Pera Müzesi

Pera müzesi Pazar ve Pazartesi kapalıdır. Diğer günler açıktır. Bunun yanı sıra Cuma günleri 18:00 ile 22:00 saatleri arasında herkese Çarşamba günleri ise tüm öğrencilere ücretsizdir. Pera müzesi Giriş Ücreti: Tam 100 tl dir İndirimli 50 tl dir (12 yaş üstü öğrenciler, Öğretim Görevlileri 60 yaş üstü ) Müzenin içerisinde Koleksiyonlar: Kesişen Dünyalar Elçiler ve Ressamlar.. Kahve molası Kütahya Çini ve Seramik Kahvenin Serüveni Osman Hamdi Bey Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu'ndan yapıtlarıyla yaşamı sanatı Ağırlık Ve Ölçü Sanatı Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu Pera müzesinde Tüm Koleksiyonları incelemeniz ve özümsemeniz için 1 saatlik bir zaman diliminde size yeterli ve doya doya gezmenizi sağlamaya yardımcı olur

Girişte müze kart geçmiyor. 100 tl verip içeri girdim Şanslıyım ki müze rehberi anlatmaya başladığı zamana denk geldim ve dinleme şerefine eriştim çok güzel anlattı farklı noktalara değindi. Daha sonra en üst katta bu anlatım bitince kalabalık bir anda dağıldı ama 4 kat daha vardı onları sakince gezmeye devam ettim. Ben memnun kaldım çok güzel eserler var özellikle kaplumbağa terbiyecisi'nin vr versiyonu farklı bir deneyimdi. Ama tabloya çok yaklaşmamanız tavsiye edilir eserin detaylarını görmek için biraz yaklaştım alarm çaldı :) - Züccaciye bölümünde ki sarışın kadın biraz umursamaz bir tavra sahipti kasiyer kadın güler yüzlüydü. - çıkış kapısının kafeden geçmesi de tüketime teşvik için iyi bir strateji gözümden kaçmadı. - Anadolu yakasından otobüs, vapur ve yürüme olarak ulaşım sağladım karaköy iskelesinden yürüme mesafesi baya var 1.2 km falan bilginize.

Kasadaki hanımefendi gayet güler yüzlü ve kibardı. Cuma günü saat 14:30 gibi uğradık giriş ücreti 100tlydi. 5 katlı bir müze biz en üst kattan başlamayı tercih ettik. 3. kattaki tablolardan birisinde bir yeri işaret parmağımla göstererek fotoğraf çekilmek istedim görevli arkadaş ‘’tablolara dokunmuyoruz’’ diye uyarıda bulundu. Bende fotoğraf çekildikten sonra kendisine arkamda kaldığınız için belki göremediniz dokunmuyordum zaten dedim. ‘’peki doğru mu yaptığınız sizce’’ diye bana karşı cevap verdi söyleyiş tarzı ve üslubu hiç hoş değildi. gayet sakince dokunmadığımı söylüyorum ya deyince tamam dedi kafasını salladı. Başörtümden dolayı bu şekilde davrandığını düşünüyorum jest ve mimiklerinden gayet bunu anlaştırıyordu. Bazı insanlar kibar davranılmayı haketmiyor maalesef ki kendisini hiç takmayıp yanından geçip gidebilirdim ben yine insanlığımdan açıklama yaptım ama kendisine bu tavrı hiç yakıştıramadım yıl 2024 hala bu tarz insanlarla uğraşmak çok yorucu…

Müzenin kalıcı eserleri olan resimlerin ve ağırlık/ölçü objelerinin haricinde dönem dönem değişen nitelikli geçici sergilere de ev sahipliği yapan, gezerken yormayan, keyifli bir müze. Hediyelik eşya bölümünde çeşitli objelerle nirlikte Pera Müzesi Yayınlarının kitapları da bulunuyor.

5 Temmuz 2023 tarihinde burayı ziyaret ettim.Asmalı Mescit'in o Fransız havası veren havasında ayaklarınız sizi o binaya götürüyor.Çarşamba günü gittiğim için bir öğrenci olarak ücretsiz girdim.5 katlı müzenin en üst katından başlayarak inmeniz tavsiye ediliyor.Giriş katı ve en üst kattaki eserler sanattan uzak insanı bile etkiler.Sıradanlıktan tamamen uzak eserler.2.Katta Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi eseri özel bir şekilde korunmuş ona özel yer tahsis edilmiş.Aynı zamanda eserin yanı başında Kaplumbağa Terbiyecisi VR oyunu bulunuyor.Ben denemedim ancak uzaktan baktığımda zevkli bir oyuna benziyordu.VR gözlüğü takıyorsunuz ve Osman Hamdi Bey'in aradığı nesneyi bulmaya çalışıyorsunuz.Orada çok kibar ve güler yüzlü personel size yardımcı olmaya çalışıyor.

Taksimde gittiginizde sanat ile ilgilinen biri iseniz gitmenizi tavsiye ederim dönemsel olarak değişen ressam sergileri ve diger sanat eserlerinin sergilendigi bu müzede zaman çok çabuk geçiyor. 5 katlı olan yerde merdiven ile cikarak gezin asansör cok geç geliyor ziyaretiniz bittiğinde ise kafe kısmında güzel bir kahvenizi yudumluyarak sanat eserlerini kendi aranizda yorumlaya bilirsiniz.

Bayıldımmmmmmm. Tam bilet 100 ₺ öğrenci 50 ₺. 5 katlı her katı birbirinden güzel. Ambiyansı çok güzel. Bilet parasına değer. Müze kart geçerli değil. Çok etkileyici bir müze 🩵

En iyi İstanbul müzelerinden. Özellikle Osman Hamdi Bölümü çok zengin eserlere sahip. Sadece Kaplumbağa Terbiyecisi bile yakından görumce öyle etkiliyor ki herkesin görmesi lazım. Zonarolar da bonus olur gidene. Tabi daha başka güzel sürprizler de var. Özellikle öğrenciler için, cuma 6 sonrası ücretsiz. Kaçırmayın

Sürekli sergiler vr değişen sergilerden oluşan muhteşem bir müze. Özellikle Osman Hamdi Bey koleksiyonu (Kaplumbağa terbiyecisi ve diğer bazı tabloları), Istanbul'da Osmanlı döneminde görev almış diplomatların himayesinde çalışan ressamlara ait eserler, İstanbul'a ait çok güzel bir eski harita koleksiyonu ilgilenenler için çok ama çok değerli. Çalışanlar çok güleryüzlü.

Mükemmel bir ambiyans. Çok şık bir yer. Osman Hamdi katı ve ağırlıklar çok ilgi çekici. Kaplumbağa Terbiyecisini görmek eşsiz bir deneyim.

Her kat ayrı güzeldi, sanatseverlerin mutlaka gitmesi gereken bir müze

Gerçekten çok özenli nezih temiz bir müze asansörlü 5 katlı en alt katında kafesi de bulunan çok sevdiğim bir müze öğrenci 50 tl herkese tavsiye ediyorum.

