On Gözlü Köprü

Asıl adı Dicle köprüsü ama 10 kemerli olduğu için 10 gözlü köprü olarak anılır. Üzerinde yürüyüş yapıp etrafındaki mekanlarda bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Manzarası oldukça güzel.

Diyarbakır'daki **10 Gözlü Köprü**, Dicle Nehri üzerinde yer alan ve şehrin simgelerinden biri olan tarihi bir köprüdür. Aynı zamanda **Dicle Köprüsü** olarak da bilinir. Bu köprü, 1065 yılında, Mervaniler döneminde inşa edilmiştir ve adını üzerinde bulunan on kemerden (göz) alır. Köprü, **Diyarbakır surları** ve çevresiyle birlikte şehrin önemli tarihi ve kültürel miraslarından biridir. Yaklaşık 178 metre uzunluğunda ve 5.6 metre genişliğinde olan köprü, Diyarbakır'dan batıya doğru uzanan eski ticaret yollarının üzerinde bulunuyordu. Bu da, köprüyü ticaret ve ulaşım açısından stratejik bir yapı haline getirmiştir. 10 Gözlü Köprü, siyah bazalt taşından yapılmış olup, kentin mimari karakteristiğini yansıtır. Köprünün yapısal sağlamlığı, onu günümüze kadar korumuştur ve hala kullanılabilen bir köprü olarak dikkat çekmektedir. Ziyaretçiler, buraya gelerek hem köprünün tarihi atmosferini hissedebilir hem de Dicle Nehri'nin manzarasının keyfini çıkarabilirler.

Tarihi güzel bir köprü. Köprüyü bütüm haliyle görüntülemek için nehir kenarına çay bahçelerine inip en azından bir çay içmek gerekiyor. Oradada bardak ile çay yok demlik istemeniz gerekiyor. Tek olumsuz yanı bu

Köprünün olduğu yer gayet güzel etrafındaki işletmeler biraz pahalı onun haricin çok farklı bir havası var herkese tavsiye eserim DİYARBAKIRA gelindiği zaman kesinlikle ziyaret edilmeli

Diyarbakıra giderseniz mutlaka uğrayın gayet güzel bir yer fotoğraf çekmek manzara izlemek için gayet güzel.Yolun karşısında yemek yiyebileceğiniz restoranlar var.Köprüye gelmeden önce de çiğköfte,dondurma,mısır gibi yiyecekler var çiğköfte'nin tadı çok güzeldi el yapımıydı oturabileceği iz tatlış otantik oturma grupları var köprüyü izlerken yiyeceklerinizi yiyebilirsiniz orada ki restorandan yiyip içebilirsiniz.Park yeri açısından otopark yok ama yol kenarına koyukuyor.

Tarihi ve mimari açıdan gerçekten muazzam bir yapı olan On Gözlü Köprü, Şanlıurfa'nın en etkileyici simgelerinden biri. Dicle Nehri üzerinde yükselen bu köprü, hem manzarası hem de tarihi dokusuyla ziyaretçilerine adeta zamanda yolculuk yaptırıyor. Özellikle gün batımında burada olmak, nehrin yansımasında köprüyü izlemek gerçekten büyüleyici bir deneyim. Fotoğraf çekmek isteyenler için harika açılar sunuyor. Köprünün çevresi de oldukça düzenli ve temiz. Yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve nehir kıyısında vakit geçirebileceğiniz yerler mevcut. Ancak büyük bir eksiklik var: Yeme-içme konusunda seçenekler oldukça sınırlı. Restoranlar ya da kafeler sayıca az ve mevcut olan yerlerde çeşitler yetersiz. Hem yemek konusunda hem de tatlı kültürü açısından daha fazla alternatif sunulabilir. Böyle tarihi ve turistik bir mekânın bu yönüyle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu eksiklik, keyifli bir gün geçirdikten sonra özellikle yemek molası vermek isteyenler için önemli bir sorun olabilir. Sonuç olarak, On Gözlü Köprü kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Hem yerli hem de yabancı turistler için harika bir durak. Ancak bu eksiklikler giderilirse, burası çok daha keyifli bir destinasyon haline gelebilir. Bu yüzden 4 yıldız veriyorum, umarım yeme-içme alanında gerekli düzenlemeler yapılır.

Köprü fotoğraflardan çok daha büyük bence. Dicle altında nazlı nazlı yol alıyor. Mimari olarak mükemmel. Yan kısımlarda çay icilebilecek mekanlar mevcut.

Çok güzel, harika bir mimari, müthiş bir manzara. Çok beğendim mutlaka görülmeli. Kenarlarda bulunan kafeler biraz pahalı maalesef ama oturmak zorunda değilsiniz. 😊

Dicle nehrinin uzerinden gecen on gozlu tarihi bir kopru. Etrafinda cay bahceleri var. Arabayla gecemezsiniz, yolla baglantisi yok.

Kasım da gitme fırsatı buldum mevsim den dolayı sakindi. Köprünün iki tarafında da bulunan çay bahçelerinde demlikle çay içebilirsiniz.

