Müzesi ziyaretim gayet keyifli geçti.Gezi sırasında zamanın nasıl ? Geçtiğini anlamadım bir kaç beğendiğim tabloyu fotoğraflara ekledim. Bu müzede kıymetli eserler saklanıyor. Ziyaret etmenizi öneririm.

Merkezde yer alan gayet güzel bir müze. Çeşitli resimler var ünlü ressamlarda. Resme ilgisi olan herkese tavsiye ederim. Hem bu yıl için cumhuriyet özel sergisi açmışlar ve bence mükemmeldi. Herkese tavsiye ederim, Ankara'daki güzel müzelerden biri.

Çok iyi resimler mevcut gezmek için mutlaka uğrayın müze kart ile giriş yapabilir

Konumu, tarihi binası, manzarası güzel. İçerideki resimleri o kadar beğenemedik. Birkaç tablo haricinde görülmeye değer pek bir şey yok. İstanbuldaki resim müzesi çok çok güzel. Müzekart geçerli.

Araç otoparkı sıkıntılı ama gezerken buna değdiğini anlayacaksınız. Gerçekten çok güzel. Müze kart geçerli. Çok kalabalık da değildi

Resim ve Heykel tarafı da Etnografya tarafı da gayet güzel. Tasarımları ve teşhirler güzel. Eser açısından zengin. Kesinlikle ziyaret edilmeli. Müzeye gelenlerin kullanabildiği ufak bir otoparkı da var.

I. Ulusal Mimarlık Dönemi'nin en görkemli yapılarından biri olan Ankara Resim ve Heykel Müzesi binası, 1927-1930 yılları arasında “Türk Ocakları Genel Merkezi” olarak inşa edilir. 1926 yılında açılan yarışmada, Atatürk’ün direktifleriyle Namazgâh Tepesi’nde Etnografya Müzesi’ni yapan Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu'nun projesi birinci olur ve yapının inşasına başlanır. Böylece Ankara’nın tam kalbinde yer alan Tepe’nin günümüze uzanan silueti de şekillenmiş olur. Müze Kart ile girilebiliyor Pazartesi günleri bize kapalı Eğer çantanız varsa girişte dolaplara koyduruyorlar

İçerisinde son dönemlerin önemli sanatçı kişiliklerinin eserlerinin sergilendiği odalarla dolu. Ben resimden pek anlamam ancak sadece izlemek bile gayet keyifliydi. İşin uzmanı veya alana ilgili kimselerin gidip görmesini şiddetle tavsiye ederim. Ankarada böyle bir müze olması mutlu etti beni

Türkiye’de gittiiğim en güzel müze olduğunu söyleyebilirim. Özenli bir şekilde düzenlenmiş, farklı türlerden çok sayıda eser içeren bir müze. Cumhuriyetin ilk yıllarında benimsenen Türk mimarisi’nin (daha sonra tutmuyor tabi ki de, zaten o yüzden günümüzde böyle bir kavram söz konusu değil) ilk örneği sayılabilecek bir binanın restore edilmesiyle müze haline getirilmiş. Ankaralı herkesin görmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Ulus-Gençlik parkına yürüme mesafesinde. Öğrenci 20 tl , yetişkini hatırlamıyorum. 30 tl ye öğrenci müzekartı alınabiliyor ve bu kart ile 1 yıl boyunca kültür bakanlığının müzelerine girebiliyorsunuz.

Etnografya müzesi ile aynı bahçede. Ücretsiz otopark olması çok iyi hafta içi gittiğimiz için yer vardı. Giriş müze kart ile yapılıyor. Içeride resim ağırlıklı bir sergi var. Ben beğendim tavsiye ederim.

Küçük kuzenim resime ilgili ve yetenekli olduğu için onu bu müzede gezdirmek istedik. Müzekart geçerli. Güvenlik görevlileri çok fazlaydı. Ne kadar eserleri korumakla görevli olsalarda gerçekten tedirgin etti biraz. Resimleri ilgiyle inceledik gerçekten harikalardı. Ancak eserlere yakın olmasak bile gelen geçen insanlardan kaynaklı alarmlar çok sık ötüyordu bu sebeple rahatsız edici ve endişe vericiydi.