En son 2018 Şubat ayında ziyaret edişimin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra Pera Müzesini tekrar ziyaret etme fırsatı bulduğum için sevinçliyim. Küt haline gelmiş klasik eserlerinin daha derin ve ciddi bir izlenimle gözden geçirmek keyif verici idi. Yeni gelen sergi ve eserler geçmiş zamanda gördüklerim kadar fazla dikkatimi çekmedi, daha iyileri geldiyse de büyük ihtimalle tarihlerini kaçırdığım için ileriki sergileri bekleyeceğiz. Yeni eserlerden olan Zamane İstanbullarını çok beğendim çünkü içimizdeki bizi yansıtma konusunda muazzam bir çalışma olmuş bence. Geçmiş tarihli bazı olayların da yer alması ilgi çekici duruyordu. Özellikle resimlerden oluşan kortej kısmı gerçekten çeşit çeşit insana sahip olduğumuzu gösteriyor ve her bir resim bir anıyı, hafızayı barındırıyor. Pazar günü olmasına rağmen hiç kalabalık değildi bu yüzden rahat ve sıkıntısız bir müze deneyimi olduğu için mutluyum.

Tekrar gezdiğim ve tekrar gezeceğim tadı damağımda kalan bir müze. Bi de içinde gezerken fularlı kendini entellektüel sanan üç beş terimle kendini dışa vuracağına yerden yere vursa derin bir ohh çekeceğim Cihangir bebelerinin yanlarındaki kıza hava basma seslerini duymasam tadından yenmez :) -Iıığğğ evet Eduağ cım bunlarğ da Osman ın oryantalist çalışmaları

Büyük emekler gösterilmiş, değerler katılmış, değerler bir araya getirilip halka sunulmuş...Gerçekten emegi geçen herkese teşekkür etmek istiyorum zira sergilenen çok kıymetli ürünler ve bu parçaları harmoniyle bir araya getirip sunanlar harika iş çıkartmışlar...Mutlaka vakit bulup gidin derim ki zaten Osman Hamdi Bey için bile saat geçirilebilinir...

muazzamdı diyebilirim lütfen gidin gezin cuma günleri saat 18'den sonra ücretsiz oluyormuş. 💝

Ulaşımı kolay, etkinliği bol bir müze. İşyerine yakın bir yerde bulunmaktadır. Cuma günü saat 18 den sonra bedavaydı. Ziyaretimi gerçekleştirdim. Osman Hamdi Bey in Kablumbağa Terbiyecisi adlı yağlı boya tablosu burada sergilenmektedir. Herkese tavsiye ederim. Ödev ve proje için de ziyaret edilebilir.

Resim alanında sanat ve sanata dair herşey mevcut. Sanatsever biri iseniz ve İstanbul'a geldiyseniz kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. Özellikle Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi görülmeden geçilmeyecek eserlerden. Altında büyük bir restoranı var dilerseniz canınız ne çekerse yersiniz, içersiniz. Güzel yer sevin sevdirin.

Güzel, farklı ve kaliteli. Şişhane metrosuna 5 dakika mesafede. Görülmesini tavsiye ederim.

Çeşitli sergilerle ortalama üstü bir kalite sunuyorlar fiyata göre ek olarak restoran kısmı da sakin ve sessiz.

Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgiler Öğretmenliği 4.sınıf öğrencisiyim. Sanat ve Müze Eğitimi dersi için Pera Müzesi’ni gezdik. Müzenin 5 katı var, giriş katında cafesi bulunuyor. Yılbaşı için süslemişlerdi. Öğrenciye bilet 50tl. Fiyatı uygundu. Üç katında farklı sergiler vardı. İstanbul’un panoramik sergisini oldukça beğendim. Ayrıca Kaplumbağa Terbiyecisi eserinin ilk defa orijinal halini gördüm, hikayesini okudum. Hafta içi gittiğimiz için sıra beklemedik ve çok kalabalık değildi. İstanbul’da yaşıyorsanız ve müze gezmek istiyorsanız, bu rotanıza Pera Müzesi’ni ekleyebilirsiniz.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden "Sanat ve Müze Eğitimi" dersi için Genç Osman İlhan hocamızın tavsiyesi üzerine gittik. 2023 yılı aralık ayında gittim ve giriş ücreti normal için 100₺, öğrenciler için 50₺ idi. Müze toplamda 5 kattan oluşuyor. İlk iki katı haricinde diğer katlar "Geleceğin Hatıraları" sergisi için ayrılmış katlardı. Müzede Osman Hamdi Bey bölümünde sanal gözlük deneyimini yaşadım ve herkesin bunu tecrübe etmesini tavsiye ederim. Bilgilendiğim ve etkilendiğim bir müze oldu.💖💖✨

Pera müzesi Şişli metronun hemen arkasında arkasında yer alıyor buraya çok güzel yorumları okuyarak geldim ve umduğumu sonuna kadar bulduğumu söyleye bilirim müze 5 katlı ilk katı giriş ve kafeden oluşuyor kafe çok kalabalıktı girerken müzenin de bu kadar yoğun olabileceğini düşündüm bir tereddüt ile girdim çünkü yoğun kalabalık müze gezmeyi kimse sevmez neyse ki müze çok sakin ve rahattı her katında farklı bir hikayeye göre tasarlanmış en değerlisi galiba kaplumbağa terbiyecisi olan Osman Hamdi Beye ait olduğunu düşünüyorum yada böyle bir algı zihnimde canlandı her katı ayrı bir heyecan o yüzden gidilip görülmesi gereken bir yer tam bilet 100 tl ve ulaşım oldukça basit ve kolay..

Çok güzeldi, tablolar muhteşem. Çarşamba günü öğrencilere ücretsiz aklınızda bulunsun, dönemlik sergilerde burada yer alıyor. Takip ederseniz çok güzel sergilere de ev sahipliği yapıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi sosyal bilgiler bölümünde Genç Osman İlhan hocamızdan bu dönem almış olduğumuz Sanat ve Müze Eğitimi dersi kapsamında müzeyi gezme fırsatımız oldu. Müze gayet güzeldi ancak 5.katta bulunan Gelecek Hatıraları sergisinde eserlerin bilgilerinin yazdığı alan yansıma yaptığı için okumakta güçlük çektim doğrusu. Müzede Kaplumbağa Terbiyecisi eserinin orijinalinin olması ve tablonun içerisinde sanal gezinti deneyiminin olması çok etkileyiciydi. Müzeye gidince girişte bulunan anı defterine mutlaka yazınızı yazın derim. Bu arada çok güzel bir ambiyansı olan kafesine uğramadan çıkmayın✨🧚🏻‍♀️

Carsamba gunleri ogrencilere ücretsiz. Oldukça keyifli bir müze Mutlaka gorulmeli

Görülmesi gereken bir yer oldukça beğendim. Görevli arkadaşlar çok saygılıydı teşekkür ederim.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümü olarak müzeyi grup şeklinde ziyaret ettik. Toplamda 5 katı bulunan bu müzenin her yerinde dikkat çekici eserler mevcut. Özellikle Kaplumbağa Terbiyecisinin bulunduğu kat favorimdi. Cafesi de oldukça şık ve kocaman bir noel ağacı var. <3 Öğrenci girişi de 50 tl Genç Osman Hoca'ya saygılar...