Cevresi tamamen isletmenin sandalye masalari ile dolmuş, fotograf çekilecek yer bulamadık ailecek. Tepede seyir terasi gibi yer var ama aşağısı gibi guzel manzarasi yok. Fotograf cekilmek icin bir alan biraksalar cok güzel olurdu. Güzel bir köprü. Tarihi mekanları cok seviyoruz

Şehir merkezinden yürüyerek yaklaşık 30 dakika sürüyor. Sanırım sur civarından minibüs kalkıyor ancak sabah saatlerinde çalışmıyor gibiydi. Köprüye gelirsek de, Diyarbakır'ın yeşil yüzünü ve Dicle nehrini görmek adına güzel bir tecrübe oldu. Köprünün dibine kurulmuş kafe/çay bahçesi konsepti de güzel gözüküyor.

Diyarbakır’ın 10 Gözlü Köprüsü, tarihin içinde bir yolculuk yapmak isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer. 1065 yılında inşa edilen bu köprü, Selçuklu mimarisinin inceliklerini ve bölgenin kültürel zenginliğini yansıtıyor. Dicle Nehri’nin üzerindeki 10 gözlü kemerleri, suyun akışına uyum sağlamak için tasarlanmış ve bin yılı aşkın süredir ayakta kalmayı başarmış. Geldiğinizde köprüyü yürüyerek keşfetmeyi, durup manzarayı izlemeyi ve bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın. Sabah saatlerinde veya gün batımına yakın zamanlar, ışığın köprünün taşlarına yansıdığı anlar büyüleyici oluyor. Köprüye yakın çay bahçelerinde dinlenip çay içmek de güzel bir mola alternatifi. Ayrıca, köprünün hemen yakınındaki yürüyüş yollarında gezintiye çıkabilir ya da Dicle Nehri kıyısında vakit geçirebilirsiniz.

Akşam manzarası çok güzel gerçekten, gündüz gözüyle görmek nasip olmadı. Akşam baya kalabalık. Oturulacak yer çok zor bulduk. Baya sinek vardı oturduğumuz yerde. Ama köprünün yakınındaki yerler iyiydi. Tuvalet yok, varsa da biz bulamadık öyle diyim. Dondurmacı var, yemek mekanları da. Baya müzikli yani iyi halay falan çekiyorlar 😂. Eğlenceli kısacası. Görülmesi gereken yerlerden

Muhteşem bir doğa manzarası Su akıntısı pek temiz gözükmüyordu kıyısında ördekler vardı biz sadece köprünün üzerinde vakit geçirdik . Fakat kenarında yemek yeme çay içme yerleri mevcut hediyelik eşya alabileceğiniz yerler mevcut suyu zannımca genelde bu şekildeymiş o şekilde konuşuluyor. Toprak karışıyormuş. Genel olarak tarihi yapısı da tabiki de muhteşem

Dicle nehri üzerinde, on açıklığı olması dolayısıyla bu adı almış tarihi köprü. Kenarında yeme-içme yerleri mevcut. Halk arasındaki hikayesi şöyle: Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı'nın arkasında Kırklar Ziyareti vardır. Çocuğu olmayanlar, buraya gelip dilek dilerler. Çocuğu olmayan, Süryani zengin ailenin de karısı, gelip dilek dilemiş, adak adamış. Bir kızı doğmuş. Adını Suzi (Suzan) koymuşlar. Her yıl doğum gününde, annesi onu süsler, giydirir ve Kırklar'a götürerek, bir kurban kestirirmiş. Suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel bir genç kız olmuş. Müslüman komşularının oğlu Adil'le, birbirlerine aşık olmuşlar. Yine bir doğum yıl dönümünde, annesi Suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar Ziyareti'ne göndermiş. Arkalarından habersizce Adil de gelmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi, Adil'le beraber olmuş. Sonrasında bu utanca dayanamayıp, kendini Dicle nehrine atmış, boğularak ölmüş. Suzi'nin ölümünden sonra, Adil de aklını yitirmiş.

Merkeze 3 km uzaklıkta tarihî bir köprü. Hafta sonu gittiğimiz için kalabalıktı. Atmosferini beğendik. Köprü üzerinde de halay çekip eğlenen bir ekip vardı. Aşağı inince de kafeler var. Görülmesi gereken yerlerden.

Diyarbakır merkez içersinde Dicle nehri üzerinde kurulmuş 10 kemerli (gözlü) köprü tahmini inşaa tarihi 1065 yılları olduğu düşünülüyor . Olağan üstü bir manzarası olan köprü kenarlarında çay bahceleri bulunmakta. Diyarbakıra yolunuz düşerse görülmesi gerekir.

Ülkedeki kıymetli değerli hatta tarihi değeri ve mimari yapısıyla köprüler arasında çok önemli bir yeri olan köprüdür. Mardin kapıdan geçtikten sonra sizi köprüye götüren minübüsler mevcut ücretliler. Köprü giriş vesaire ücreti yoktur çevresinde bir öok çay bahçesi mevcut uzun süre vakit geçirebilirsiniz. Mardin kapı işe arasında uzun bir mesafe var yürüyerek gidilebilir bir sağlık sorununuz yoksa tabii çünkü diyarbakır sıcağı mesafe erişimini epeyce güç kılıyor. Eğer sağlıklı ve dinç iseniz yürüyerek bahar ve sonbaharda yürüyerek giderek ulaşımdaki yolun manzarası olan hevsel bahçelerini seyrederek ilerleyebilirsiniz.