Müze kart geçerli. Etnografya Müzesinin büyük kısmı 5 hafta tadailatta idi. 11 Kasım'd başlamış çalışma. Ben de zevkle resim, heykel kısmını gezdim. Çok büyük bir zevkti. Her odayı ayırmışlar. Mesela gezerken "izlenimcilik" odasını gezdiğinizi biliyorsunuz. Odalar farklı renklendirilmiş. Resimler, ressamlar şahane. Lütfen gezin.

arkadaşlar müze kart 18-25 yaş arası ücretsiz mevzusunda şöyle yapıyorsunuz: müze kart uygulamasını yükleyip içindeki formu doldurun yahut da üye olundahasında istediğiniz müzeye gittikten sonra Bluetooth ve konumunuzu açıyorsunuz barkod oluşturuyor size ve yetkiliye okutturup ücretsiz gezebiliyorsunuz.ayrıca 18 yaşını henüz dolduran ve 18 yaş altında olanlara ücretsiz. Bu müzeyi bu şekilde gezdim. Gerçekten harika bir yapıttı görselleri bırakıyorum.

Uzun bir zaman ayırarak gezilmeli.Resimler nadide Türk ressamlarının eserleri.Hem yetiskinlerin hem de çocukların ziyaret etmesi gereken eşsiz bir müze.Mutlaka vakit ayırıp gezilecekler listenize almalısınız.Park yeri sıkıntı müze önündeki sokağa park edebiliyorsunuz.Girisler ücretli,müzekartımız olduğu için para ödemedik.

Maalesef resim ve heykel konusunda ne kadar geri kaldığımızı görüp üzüldük. Hemen yanındaki etnografya müzesini ise çok beğendik. 2 müzenin ortak bahçesi ise çok güzeldi. Müzenin dış tasarımı da çok güzeldi.

Müze, Osmanlı'dan yakın geçmişimize, resim tarihimize ışık tutmaktadır. Müzede, Osman Hamdi Bey'den, Şeker Ahmet'e, İbrahim Çallı'dan Fikret Mualla'ya, Abidin Dino'dan, Nuri İyem'e ve adını anmadığım pek çok ressamımızın heykelcimizin eserleri yer almaktadır.

Yerli Ressam ve Heykeltraşların eserleri var hepsi çok iyi ve çok güzel sergilenmiş, tabi binanın mimarınında bir sanatçı olduğunu ve zamanında Atatürk'ten tutunda birçok önemli isme ev sahipliği yapmış muhakak gidip görmeniz lazım ben müze kartımla ücretsiz girip gezdim.

Müzekart ile ücretsiz girebilirsiniz. Bulunduğu binanın ambiansı, içi ve çevresi çok güzel. Müzede bir kural var; içeriye çanta ile giremiyorsunuz; emanet dolaplara bırakıp girebiliyorsunuz.

1927’de Türk Ocağı Merkez Binası olarak inşa edilen yapı 1980 yılında müze olarak hizmete girmiştir. Bina Birinci Ulusal Mimarlık Akımının başarışı örneklerinden biridir. Mimarı Arif Hikmet Bey Giulio Mongeri’nin öğrencidir ve Saint Antoine Kilisesinin yapımında onunla birlikte çalışmıştır. Müzede Osman Hamdi Bey, Abdülmecid Efendi, Şeker Ahmed Paşa, Fikret Mualla, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüpoğlu gibi birçok ünlü ressamın bazı orijinal eserleri sergilenmektedir. Galeriler güzel düzenlenmiş ama ışıklandırma daha iyi olabilirdi. Resimleri tam göremediğim için yaklaşmak zorunda kaldım, birkaç kere alarm çaldı. Giriş katındaki büyük salon da kapalıydı. Gezmenizi tavsiye ederim.