Güzel eserler ve tablolarla gayet güzel bir müze. Özellikle Kaplumbağa terbiyecisi eserinin orijinali görmek için gitmiştim. Gayet mutlu ayrıldım Tablonun biri çok anlamlı idi. Önünde beton olan doğa. Her yeri beton yapmaktan yeşile doğa hasret kaldık. O kadar doğa olayları yaşadık hala aynıyız. Betonun yenmediğini bir gün anlayacağız umarım geç olmaz!!!

Kabuk isimli çocuk oyununu ücretsiz izleme şansı bulduk. Çok keyifliydi tüm ekibe ve müzeye teşekkür ederiz. Kafesi uygun ve çalışanları çok sıcak ve samimi.

2 katlı bir müze, ilk katında Anadolu ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu ve Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu yer alıyor. İkinci katta ise Oryantalist Resim Koleksiyonu var burada Osman Hamdi Bey’in ünlü Kaplumbağa Terbiyecisi eseri de bulunuyor.Tam bileti 80 öğrenci 40₺. Çarşamba günleri öğrencilere, Cuma günleri ise 19-22.00 saatleri aralığında ücretsiz girişli ben bu şekilde gezdim, yoğunluk olarak normaldi aşırı bir kalabalık yoktu. Gidilmesini öneririm:)

Öncelikle şunu belirteyim Çarşamba günü tüm gün öğrenciler için ücretsiz, cuma günü de 18-22.00 arası herkese ücretsiz. Müze 5 kat dan oluşuyor genel olarak bence en iyi ve en güzel olanları 2.kat ve 1.kat. Girdikten sonra en üst katlardan itibaren gezmeye başlamak en mantıklısı. 5. 4. Ve 3. katlar fotoğraf içerikli ve en sıkıcı olanı 3. Kat idi bence. 2.kat Osman Hamdi Bey'in resimlerini ve Osmanlıya ilgili yapılan resimleri içeriyor ve bu yüzden en büyüleyici kat da burası. Ayrıca sanal gözlüklerle Osman Hamdi Bey'in çalışma odasını ve Kaplumbağa Terbiyecisi resminin içine girip gezmeyi sağlayan bir alan var orada mutlaka bunu deneyimlemelisiniz. En alt katta sağda müzenin Cafesi var. Estetik ve hoş duran bir Cafe ancak biraz pahalı ben, gittiğimde verilen menüde su 18₺ idi. Gayet güzel bir müze ancak benim tavsiyem ücretsiz olduğu zaman gitmeniz çünkü resim dergilerinin olduğu alan çok küçük ve geri kalanı içinde bilet parası pahalı bence. Gene de bence gitmelisiniz.

Her yeni sergi geldiğinde gitmeye çalışıyorum. Bir felsefe öğretmeni olarak keşke filozoflarla ilgili ayrı bir sergi de olsa.

Beni en çok etkileyen birkaç fotoğraf paylaşsam da müzede bundan fazlası var ve kesinlikle görülmeye değer birçok eser bulunuyor. Ayrıca müze çalışanları da çok kibar ve bilgiliydi. Teşekkür ederim.

Türkiye'de sanat müzeleri arasında ilk üçe rahatlıkla girer. 5 kat var, giriş katı cafe. Diğer katlar sergi salonu. Eserlerin yanlarında açıklamaları bulunuyor. Sivil 100, öğrenci öğretmen 50tl

Çok geniş ve kapsamlı bir müze, bayıldık şimdiye kadar neden gelmediğimi sorguladık.Giriş ücretliydi ama cüzi bir miktar. Burayı şiddetle öneririm.

Pera Müzesi Beyoğlu'nda bulunuyor. Oldukça güzel bir müze, birçok döneme ait sanat eserlerini inceleyebilirsiniz aynı zamanda Osman Hamdi Bey'e ait oldukça değerli bir tablo olan Kaplumbağa Terbiyecisi'de yine burada yer alıyor. Osman Hamdi Bey'in şövalesi ve daha birçok eserini de görebilirsiniz. Mutlaka gidin bilet fiyatları çok uygundu

Çok güzel bir müzeydi. 3 katında da eserler mevcut. Cuma günleri 18 ve 22 arası giriş ücretsiz. Kesinlikle gidilmesi gereken bir yer. Gitmek isteyenler 93 t iett otobüsün tepebaşı durağında ya da m2 metrosu şişhane durağında inip yürüme mesafesi müzeye gidebilirsiniz. Müze pazartesi kapalı. Çarşamba günü öğrencilere ücretsiz.

Ben gittiğimde her katta farklı bir sergi vardı. Seçilen eserler aşırı güzeldi ve her katın farklı bir ambiyansı vardı. Bazı günler belirli saatlerde ücretsiz gidilebiliyor.

Güzel koleksiyonları var, osman hamdi eserleri can alıcı. Göbeklitepe sergisi vardı güzel denk geldi. Müzeyi gezen ziyaretçilerden aşırı gürültü yapan, konuşan, kahkahalı gülen kişileri görevlilerin ikaz etmesi lazım. Yabancılar dönüp dönüp bakıyor bunlar nasıl sanat müzesi geziyor diye, gerçekten eserlere motive olup incelemeyi etkiliyor..

Pera Palace Hotel’ i görmeye gittiyseniz ziyaretiniz sonrasında mutlaka Pera Müzesine de gitmenizi tavsiye ederim. Pera Palace ile çok yakın mesafede yer alıyor. Hafta sonu ziyaret etmiş olmama rağmen beklemeden rahatlıkla gezdim. Resepsiyonda bulunan hanımefendi güler yüzlüydü, gezeceğiniz katlar hakkında gerekli bilgilendirmeyi yaparak sizi yönlendiriyor. Müzenin birinci katında ölçü ağırlıkları, ölçü aletleri, teraziler, Kütahya çini ve seramiklerinde kahvenin serüvenini anlatan eserler yer alıyor. İkinci katında ise Osman Hamdi Bey ‘e ve farklı ressamlara ait yağlı boya tabloları, sulu boya tabloları bulunuyor. Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi adlı eseri de bu katta sergileniyor. Ancak diğer ressamların eserlerinide gördüğünüzde önünden ayrılamayıp hayranlıkla inceleyeceğinize emin olabilirsiniz. Müzenin çıkışında; giriş katında, hediyelik malzemelerin satıldığı küçük bir alan ve Pera cafe adında dinlenip bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir restoran bulunuyor. Pera Müzesinin kendi internet sayfasından edindiğim güncel ziyaret saatleri ve giriş ücret bilgileri aşağıda yer alıyor. ZİYARET SAATLERİ Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00 Cuma 10.00 - 22.00 Pazar 12.00 - 18.00 Müze Pazartesi günü kapalıdır. Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir. GİRİŞ ÜCRETLERİ Tam: 50 TL İndirimli(öğrenci): 25 TL Grup: 40 TL (10 kişi ve üstü)

Sanatla uzaktan yakından alakalı olan herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir yer

İçinde yer alan sergiler dönem dönem değişiyor ve sergilenen bütün eserler görülmeye değer. Bilet öğrenci 40₺ ve çarşamba günleri ücretsiz, pazartesi ise kapalı.