Diyarbakıra gidince görülmesi gereken bir yer bence. Çok eski tarihi olan Bi köprü çok kez yıkılmış ve yapılmış.islam öncesi dönemde yapıldığı düşünülüyor. Üstünde insan güvende hissediyor. Sanırım 15 yıl öncesine kadar yol olarak kullanılıyormuş üzerinden araçlar geçebiliyorum. Tabi ki şu an sadece turizm için kullanılıyor. Etrafında cami wc park her şey mevcut. Piknik alanları var. Aşağı taraflardaki kafelerde çay kahve içip köprüyü seyredebiliyoesunuz. Ördekler de oraya renk katıyor. Güzel bir ortam.

Köprünün manzarası güzel yol üzerinde aracınızı park edebilirsiniz ancak etrafta yer alan düğün salonu nedeyiyle müzik sesi fazla. Yine köprünün dibinde yer alan mekanlar tüm manzarayı kapatmış durumda.

Görmeden geçmeyin On Gözlü Köprü (yerel adıyla Dicle Köprüsü), Diyarbakır’da, tarihi Dicle Nehri üzerinde yer alan, bölgenin en önemli yapılarından biridir. Şehrin kültürel mirası ve mimari dokusunun bir parçası olan köprü, aynı zamanda halk arasında sevilen bir buluşma noktasıdır. İnşa edildiği dönemden beri hem ticaret yollarını bağlayan stratejik bir geçiş noktası hem de sanatsal bir yapıdır. Tarihçesi • 1065 yılında Mervanoğulları Beyliği döneminde inşa edilmiştir. • Bölgedeki köprülerden farklı olarak on adet gözü (kemeri) bulunmasından dolayı halk arasında On Gözlü Köprü olarak adlandırılır. • Yüzyıllar boyunca birçok medeniyetin kullanımına hizmet etmiş ve farklı dönemlerde onarımlar görmüştür. Bu nedenle, hem Selçuklu hem de Osmanlı mimari unsurlarını taşır. Mimari Özellikleri • Dicle Nehri’nin üzerine inşa edilen köprü, toplam 178 metre uzunluğunda ve 5.6 metre genişliğindedir. • Köprünün on kemeri farklı boyutlardadır ve her biri, nehrin debisine göre suyun akışını düzenlemek için özenle tasarlanmıştır. • Kesme taş kullanılarak yapılan köprü, hem estetik hem de dayanıklılığı ile dikkat çeker. • Üzerinde iki yaya şeridi bulunan köprü, günümüzde araç trafiğine kapalı olup yayalara açıktır. Efsaneler ve Anlamı • On Gözlü Köprü’nün kemerleri ile ilgili birçok efsane anlatılır. Bunlardan birine göre, her kemer, inşa edilirken bir dileğin tutulduğu gözlerden oluşur. • Bölge halkı arasında köprüyü yürüyerek geçmenin dileklerin gerçekleşmesine vesile olduğuna inanılır. • Köprü, Dicle’nin iki yakasını birbirine bağladığı gibi, halk için de dostluk ve birlik sembolüdür. Günümüzde On Gözlü Köprü • Köprü, hem Diyarbakır halkı hem de turistler için popüler bir ziyaret noktasıdır. • Köprünün çevresinde bulunan kafeler ve mesire alanları, özellikle hafta sonları yerli halkın vakit geçirdiği yerlerdir. • Nehir manzarası ile fotoğraf çekmek isteyenlerin uğrak noktasıdır ve ziyaretçilere doğayla tarihin buluştuğu bir atmosfer sunar. • Ayrıca, köprünün civarında düzenlenen çeşitli etkinlikler ve konserler bölgeye canlılık katar. Ziyaret ve Öneriler • Akşam saatlerinde köprüyü ziyaret etmek, Dicle Nehri manzarası eşliğinde keyifli bir yürüyüş imkanı sunar. • Fotoğraf çekmek isteyenler için köprünün kemerleri ve nehir, eşsiz kareler yakalamak için idealdir. • On Gözlü Köprü, hem doğa ile iç içe bir yürüyüş yapmak hem de tarihi bir yapıyı deneyimlemek isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yerdir.

Üstünde halay çekenler mevcut sonbahar tüm güzelliğiyle bizi karşıladı sanki dibindeki çay bahçesinde çay gerçekten gereksiz pahalı bilginiz olsun

On gözlü köprü tarihi bir mekan olarak inanılmaz güzel . Mutlaka gidip görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Biz gece gittiğimizde ışıklandırma falan harika bir ortam oluşturmuştu. Hem tepeden hem de köprüye yakın bir cafeden görme fırsatı bulduk . Bütün cafeler için demiyorum fakat oturduğumuz cafede müşteri memnuniyeti önemsenmiyordu . Kasada bir kadınla yaşadıkları tartışmadan dolayı müşteri memnun kalmış kalmamış umurları olmadığını anladık . Nasıl olsa biri gelmese diğeri geliyor mantığı ile çalışıyorlar .

Diyarbakır… Kadim şehir… Her yeri tarihin farklı zamanlarının yaşanmışlıklarını, günümüz sahnesinde daim izleme imkanı sunan bir masal dünyası. Bütün bu güzellikleri alışılmadık bir sıcak, alışılmadık bir bunaltı ile izliyoruz lakin. Sanki güneş o muhteşem güzelliklere renk ve ışık katmak için ayrı bir çaba sarfediyor… Bu yüzden kendinizi serin bir yerlere atmak istiyorsunuz her şeye rağmen. Hem güzel, hem serin, hem sakin bir yere… Mesela meşhur On Gözlü Köprü… O her yönden sıcak şehrin klimalı salonu gibi. Hele gece bam başka bir güzelliğe bürünüyor. Dicle nehri adeta başka hayat veriyor davetine icabet edenlere. Ve nehrin kenarlarında kurulan yeme içme mekanları, size oturup saatlerce dinlenme ve serinleme imkanı sunuyor. Burada oturup, yaklaşık 170 metre uzunlukta olan muhteşem Dicle Köprüsü’nü ve altından akan suyun güneşe göz kırpmalarını izlemek ve uzak doğu kokan çayınızı yudumlamak ayrı bir huzur veriyor insana. Kadim Şehir Diyarbakır’ı tarih yudumlayarak, yüzyılları adımlayarak gezdikten sonra, mutlaka burada dinlenip Dicle’nin huzur ve serinlik veren halini seyre devam etmelisiniz.

Bayağı büyük, altından Fırat nehrinin geçtiği, ismi gibi 10 gözlü köprü. :) Köprünün kemerleriyle fotoğraf çekilmek için herhangi bir işletmenğm bahçesine gitmeniz gerekiyor zira her taraf işletme olmuş. Bari bir yeri bıraksalar da insanlar rahat rahat fotoğraf çekilse. Onun haricinde mekânlar güzel, yer minderli olan kısımlar bayağı hoş gözüküyor. Yukarısında Cami ve wc var ama wcler içler acısı.

Çok güzel gezi idi. Gerek rehber imiş Betül hanım gerek geziye katılan kişiler çok uyumluydu... Şöfor ve rehberimize teşekkürler

Diyarbakırin tarihi simgelerinden biri, her gidişimde mutlaka bir gelin ve damat çekimine denk geliyorum yada davul zurna eşliğinde halaya, Diyarbakıra her giden genelde uğradığı için çoğu zaman kalabalık oluyor, etrafındaki kafelerin manzarasi güzel fakat biraz pahalılar.

Diyarbakır'ın sembol değerlerinden biri olan On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü), 180 m uzunluğu ile Dicle Nehri'nin iki yakasını buluşturuyor. On ayrı sivri kemerli açıklığa sahip olması nedeniyle bu isim ile anılıyor. Köprü, Mardin Kapıdan iki kilometre civarında bir uzaklıkta yer alıyor. Köprünün kitabesinde Mervanoğulları döneminde 1064-65 yıllarında Nizamüddevle Nasr tarafından Ubedy adlı bir mimara yaptırıldığı belirtilse de bu kitabenin bir onarım kitabesi olduğu ve köprünün tarihinin çok daha eski olduğu düşünülüyor. Köprünün üzerinde Selçuklu ve Artuklu dönemine ait kabartmalar yer alıyor ve en dikkat çekenlerinden biri kitabeye yakın konumda bulunan Arslan kabartması. Dicle nehrinin baskısı engellemek için köprüye destek olan sel yaranları son derece dikkat çekici. On gözlü köprünün her iki ucunda yer alan çay bahçeleri ise güzel bir manzara eşliğinde zaman geçirmenizi sağlayabilir. Dicle nehrinde yüzen ördekler de atmosferi daha hoş ve canlı hale getiriyorlar.

Gün batımına yakın On gözlü köprüye karşı çay içtik. Yanında patlamış mısır da getirdiler. Adisyon fişlerinin arkasındaki Van Gogh’un “Yıldızlı Gece” resmi benim için unutulmaz bir yer olmasını sağladı.

Tarihi on gözlü köprü tüm ihtişamıyla yıllara meydan okumakta. Daha önce bir kaç kez haftasonu gündüz ziyaret etmiştim sanırım haftasonu olduğu için çok kalabalıktı bu sefer gündüz ve haftaiçi bir günde ziyaret etmeyi tercih ettik. Köprünün Akşam atmosferi oldukça etkileyiciydi. Köprünün yanı başında bir çok çay ve kahve içme yerleri bulunmaktadır. Bu mekanların birine oturup Köprünün eşsiz manzarası ve diclenin akan suyu izlenebilir.

Dicle Köprüsü veya On Gözlü Köprü, Türkiye'nin Diyarbakır şehrinde yer alan bir köprü. Yazıtından anlaşılacağı üzere Mervaniler devrinde Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle Nasr tarafından 1065 tarihinde yaptırılmıştır. On açıklığa sahip olduğu için yerel halkça On Gözlü Köprü olarak bilinir. On Gözlü Köprü, tarihi taş işçiliği ve estetik detaylarıyla öne çıkan bir mühendislik harikasıdır. Yaklaşık 120 metre uzunluğunda olan köprünün on adet kemerli gözü, dönemin mühendislik becerilerinin en güzel örneklerini yansıtır. Kalker taşından inşa edilen köprü, sağlam yapısıyla tarih boyunca ayakta kalmayı başarmıştır. Diyarbakır gecelerinin vazgeçilmez mekanlarındandır.