Pera palace hotel ile karıştırmayın isim benzerliği var. Cuma günleri 18:00 den sonra ücretsizmis. 5 katlı müzede. 4-5 göbekli tepeden resimler Kalan katlarda da tablolar, resimler ve müzelik şeyler var. Benim yorumum daha önce de bir cok galeri ve müze gezdiğim için beni pek etkilemedi. Yorum ve resimler sizin icin de faydali olmuştur umarım beğenerek bunu gösterebilirsiniz.

Türkiye'de Müzeciliğin kurucusu Osman Hamdi Bey'in en ünlü eseri kaplumbağa terbiyecisi eserinin ilki ( iki tane var) bu müzede mutlaka görülmesi gereken bir müze

Birden çok kez farklı amaçlarla ziyaret etmeye fırsatım oldu. Dış cephesi ile görsel olarak kişiye hitap etmeye başlıyor ve 2 kattan oluşan sergi boyunca genel olarak ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Yerli ve yabancı tanınmış ressamların eserlerini bu müzede gözlemleme fırsatını edindim. Ayrıca müzede zaman zaman konserler ve çeşitli etkinlikler yapılıyor. Sanatseverler tarafından takip edilip katılım sağlanmasını öneririm.

Çok güzel bir müze, Kaplumbağa Terbiyecisi eseri burada bulunuyor. Şişhane metro ya da Taksim durağını kullanarak gelebilirsiniz. Beyoğlu, İstiklal caddesi bir arka sokağında yer alıyor. Ulaşım çok kolay, aynı zamanda güzel bir kafesi var oturmak için önerilir.

Kaplumbağa terbiyecisi için çok gitmek istediğim müzeydi. Erken saatlerde gitmeyi tercih ettim ancak gittiğim saatte 1 ilkokul grubu ve üniversite grubu vardı. İnanılmaz bir ses ve odalarda yoğunluktan dolayı keyifli bir deneyim sağlama şansı yakalayamadım. Çıkarken bunları belirttiğimde halka açık bir müze olduğu için normal olduğunu söylediler. Kusura bakmayın ama ücret vererek girilen bir müze burası avm değil. Belirli bir düzen olması gerekiyor. Kaos içerisinde gezmek mantıklı değil. Hayal kırıklığı yaşadım. Katlar/odalar için kişi sayısı ve düzen getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Tam 80, öğrenci 40 tl. Biz sırf osman hamdi beyin resimlerini görmek için gittik ancak şunu söylemek gerekiyor, resme özel ilginiz yoksa, bu alanda çalışmıyorsanız ya da bu alanın öğrencisi vs değilseniz alınan ücret sizi kesinlikle tatmin etmeyecektir. Bu ücretten çok daha ucuzuna öyle güzel müzeler gezdik ki, burası bizi tatmin etmedi. Kısa zaman önce 25 tl idi, ederi 25 tl bence. Beklentinizi fazla yükseltmeyin. Haftasonu çok kuyruk oluyor, içerisi de çok kalabalık oluyor, illa gidecekseniz hafta içi gitmenizi tavsiye ederim.

Harika bir müze. Çarşamba günleri tüm öğrencilere giriş ücretsiz. Ayrıca cuma günleri de saat 18.00'den sonra herkese giriş ücretsiz. Kesinlikle tavsiye ederim.

Pera müzesinin büyüleyici atmosferi eşliğinde, " Elçiler ve Ressamlar" sergisinin yer aldığı 2. Kat salonunda muhteşem bir konserdeyim. Diplomasi tarihine tanıklık eden sergi salonunda Türkiye-Japonya İlişkilerinin 100. Yılı’na özel konser “Beethoven’dan Prokofiev’e: Müzikal Bir Yolculuk” Suna ve İnan Kıraç Vakfı kültür kurumları, Türkiye ve Japonya arasındaki kültürel köprüye katkıda bulunmayı sürdürüyor. Pera Müzesi, 2009’dan bu yana Akira Kurosawa, Japonya Medya Sanatları Festivali, Ikuo Hirayama sergilerine ve Japon kültürüne dair farklı etkinliklere ev sahipliği yaptı. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ise “2010 Türkiye’de Japonya Yılı” kapsamında Hilal ve Güneş: İstanbul’da Üç Japon sergisini sanatseverlerle buluşturan organizasyon, bu kez, iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin 100. yılı kapsamında Pera Müzesi özel bir konsere ev sahipliği yaptı. Vakfın Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturan Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar sergisinin yer aldığı katta, 4 Mayıs Cumartesi saat 19.30’da gerçekleşen konserde, keman sanatçısı Mina Aoki-Girardelli ve piyanist Çağdaş Özkan dinleyicilere keman repertuvarının farklı yönlerini keşfedecekleri bir program sundu. "Keman virtüözü Boris Belkin'in öğrencisi olan Mina Aoki-Girardelli’nin, piyanist Çağdaş Özkan ile birlikte vereceği “Beethoven’dan Prokofiev’e: Müzikal Bir Yolculuk” konseri, klasik müziğin devi Beethoven'dan Sarasate'nin virtüözitesine, Kreisler'in esprili salon minyatürlerinden Prokofiev'in gerçeküstü dünyasına kadar, farklı çağlardan başyapıtları müzikseverler tarafından çok begenildi. "

Modern sanattan tutun Osmanlı dönemi sanatçılarına kadar her türden eser bulmak mümkün. Gezerken keyif alacağınız bir müze daha. En son 55 TL idi bileti

100 TL'ye İstanbul'un eski zamanlarının panoramik fotoğraf ve resimlerini görebileceğiniz bir mekan. Öğretmen ve öğrenci için 50 TL ödedik. Hemen önünde İSPARK var aracınızı park edebilirsiniz.

Mükemmel bir müze, klasik sanat katları cidden çok kaliteli ve özellikle Osman Hamdi'nin ve Jean Vanmour'un resimleri görmeye değer..