Harika yer. Malabadi köprüsü kadar etkileyici. İkisi arasında bir seçim yapsak ihtişamından dolayı Malabadi olabilirdi. On gözlü köprü çevresi çok gelişmiş. Birçok imkan var. Geceleri köprüyü izleyerek bir şeyler içebilirsiniz. Yaz dönemi sinek oluyor dediler ama ekim ayında gittik soğuklardan dolayı yoktu

Merkeze çok yakın.çay kahve içmeye gidebileceğiniz bir yer.çok aman aman bir güzelliği yok ama idare eder.mekanlar genelde suya sıfır.haftasonları aşırı kalabalık,her telden insan var.adım atacak yer olmuyor.hafta içi daha sakin.

Tarihin nehir olup aktığı yer. Gündüzü ayrı gecesi çok daha güzel bir yer. Çayınızı kahve nizi içerken huzuru hissediyorsunuz.

Çok güzel bir tarihi yapı etrafında güzel cafeler vardı turla geldiğim için çok fazla vakit geçiremedim ama diyarbakıra gelecek olan kişiler için tavsiyem gelip görmeleri gerekiyor

Böylesine bir güzellik ama etrafı çöp dolu temizlik sıfır otlar biçilmemis çok bakımsız turistik yer olmasına rağmen çok üzücüydü

Fırat nehri çok güzel ancak işletmede kahve içmek istedik bize çay bardağının yarısı ile kahve geldi ve sebep olarak kahve fincanları kalmadığını belirttiler baştan söylemediler ve kahve yanına suları da kalmamış fiyatı da 90 TL dediler hiç memnun kalmadim

Tam bir tarih kokan bu köpru mükemmel mimarisiyle geçmişten geleceğe örnek bir mimari miras olarak inşallah yıllara meydan okuyarak yüzlerce nesile görme ve gezme imkanı olur🌹

Görülmesi gereken tarihi yapılardan. Turistlerin yoğunluk oluşturduğu bir yer. Etrafındaki çay bahçeleri, manzara eşliğinde çay içmek için çok iyi.

Çok önemli ve özenerek yapılmış tarihi bir köprü. Gerçekten mimarisi çok hoş. Dicle nehri kenarında olan kafelerden birinde oturup fotoğraflarınızı çekmeyi unutmayın.

Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Dicle Nehri üzerinde yer alan tarihî bir köprüdür. On açıklığa sahip olduğu için yerel halkça On Gözlü Köprü olarak bilinir. 180 m uzunluğu ile Dicle Nehri'nin iki yakasını buluşturuyor. Köprünün inşasında dolgu malzemesi olarak kireç harçlı moloz, kaplamasında ise şaşırtmalı teknikte uygulanmış farklı boyutlardaki kısmen devşirme kesme taşlar (bazalt) kullanılmıştır; korkuluklar ise moloz ve kesme taştan yapılmıştır. Bu tarihi yapının etrafında çay bahçeleri ve kahvaltı mekânları da var.

On Gözlü Köprü, Diyarbakır’ın tarihi yapıları arasında önemli bir yer tutar. Hem şehri ziyaret edenler hem de şehir halkı için bir geçiş noktası olmuştur. Köprü, Diyarbakır’ın farklı bölgelerine su taşımacılığı yapmak amacıyla kullanılmış, ayrıca bir ulaşım yolu olarak işlev görmüştür. Günümüzde köprü kenarına kurulmuş ticari alanlar köprünün güzelliğine gölge düşürüyor. Doğayla daha barışık şekilde düzenlenmesi şart.

Biraz yağmurlu olmasına rağmen kalabalık bir yerdi Köprünün sonunda dev bir Dicle vadisi yazısı var fotoğraf çekinebilirisiniz Hemen yanında camii var altın minareli durup namaz kılabilirsiniz Köprünün üzerinde sürekli davul çalan bi abimiz var muhtemelen bahşiş bekliyor Kenarlarında fotoğraf çekip çay kahve ve diğer soğuk içecekler içebileceğiniz uzun bir kafe var Mutlaka uğramanız gereken Diyarbakır mekanlarından

Tarihi ve çevresi yeşillik ile dolu güzel bir alan. Köprü çevresinde çay içme alanları mevcut. Köprü altından geçen su her ne kadar kirli olsa da, su debisinin yükseldiği zamanlar suyun temiz aktığı söyleniyor.

Köprü genel itibariyle gerçekten muazzam. Lakin köprü çevresinde yerleşen cafe vb işletmeler gördüğüm kadarıyla iyi bir hizmet sunmuyor. Bir işletmeciden fiş istedik, pişman etti bizi. Bu hizmete fiyatları da çok yüksek

Diyarbakır’a gelip buraya gelmemek olmaz hele de halay seviyorsanız tadından yenmez😃🫶🏻

Köprü müthiş. Amaa işletmenin adını hatirlamayamadim ama rezelet bir yer. Tek başıma gittim, çay içmek istedim ama tek başımayım diye vermediler! Böyle bir saygısızlık olmaz yazıklar olsun. Ben de türk kahvesi söyledim getirdikleri şeyi gorsele yüklüyorum. Bir de bunun için 80tl aldilar. Hesap öderken de illa nakit ödememi istediler fiş vermek istemediler. Böyle güzel yerlerin işletmesini neden böyle iş bilmez ahlaksız insanlara verirler anlamadım.