Bir müzenin nesi anlatılır? Sergiler sergilenenler harika. Çeşitli zamanlarda yapılan aktiviteler çok güzel. Kafesinde dinlenip soğuk bir şeyler içmeyi ihmal etmeyin. Benim yaz favorim reyhan şerbeti.

5. Ve 4.kat Batı tarzı sanat anlayışı, Çıplak objeler ve sansasyonel heykeller. Kültürümüze yabancı tablolar, 2.katta ise Osman Hamdi beyin mükemmel eserleri aşağısı tarih öncesi bazı objeler(para, ağırlık) eğer sanat seviyorsanız gezilebilir. 5 katta açık, çıkışta pahalı bir restoran var.

Pera Müzesi alanında imza atmış değerli sanatçıların eserlerini bizlerle buluşturuyor. En son Isabel Muñoz'un Göbekli Tepe, Karahan Tepe ve çevresini konu alan fotoğraf sergisine katıldım. Baskı kalitesi ve sunum gayet başarılıydı.

Çarşamba günleri öğrenciler ücretsiz girebiliyor. Osman Hamdi Bey'in efsaneleşen tablosu Kaplumbağa Terbiyecisini canlı canlı izleyebilir, çiniler ve ağırlık birimleri ile ilgili tarihi sergileri gezebilirsiniz. Ayrıca en üst katta oldukça etkileyici sanat sergileri belli bir süre zarfı boyunca yer alıyor, sürekli yeni sergiler geliyor.

Atmosfer güzel. Sergiler güzel. Fakat havalandırma çalışmıyordu. Yogun ter kokusu ve nefes kokusu her tarafı sarmış durumdaydı. Persembe ücretsiz saatleri 18.00-22.00 yetersiz. Uzatılmalı.

İstanbulda olup da buraya düzenli gitmiyorsan istanbullu değilsin. Cumaları 18.00- 22.00 arası giriş ücretsiz🇹🇷

Çarşamba günü öğrencilere ücretsizdi. Kesinlikle çarşamba günü gitmenizi tavsiye ederim. Bence 100 liraya değmez.

Temmuz 2024 de ziyaret ettim. Oldu a keyifli bir müze her katında başka bir deneyim yaşatıyor. Ortam oldukça sakin ve ferah.

Müze kart senede bir kez olmak şartıyla geçiyor diye biliyordum lakin bu önceki yıllar için geçerliymiş, kapıdaki tatlı hanım efendi söyledi. Öğrenci olmamız sebebiyle kişi başı 10 tl ücret ödedik, yetişkin 25 tl diye biliyorum, beş katlı müzenin her katı bambaşka konuları hedef almış ve oldukça güzel açıklanmış, anlaşılır metinler yazılmış. Biz müzede yaklaşık üç saat geçirdik ve vaktimiz olsaydı daha da geçirmek isterdik. ancak beş kat olunca haliyle yorulduk, ilgimizi kaybettik. Sonrasında giriş katındaki pera cafede bir şeyler yedik. Pastaları hem çok lezzetli hem çok tazeydi. cafede çalışanlarda çok ilgili ve candandı. güzel bir hafta sonu planıydı teşekkür ederiz.

Pera Müzesi Ön Cephe Kapılarını 2005 Haziran ayı başlarında açan Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın, kentin bu seçkin noktasında kültür-sanat hizmeti vermek amacıyla hayata geçirdiği geniş kapsamlı bir kültür girişiminin ilk adımıdır. Bu projede bir ‘müze-kültür merkezi’ işlevini üstlenen Pera Müzesi için, 1893 yılında mimar Achille Manoussos’un İstanbul’un gözde semti Tepebaşı’nda inşa ettiği yapı, Mimar M. Sinan Genim tarafından tümüyle elden geçirilerek çağdaş donanımlı bir müzeye dönüştürülmüş ve hizmete sunulmuştur. Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını ve bu koleksiyonların temsil ettiği değerleri; sergiler, yayıncılık ürünleri, sözlü etkinlikler, film gösterimleri, öğrenme programları ve bilimsel çalışmalar aracılığıyla kamuyla paylaşan, gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan Pera Müzesi, süreli sergileriyle de dünya sanatının önemli isimlerini ağırlamaktadır. Aralarında Tate Britain, Victoria ve Albert Müzesi, St. Petersburg Rus Devlet Müzesi, JP Morgan Chase Koleksiyonu, New York School of Visual Arts, Maeght Vakfı gibi dünyanın önde gelen müze, koleksiyon ve vakıflarıyla ortak projeler üreten Pera Müzesi, düzenlediği dönemli sergilerle, Jean Dubuffet, Henri Cartier-Bresson, Rembrandt, Niko Pirosmani, Josef Koudelka, Joan Miró, Akira Kurosawa, Marc Chagall, Pablo Picasso, Fernando Botero, Frida Kahlo, Diego Rivera, Goya, Manolo Valdés, Andy Warhol, Cecil Beaton, Alberto Giacometti, Giorgio de Chirico, Sergey Parajanov gibi dünyanın usta sanatçılarının yapıtlarını ülkemiz sanatseverleriyle buluşturmuştur. Açıldığından bugüne her yıl ulusal ve uluslararası eğitim ve sanat kurumlarıyla işbirliği yaparak genç sanatçıları destekleyen sergiler de düzenleyen Pera Müzesi, tüm sergilerini kitaplar, sözel etkinlikler ve öğrenme programlarıyla da zenginleştirmektedir. Dönemsel programları ve etkinlikleriyle dikkat çeken Pera Film ise ziyaretçilere ve sinema meraklılarına, klasiklerden bağımsız filmlere, animasyon ve belgesellere uzanan, kimi zaman sergilere paralel kapsamlı gösterimler düzenlemektedir. Kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği etkinliklerle Türkiye’nin en nitelikli, öncü ve sevilen müzelerinden biri haline gelen Pera Müzesi kentin bu çok canlı bölgesinde kapsamlı ve çağdaş bir müze-kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Bina Tarihçesi Binanın Tarihçesi Mimar Achille Manoussos’un, dönemin genel mimari karakterine uygun olarak tasarladığı ve Ermeni Katolik Patrikhanesi’nin mülkü olan Bristol Oteli’nin inşası 1893 yılında tamamlanır. Şehrin önemli otelleri arasında sayılan ve üst düzey yabancı konukları misafir eden Bristol Oteli, 1980’li yılların başına kadar hizmette kalır. Tuğla malzeme ile kâgir sistemde inşa edilen ve neoklasik özellikler taşıyan Bristol Oteli’nin geniş bir lobisi, mermer merdivenleri, asansörü, rahat süitleri, salonları ve müstakil masa düzenine sahip ferah bir yemek salonu vardır. Bristol Oteli’nin yıllar içinde Logothetti, Adamapoulos, Ciras ve Hacara gibi meşhur işletmecileri olur, bölgenin değişen demografik yapısını yansıtır biçimde 1930’ların başında binayı satın alan Ömer Lütfi Bengü, oteli işletmeye 1980’lere kadar devam eder. Bristol Oteli 1980’li yıllarda yeni otellerle rekabet edemez hale gelir. Otelin son sahibi Ömer Lütfi Bengü’nün 1983’teki vefatından sonra, mirasçılarının satışa çıkardığı binayı önce Yıldız Lastikçilik, ardından Esbank satın alır. Bristol Oteli’ni Esbank’ın genel müdürlük binasına dönüştürmek üzere, mimar Doğan Hasol yapıyı yeniler. Otel ile hemen yanındaki beş katlı konut binasının Meşrutiyet Caddesi’ne bakan cepheleri korunur ve iki parsel birleştirilir. Bina 2002 yılına kadar Esbank Genel Müdürlüğü olarak hizmet verir. Manoussos’un orijinal cephesi ve Hasol’un birleştirdiği parseller korunarak, mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje doğrultusunda çağdaş ve donanımlı bir müze olarak yeniden tasarlanır.

Çok güzel temiz ve ilgili personeli ile çok beğendiğim müzelerden biri oldu. İçerisinde yer alan eserler yakın tarihimize ışık tutacak türlerden. İnsanın kısacık da olsa bir zaman tüneline girmesine vesile oluyor. Osman Hamdi Bey'in eserleri özellikle dikkatimi çekti. Gidip gördük çok beğendik, gidip görün derim 😊🌾🍀

Pera müzesi, ilk Bristol otel olarak hayat bulmuş daha sonra zamanla banka ve günümüzde de müze görevi gören, şehrin merkezinde, neoklasik tarzda tasarlanmış kagir bir yapı. Girişte tatlı sütunları, geniş ferah bir lobisi ve sergi alanları için gayet işlevsel katları mevcut. Göbeklitepe’ye dair güzel bir sergi var şu sıralar. Görülmesi şiddetle tavsiye edilir.

Osman hamdinin kaplumbağa eğiticisi eseri burada sergileniyor 2003 yılında ki değeri 3,5 milyon dolar şu an için bir değer biçilemiyor Koç ailesine bağlı bir müze tavsiye ederim İbb otoparkı var

3 kattan oluşuyor.Üst katta yıllara göre İstanbul’un yukarıdan görüntüleri var.2. katta sanat tabloları mevcut.En alt katta ise ağırlığın ölçümünde kullanılan birimlerin tarihini görüyorsunuz.Ben oldukça beğendim.Bence kesinlikle gidin.

Beyoğlunda bulunan bu müze girisindeki güzel cafesiyle de sizi epey etkiliyor. Girisi 12 yas ustu öğrenciler, öğretmenler icin 10 siviller icin 25 tl, gruplara 20 tl, 12 yas alti ucretsiz ayrica uzun cuma diye adlandirdiklari cuma gunler aksam 10a kadar acik ve sanirim 6 dan sonra herkese ücretsiz son olarak genç çarşamba gunu ise öğrencilere ücretsiz . Bilet alan herkese sesli rehber de eşlik ediyor ve ekstra ücret ödemiyorsunuz. Çok tatli rehberlere sahipler. Alt katta geçmişten günümüze ağırlık ölçülerinin bulunduğu kısım ve karsi koridorunda ise kahve kültürü ve çiniler sergisi mevcut. Bir üst katinda osmanlı elçilerinin resim sergisi var. Ayrıca gerçekliği arttırılmış gözlüklerle belirli saatlerde Osman Hamdi'nin Kaplumbağa Terbiyecisinin odasina girebilir, eşyaları inceleyebilir, kaplumbağalara yem bile verebilirsiniz. Asansörlerin kapıları içerideki bazi eserlerin resmiyle kaplanmış olması da çok güzel bir detaydı.

Cuma akşamları müze gecesi var. 18.00 sonrası 22.00'ye kadar açık. Güzel imkan.

Pera müzesine ödevimiz sebebiyle gittik. Evren Şar hocamıza bize bu müzeyi gezme fırsatı verdiği için. Her katta temiz WC vardı. Öğrenci için giriş ücreti 25tl idi. Müze özel bir müze müzekart geçmiyor. Beş katlı biz gittiğimizde üç kat vardı diğerleri yapılıyor. Vaktiniz varsa gidin hakkını vererek gezin. Şişhane çıkışından çıktığınızda metrodan yukarı doğru yürüyorsunuz Pera palaceı geçtikten sonra yine düz devam ediyorsunuz TRT'nin orda çok hoştu biz gittiğimizde sanal gerçeklik gözlüğü yoktu umarım siz deneyimlersiniz.

Çok kaliteli, uygun ve değerli bir müze, kafe'si de çok güzel. Kafe girişi ücretsiz olup müze için öğrenci 50, yetişkin 100 TL ücreti var.

Küçük ancak fena olmayan bir müze. Geçici sergiler pek hoşuma gitmedi ancak Osman Hamdi Bey'in tabloları çok güzel. Özellikle Kaplumbağa Terbiyecisi'ni canlı canlı görmek, müzenin en iyi yanı diyebilirim. Kısa sürede gezersiniz içeriyi fiyatı da makul, tavsiye ederim.

Osman Hamdi Bey için gittim açıkçası, alt katta Bizans döneminden kalma ağırlık ölçü birimleri sergileniyor. Aynı zamanda " kahve molası" adlı sergi mevcut. 2. Kat Osman Hamdi Bey'in tabloları ve yine dönemsel tablolar mevcut. Diğer katlar pandemi nedeniyle kapalı. Öğrenci olarak 25 ₺ gibi bir ücret ödedim beğendim, güzeldi.

Pandemi sebebiyle kısıtlı sayıda kişi içeri alınıyor. Haftasonu biraz sıra bekleyebilirsiniz. Sadece 1 ve 2. katlar açık olduğu için giriş ücreti 10 tl idi. Müze kart geçmiyor. Arkeoloji müzesinde Osman Hamdi Bey için ayrılan bölümü ziyaret sonrasında burası bir başka güzel geldi. Eksik parça tamamlandı diyebiliriz. *** Müze çıkışında Pera kafe çok sakin bir ortam. Tavsiye edilir

içerisi beş katlı biz en üst kata çıkıp aşağı doğru gezmeyi tercih ettik. gerçekten güzel eserler vardı. normal fiyatı 25 öğrenci ise 10 lira. sanattan pek anlamayan biri olduğum için benim pek ilgimi çekmedi açıkçası. ona göre gitmenizi tavsiye ederim

En son bianel kapsamında geldiğim ve gezmekten, içinde uzun uzun dolaşmaktan keyif aldığım İstanbul’da sevdiğim müzelerden🤍 Milli eğitim bakanlığı kapsamında öğrencilerimle de gelmiştim. Müze kültürünü gerçekten hissettiren canım pera.. iyi ki varsın

Pera Palace ın karşısında kalıyor. 10-15 dk İstiklal den aşağı gelirseniz ulaşıyorsunuz. Uzmanı değilim ama meraklısıyım. Çok güzel eserler mevcut. Masterpiece i tabiki K.T.. Eğer Cuma günü giderseniz (şansımıza cuma günü gittik) ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. Çıkışta küçük bir de kafesi ve müze eserleri satış noktası mevcut. Tavsiye ediyorum. İyi gezmeler.