Çok güzel bir yer, ancak bu mevsimde aşırı sıcak olduğu için gezmekte zorlanabilirsiniz. Nehrin kenarında kafe tarzı yerler var. Güzel mekanlar. Özellikle akşamları güzel oluyordur kesin.

sakin sonbahar mazarası güzel çay kahve içmek için güzel mekan. köprüyü geçince solda çiğköfte yapan biri vardı sipariş verdik masaya getirdiler fiyatı pahalıydı ama lezzeti güzeldi

Diyarbakırın tarihi ve kültürel miraslarından olan bu yapı özellikle güneş battıktan sonra yanındaki mekanlarda sevdiklerinizle oturup semaver çay içerek ve çekirdek yiyerek mutlu olabileceğiniz bir yer. Dicle nehrinin On gözlü köprüye çarpan su sesi sizi dinlendirip huzur veriyor. Tek sorun oralarda bazen davul zurna çalınıyor ve tüm huzurunuz kaçabiliyor. İnsanlar zaten kafa dinlemeye geliyor üstüne bir de saçma sapan seslere maruz kalabiliyorlar

Köprü Dağ Kapı’ya yaklaşık 3 km uzaklıkta. Arabası olmayanlar için tercihen yürünebilir ya da Mardin Kapı’da Bağıvar dolmuşları ile de gidilebilir. Tarihi yapıları sevenler için kesinlikle gidilip görülmesi gerekir. Köprünün çevresindeki kafelerde çay vs. içilebilir. Köprüye giden yol üzerinde Gazi Köşkü’ne ugranabilir.

Tarihi güzel olabilir ama şu an biraz abartılmış gibi geliyor bana. Köprü kenarında ferah ferah çay içebilirsiniz.

Diyarbakır’da ferahlamak, serin bir nehir havası almak için güzel bir yer. Google’daki saatine takılmayın bazen kapalı yazıyor ama akşam gelsek de hep açıktı. İki yanında şark köşesi gibi oturma yerlerinin olduğu işletmeler var. Mutlaka birine oturun bu manzaranın tadını çıkarın. (Normalde suyu çok berrak ama yağmur sonrası olduğu için şu an daha bulanık çıkmış.)

Mervani Kürt Devletinin (Merwaniyan 961 - 1085) Hükümdarı Nasruddevle Ehmed tarafından yaptırılan köprüdür. Muazzam bir köprüdür, Diyarbakır’a gittiyseniz görmeniz farz sayılabilecek bir yerdir. Etrafında çok güzel oturma alanları ve kültürel ambiyansı bozmadan dizayn edilmiş kafeler de var. Güzel vakit geçirdik, umarım tekrardan giderim

Şehir merkezine çok yakın. Doğu kapının doğu yönündeki yoldan gidilebiliniyor. Navigasyona aldanıp Mardin kapı tarafından gitmeye çalışmayın. Navigasyon önce ters yola alternatif yolu kullandığınızda ise çıkmaz yola sokuyor. Yoğun bir trafiğin ardından ulaşabileceğiniz muhtelif otoparkların olduğu bir bölgede bulunuyor. Tanınmış mimarisi ve 1000 yıla yakın geçmişi ile aslında yapıların ne kadar uzun ömürlü olabileceğinin bir ispatı gibi Dicle nehiri üzerinde dimdik duruyor. Çevresine konuşlanmış cafe ve restoranlarda dinlenirken eşsiz güzelliği seyredebiliyor olmak ayrı keyif veriyor. Bu bölgede görmeniz gereken bir yapı olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle tavsiye ederim. İyi geziler...

Muhteşem ve etkileyici. Dinlendirici bir mola için harika bir tarih durağı

İlk kez geldim gerçekten çok güzel görülmesi gereken bir tarihi eser

Mervaniler tarafından yaptırılan köprü 11. Yy günümüze kadar sapasağlam gelebilmiş. Etrafında temizlik sıkıntısı var ayrıca esnaf fahiş fiyatlarla satış yapıyor. Ulucami civarında yemek içmek daha uygun

Her yerde olduğu gibi işletmeler kazıkçı bir semaver çaya 780 Tl ödedik ama doğa harikası bir yer

Köprünün tarihi dokusu çok güzel etrafında çay bahçeleri Oturma yerleri gayet güzel şehre yakın mutlaka gidilmesi gereken yerlerden

Hıdırellezde dilekleri bir kağıda yazıp buraya köprüden attığınızda gerçek olduğuna inanılıyormuş. Köprünün altından akan suyun yaratıcıya ulaştığı düşünüldüğü için… Aynı zamanda “suzan suzi” türküsünün hikayesi de burada geçiyor.

Aracı cadde üzerine park ettik. Ücretsizdi. Köprünün iki tarafında da kafeler mevcut. Bardak çay vermiyorlar. Demlik almanız gerekiyormuş.

Geçmiş tarihi gözlerinizin ardında yaşatan, yıllara meydan okuyan asırlık muhteşem bir yapı örneği. Karşı kıyıda kırklar dağına yanıbaşınızda Dicle nehrine bakıp serinleyerek dilinizde meşhur suzan suzi türküsünü mırıldanırken dinlenebileceğiniz huzur verici bir yer. Etrafında birçok kafe restoran var. Fiyatlar oldukça pahalı kalite ise düşük. Uludağ limonatayı sıkma diye satıyorlar vs. Diyarbakır’a gitmişseniz görmeden dönmeyin

Güzel bir köprü, etrafı yeşillik ve huzur dolu. Manzarası havası … Ne zaman gitsek davullu zurnalı gelin-damat fotoğraf çekimi var. İnsanlar halay çekiyor eğleniyor. Çok güzel.Fakat etrafındaki işletmeler maalesef işi çığırından çıkarmış fiyatlar öyle uçuk ki.. 3 kişilik çaydanlık 570 liraydı inanılır gibi değil. Umarım denetlenir bu halkı sömürmek oluyor

Görülmeye değer tarihi köprü. Yaz döneminde yoğun ilgi görüyor.

Etrafındaki kafelerde oturtup çay, kahve içip yemeğinizi yiyebilirsiniz. Tatil günlerinde kalabalık olabiliyor ama bayram kalabalığında bile oturacak yer bulabiliyorsunuz çünkü çok büyük mekan. Ayrıca bu ortamda nargile içmek de ayrı bir keyif

Üzerinde sürekli halay çekilen yer. Davul zurnacı abiler sürekli orada.

Çok güzel bir yer, köprü etrafındaki işletmeler çok düzenli ve bakımlı, fiyatlar çok vasat degik, bir bardak reyhan şerbeti, limonata 75 TL, bakımlı olmasi güzel.

Ortam güzel. Park yeri sıkıntı. Yakınında Cami var, WC berbat. Kafeler vs. güzel ortam.

Akşamüstü çayınız şerbetiniz ile dinlenebileceğiniz, arkadaşlarınız ile Dicle kenarında tarihi köprü manzaralı keyifli sohbet edebileceğiniz bir yer. Dışarıda yol boyu park edebilirsiniz Ayrıca otoparklar var Oturma alanları kat kat ve çeşitli Köprü üstünde halay çekenlere denk gelebilirsiniz

Çok etkileyici, Dicle zaten muhteşem köprü üzerinde gerdanlık gibi olmuş. Mutlaka yanındaki kafede oturup bir çay için .

Tarihi dokusu çok güzeldi ancak oradaki işletmeler pek iyi degildi

Geldim,gördüm,gidiyorum kesinlikle yanındaki mekanlarda oturup bir çay kahve içeyim demeyin marketten aldıkları limonatayı el yapımı diye satıp siz istemediğiniz halde çerez getiriyorlar önce ikram olduğunu söylüyorlar kasada ücretini alıyorlar

Tarihi seyirlik bir yer gündüz çok sıcak gece gidilmesi gerekiyor çevresi cafelerle dolu.

Çevresi sosyal tesisler ile çevrelenmiş güzel bir tarihi eser.

Özellikle yaz dönemlerinde köprü kenarındaki alanlarda oturup dinlenebilirsiniz. Diyarbakır'a gelen herkesin özellikle ziyaret ettiği bir lokasyon ve merkeze oldukça yakın.O nedenle her dönem kalabalıkla karşılaşma olasılığınız çok yüksek. Köprü üzerinden halay çeken insanlara denk gelebilirsiniz.Köprüyü ziyarete giderken güzergahınız üzerinde bulunan Gazi Köşküne de uğrayabilirsiniz.

Açın bir suzan suzi be dinleyin tarihi. Dicle’nin en güzel yeri burasıdır. İşletmeleri ise görgüsüzlerle dolu

Diyarbakırın sıcağından kaçırabilecek en serin yer. Manzarası çok güzel mekan hizmeti iyi otoparkı var.

Güzel bir yer gezilmeye değer sür a 5 km yanında kafeler var

Akşam saatlerinde gittik ambiyans güzeldi fakat nehir baya bakımsız ve kirliydi. Köprüye yakın soyisimimi taşıyan Altun kafeyi görünce kapıdaki abininde vesilesiyle girdik ve canlı müzik eşliğinde eğlenceli zaman geçirdik.

Akşam köprü kenarındaki çay bahçelerinde, semaver çayı çok keyifli oluyor

Diyarbakır da gezilmesi gereken yerlerden birisi on Gözlü köprü atmosfer güzel köprüden karşıya geçince mesire alanı cami gibi imkanlar var. Manzarası güzel. Köprüde sürekli davul zurna var bazen eğlenceli bazen yorucu oluyor sürekli çaldığı için ama genede güzel. Köprünün etrafındaki çay bahçesi ve restoranlar biraz tuzlu fiyatı da kişiye göre ayarlıyorlar biraz. Çayınızı demleyip termosla karşı da da oturabilrisiniz amaç aynı ne de olsa. Araba koymada sorun yok yolda boş yerler genelde oluyor.

Daha güzel hale getirilebilir bir yer. Yeşillendirilebilir. Kafelerin olduğu suyun kenarlarında lağam fareleri cirit atıyor. Bu kadar farenin ne işi var orada. İlk defa bu tarz bir yerde fare gördüm. Bakımsız

Dicle Nehri üzerinde bulunan, kitabesinde yazana göre ilk 1065 yılında inşaa edilmiş, eski Mardin Yolunun bir parçası olan köprüdür. Köprünün her iki yakasında oldukça güzel tasarlanmış teraslı, kamelyali çay bahçeleri bulunmaktadır.

Nehir kenarındaki mekanlarda oturup nargile içebilirsiniz tavsiye ederim. Eşsiz doğal güzellik ve muhteşem bir sıcaklık var.

Diyarbakır surları, Fırat Nehri ve on gözlü köprü... harika bir seyir keyfi veriyor. Bakmaya doyamazsınız. Etrafında cafeler var fakat fiyat bize pahalı geldi. Reyhan şerbeti 75tl ödedik.