Pera Müzesi, 17. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapan başka mekanlardan biri. Not: Metroda “Şişhane” durağında indiğiniz zaman sadece beş dakika yürüme mesafesi var. Not: Yanında oteller de olduğu için taksi durağı bulunmakta. Yakınlarda otopark da var. Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, Bienal kapsamında değil müzenin direkt demirbaşı, eseri alabilmek için baya para dökmüşler. (3,5 milyar dolar.) Burada bulunan ise bu eserin birinci versiyonu, yani 1906 tarihli. (Aynı zamanda Osman Hamdi Bey’in çoğu eserini de görebilirsiniz.) Not: Müze pazartesi günleri kapalı, onun dışında cuma günleri 22.00’a kadar açık. Not: Çok güzel bir cafesi var, lavanta çayı içtim fakat tatlıları gereksiz pahalıydı bence. Not: Bienal’in teması bu sene “compost” şekilde üretilen eserler olduğu için küratörler belli bir amaçla düzenlememişler, fakat eserlerin yanlarında amaçları bize aktarılmış. İsterseniz rehberler eşliğinde de gezebilirsiniz.

Pera yıllardır kaliteli sanatçıların çalışmalarına ev sahipliği yapan ve Avrupa standartlarında harika müze Paula Rego’nun sergisini de süresi bitmeden herkes görmeli.

Çok güzel bir müze. Çok etkileyici. Hafta arası olmasına rağmen kalabalıktı. Ancak müzeden çıkmak bir sorun. Giriş katına geliyor ve cafeden kapı olduğu belli olmayan bir yerden bir kaç kez uyarıldıktan sonra kapıyı bulup çıkıyorsunuz.

Kaplumbağa Terbiyecisi'ni görmeye gittim. 5 katlı geniş bir müze yaklaşık 1 saatinizi alıyor gezmek. Osman Hamdi Bey'in eserleri hariç müzedeki eserler yenileniyormuş o açıdan da tekrar tekrar gidilebilir.

İçerisinde bir çok sanat eserinin olduğu ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir müze. Ayrıca giriş katında Cafe ve hediyelik bölümü de mevcut.

7 Eylüle kadar sadece daimi sergideki eserler olduğu için (geçici sergilerin bulunduğu 3. kat şimdilik kapalı) giriş ücreti herkese 10 tl. Geçici sergiler başladıktan sonra indirimli 10 TL diğer 25 TL Çarşamba günleri müze öğrencilere ücretsiz. Cuma günleri 18:00-22:00 arası herkese ücretsiz. 3 katlı müzenin giriş katında bilet bankosunun arkasında cantalarinizi birakabileceğiniz ücretsiz kilitli doplarlar ve müze mağazası bulunuyor. Yine aynı kattan Pera Cafe'ye geçiş yapabilirsiniz. İlk katta seramikler ve ölçüm aletleriyle ilgili sergiler var. İlginç bilgiler öğrendim burada. İkinci katta mükemmel bir resim sergisi var. Bu sergide Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun orijinalini görebileceğiniz bu sergiyi sevmeme ihtimaliniz yok. Salı ve çarşamba günleri gelirseniz 3D ile Osman Hamdi Bey'in Dünyasında küçük bir tecrübe yaşayabilirsiniz. (Belirli saatler arasında) Benim ziyaret ettiğim dönemde 3. kar kapalıydı. İlk 2 katı toplamda 1-2 saatlik bir sürede gezebilirsiniz. (Yazılanları okuyarak). 2. Kattaki Edouard Thounevel portresi nereden bakarsanız size bakarmis gibi. Siz hareket ettikçe gözlerini sozdem ayırmıyor. İlginç bir tecrübe 😀

Atamızın kaldığı odayı otel müşterisi olmaksızın ziyaret ettik otel çalışanları çok kibardi müşteri olmamamiza rağmen gerektiği şekilde bilgilendirdiler bu konu ile ilgili kendilerini tebrik ederim. Atamızın odasında kendisine hediye edilen battaniye de vefat edeceği saatie çok yıkın bir saatin işlenmiş olması insanı derinden etkiliyor.

Güzel bir müze özellikle 5.kattaki resim sergisi mükemmel. Eğer Viktoryan dönemini ve Osmanlı’yı ilginç ve güzel buluyorsanız beğenirsiniz diye düşünmekteyim. Alt latşara indikçe ağırlık ölçümü, eski paralar, kahve gibi başka müze sergileri var yani 5.kattan zemin kata iniyorsunuz yavaş yavaş harika bir deneyim.

Genel olarak idare eder. Özellikle Osman Hamdi bey sergi kısmı güzeldi. 1. Kattaki ölçüm ve ağırlık sergisi çok ilginçti eski terazi ve ölçüm aletleri güzeldi.

Osman Hamdi beyin Kaplumbağa terbiyecisi isimli eserini görmek heyecan vericiydi ♥️

Yıllardır isteyip bir türlü fırsat bulamadığım mekana İstanbul bieneli kapsamında ücretsiz girdim. Ekim 2022 tarinde 5 katlı olan binada ilk iki kat müzenin kendisine diğer katları bienal sergisi oluşturuyordu. En ilgimi çeken ölçü aletleri müzesi oldu. Çok iyi planlanmış ve güzel dizayn edilmiş

Güzel, ben gittiğimde öğrenci girişi 10 ₺ idi. Saatleri değişebiliyor sanırım belirtilen saatlerin dışında da açık olabiliyor.( cuma günü saat 7-10 arası açık olabilinecek diye bir bilgi verilmişti sanırım ücretsizdi de o saatlerde) arayıp bilgi almakta fayda var 👍 Aynı zamanda fotoğraf çekerken ve çekinirken diğer müzeler/sanat galerindeki gibi rahatsız olmuyorsunuz yani sürekli size değişik bakışlar atan görevlileri yok bu da güzel bir detay.

17. İstanbul Bienali kapsamında gittim. Kendimi Avrupa'da bir müzede hissettim. Bienal haricinde yer alan ilk iki katta yer alan eserler de muhteşem.

İstiklal Caddesine çok yakın bir konumda, küçük sayılabilecek güzel bir müze. Müzenin ilk katında eski porselen fincan örneklerini ve eski dönemlerde kullanılmış olan ağırlık birimlerini görebilme imkanınız var. Yukarı katlardaysa Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi’ni ve Osmanlı dönemine ait tabloları görebilirsiniz. Üst katlarda ise dönemlik eserler sergilenmekte.

Müzenin ismini duyduğumda ön yargılı yaklaşmış ve beklentiye girmemiştim. Müzeye gittiğimiz zaman bizi resepsiyon karşıladı. Öğrenci indirimiyle makul bir fiyata biletlerimizi aldık. Müzenin ilk katında arkeolojik eserler vardı ve aslında birçok arkeolojik müzede bulunan eserleri gördüğümüz için pek heyecanlanmadın ama ikinci katına çıktığımızda asıl olayı gördük. Birçok tarihî tablonun orijinallerini gördüğümüzde -tabiri caizse- aklımız yerimizden çıktı. Her birine hayran kaldık. Sürprizi bozmamak için detaylara girmeyeceğim. Tablo meraklısıysanız Beyoğlu’ndaki bu müzeye mutlaka uğrayın. Ayrıca müzenin zemin katında -sanırım- restoran da bulunuyor. İyi gezmeler diliyorum…

2 saat gezdik ki zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişiz. Kaplumbağa terbiyecisi tablosunu canlı görmek de ayrıca çok keyifli idi. Giriş 80 TL. Öğrenci 50 TL

Çok güzel eserler var. Kalabalık da değil. Rahatlıkla ailecek gezilebilecek bir yer. Çocuk getirilebilir. Çocukların ilgisini çeken mutlaka bir tema oluyor 😊

Güzel ama yetersiz bir deneyimdi. Çok daha fazla içerik olmasını beklemiştim açıkçası. Ama kaliteli ve İstanbul'da gidilmesi gereken mekanlar arasında.

Çok güzel eserler var. Hem modern hemde tarihi. Tablo yanındaki açıklamalar çok iyi yazılmış, anlaşılır ve sade. Özellikle çini bölümünü çok beğendim. Giriş ücreti 100 TL

Pera Müzesi, İstanbul'un Tepebaşı semtinde bulunan özel bir müzedir. 2005 yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından nitelikli ve geniş ölçekli kültür sanat hizmeti vermek amacıyla kurulmuştur. 2003-2005 döneminde restoratör mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje çerçevesinde Tepebaşı'ndaki tarihi Bristol Oteli’nin cephesi korunarak çağdaş ve donanımlı bir müze olarak inşa edilen binasında faaliyet göstermektedir. Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını ve bu koleksiyonların temsil ettiği değerleri, sergiler, yayıncılık ürünleri, sözlü etkinlikler, eğitim etkinlikleri ve bilimsel çalışmalar aracılığıyla kamuyla paylaşmakta, gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlamaktadır. Müze katlarından ilkinin büyük bir bölümünde yer alan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu sergisinde, eski çağlardan 20. yüzyıl başına bu topraklarda kullanılagelmiş ağırlık ve ölçü birimleriyle, çeşitli malzeme ve tekniklerde üretilmiş tartı ve ölçü aygıtlarının seçkin örnekleri yer alıyor. Uzun süreli sergilerle bölümler halinde sergilenen ve yaklaşık 10.000 eserden oluşan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu, özellikle tarih ve arkeoloji tutkunlarına hitap eden bir koleksiyondur. Aynı katın diğer bölümünde yer alan ve 18. yüzyıl ortasından 20. yüzyıl başına uzanan bir zaman dilimi içinde Osmanlı zanaat ve sanat mozaiğinin önemli bir bölümünü oluşturan Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu ise, çarpıcı güzellikteki parçalarıyla kültür tarihimizin çok iyi tanınmayan bir yaratı alanına ve o dönemin çok renkli, çok kültürlü yaşamına yeni ışıklar tutmayı amaçlıyor ve uzun süreli tematik sergilerle ziyaretçilere sunuluyor. Oryantalist Resim KoleksiyonuDüzenle Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın 300'ü aşkın tablodan oluşan Oryantalist Resim Koleksiyonu, Osmanlı dünyasından ve coğrafyasından esinlenmiş Avrupalı "oryantalist" ressamların ve Osmanlı sanatçılarının eserlerinden oluşan kapsamlı bir koleksiyondur. İmparatorluğun 17. yüzyıldan 20. yüzyıl başına uzanan döneminden çok geniş bir görsel panorama sunan bu koleksiyonda, ünlü ressam Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi adlı tablosu da yer alıyor. Koleksiyon, Pera Müzesi’nin Sevgi ve Erdoğan Gönül Galerisi’nde uzun dönemli tematik sergilerle, bölümler halinde sergileniyor. Bu koleksiyondan derlenen sergilerden ilki, 2005 yılı Haziranı’nda Pera Müzesi’nin açılışıyla birlikte ziyaretçilerle buluşan ve 2008 yılına kadar devam eden İmparatorluktan Portreler sergisiydi. Sergi, portre ve insan figürü temasına odaklanan, padişah, şehzade, sultan, büyükelçi portreleri ve değişik dönemlerden, değişik sınıflardan insanları betimleyen resimlerle, Osmanlı dünyasını günümüze taşıyordu. Koleksiyonun 2008’de yenilenen ikinci sergisi Düşlerin Kenti: İstanbul, sanatseverleri Osmanlı’nın özel mekanlardaki ve kamusal alanlardaki gündelik yaşamıyla ve İstanbul’un panoramik görünümleriyle buluştururken; o dönemin İstanbulu’nu, topografyası, mimarisi, insanları ve yaşam biçimleriyle, bir bütün olarak yeniden canlandırıyordu. Koleksiyonun Eylül 2011’de açılan sergisi Kesişen Dünyalar: Elçiler ve Ressamlar ise; o dönemin elçileri ve ressamlarından yola çıkarak bürokrasi ve sanat ilişkisine odaklanıyor, sanatın rehberliğinde eserler üzerinden diplomasi tarihinin dolambaçlı yollarında gezdiriyor. Sergi, ayrıca Osman Hamdi Bey’e ayrılan özel bir bölümde, sanatçının Vakıf koleksiyonunda yer alan eserlerini de sanatseverlerle buluşturuyor.

İstanbul'da olup da burayı görmemek kesinlikle olmaz. 5 katlı yerleşkenin her bir katında hemen herkese hitap edecek bir şeyler mutlaka var. Asansörle en üst kata çıkıp oradan tüm katları geze geze aşağı iniyorsunuz. Her kat adeta ayrı bir dünya... En alt katta bir kafe mevcut. Lavabo da düşünülmüş ve oldukça temiz. Öğretmen veya öğrenci indirimli 10 TL'ye biletinizi alabilirsiniz. Her şeye dokunmak da serbest. Kural vs. yok. Dolayısıyla özgür bir müze. 3. katta ücretsiz kartpostalınızı almayı ve ölçüler kısmında tartılmayı unutmayın.

Son derece keyifli vakit geçirdim. İçerisinin ambiyansı çok hoş. Böylesine önemli ve değerleri eserleri görüp incelemek insanda yeni kapılar açıyor. Mutlaka gidilmeli. Fiyat olarak çok ucuz.