Haftaiçi yoğun değil, aracı yol üstü park edebilir siniz, köprüden yaya olarak karşıys geçiliyor, sağlı sollu işletmeler tarafından zapt edilmiş, güzel fotoğraflar için sağ tarafta bulunan işletme güzel, fiyatlar mekan için pahalı, örnek soda 50 tl

Diyarbakır güzel sembollerinden bir yer lakin civarında bulunan mekanların fiyatları konusunda belediyenin ve hangi birim ilgileniyorsa gözden geçirmesi gerekiyor

Dicle nehrinin akışını keyifle izleyebileceğiniz tarihi köprü. Nehir kenarına açılan kafeler ve masaları korkunç bir şekilde silüeti bozuyor. Böylesi tarihi alanlara dikkat etmek gerek. Suriçinden taksiye binip giderseniz 60 lira bi ücretle rahatlıkla varırsınız köprüye, diğer alternatif 15 lira verip Keçi Burcundan dolmuşla aracın doluşuna kadar beklemek, hiç tavsiye etmiyorum. Binin gitsin taksiye!

📌Dicle Köprüsü, Diyarbakır'da bulunan ve Dicle Nehri'nin iki yakasını birleştiren on gözlü bir köprüdür. 📌Köprü, 1064-65 yıllarında Mervanoğulları'ndan Nizamüddevle Nasr zamanında Kadı Ebü'l-Hasan Abdülvâhid tarafından yaptırılmıştır. 📌Son olarak 1899-1900 yıllarında onarılan köprü, 180 metre uzunluğunda ve 7-8 metre genişliğindedir. 📌Bin yıllık bu tarihi yapının etrafında çay bahçeleri ve kahvaltı mekânları da var. Ancak kalabalığa denk gelirseniz siparişin gelmesi saatleri bulabilir. 📌Sonuç olarak Diyarbakır'ın önemli yapılarından olan bu eseri görmeden gitmeyiniz.

On Gözlü köprü Bin yılllık tarihe sahip bir köprü.. Dicle nehrinin iki yakasını birleştiren bu köprü muhteşem bir mimari yapıya sahip..isterseniz 180 m uzunluğundaki köprü üzerinde yürüyüş yapabilir yada etrafındaki çay bahçeleri ve kahvaltı mekanlarınfda oturup su sesi dinleyerek huzur içinde muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz...

Etrafı işletmeler tarafından işgal edilmiş doğal olarak köprüyü göremiyorsunuz. Ancak kafelere oturmanız gerekiyor. Tek başıma oturup çay içmek istedim. Tek çay veremeyeceklerini demlik olarak satıldığını söylediler.

Silvan Köprüsü veya Mervani Köprüsü olarak bilinen On Gözlü Köprü, Dicle’nin iki yakasını birbirine bağlıyor. Mervaniler devrinde Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle Nasr tarafından yaptırılmış olan köprü, 1065 yılına tarihlendiriliyor.

Tarihi bir yapı olmasıyla taktire şayan diğer isimleriyle Silvan veya Dicle köprüsü. Çevresinde yeme-içme alanları mevcut. Bir ayağında güzel bir park mevcut. Park içinde belediye sosyal tesiside bulunmaktadır. Çevresindeki restoranlarda gereksiz bir pahalılık olduğunu düşünmekteyim. Park yeri yol boyunca boş bulduğunuz yerde yapabilirsiniz.

Muhakkak ziyaret edilmesi gerek tarihi bir yer Davullar eşliğinde halaylar çekip eğlenebilirsiniz.

Diyarbakırın simgelerinden bir tanesi.Çok ihtişamlı bir köprü.Kale dışında yer alıyor.Köprünün çevresinde çok hüzel oturma ve dinlenme mekanları var.Gayet güzel ve temiz ortamlar.Mümkünse hafta içi gidin.Aksi taktirde çok kalabalık ve yoğun oluyor.Otopark dorunu yaşarsınız.Her gittiğimizde mutlaka gittiğimiz bir mekan.

Diyarbakır'ın simgelerinden. Surlardaki Mardin kapıdan eski Mardin yolu üzerinde kente 2km uzaklıkta.Dicle Nehri üzerinde tarihi köprü. Etkileyici bir manzarası var. DicleNehrinin iki yakasını birleştiren tarihi on açığı olan kemerli köprünün her iki yakasında çay bahçeleri var. Çay semaverle veriliyor. Ya semaverle alacaksınız yada çay dışında kahve içebilirsiniz. Yemek ve kahvaltı servisleri de var. Köprü üzerinde Birde türkülere konu olan Suzan Suzi türküsünün hikayesinin geçtiği yer olduğu söyleniyor. Köprüde zurna çalan orayı mekan edinmiş bir adam var(dı). Diyarbakır'a ziyaret için gelenlerin görmesi gereken bir yer. Sürekli kentten buraya dolmuş seferleri var.Köprünün tarihçesi ile ilgili bilgileri buraya yazmadım.

Diclenin akılını izlemek doğası çok güzel görülmesi gerekiyor.

Doğasının ve tarihinin hissiyatı mükemmel. Ama çevre işletmelere ait inanılmaz bir gürültü kirliliği var seslere duyarsız kalmak için kendinizi zorluyorsunuz