Heybeliada Ruhban Okulu.

Heybeliada'nın yüksek bir noktasına kurulmuş tarihi bir okul. Gidiş yolu çok güzel ve harika manzaralarla dolu. Tarihi anlamda çok önemli bir yer olmasına karşın ziyaret ve turizm anlamında Türkler bazı sıkıntılar çekebiliyor. Birincisi giriş saatleri sadece 9 ve 12.30 arası. Bundan öte binada bahçede gezmek yasak sadece giriş yapıp içerideki 2 sınıfı görebiliyorsunuz. Ama biz ziyaret ederken koridordaki görevli bizim girmemizin yasak olduğu bazı yerlere Rumları aldı ve gezdirdi. Krokiden baktığımızda o bölümlerde de sınıfların olduğunu gördük. Kısaca Türklere bir çok yerde olduğu ayrımcılık yapılıyor. Görevlilerin bize düşman gibi davranması çok üzücü. Hepsi olmasa da geneli bu şekilde davranıyor.

Heybeliada ya gidildiğinde ziyaret edilmeli geçtiğimiz senelerde gitmiştim yine 2024 mart ayında ziyaret ettim .ara ara tazelemek gerekir anıları, bilgileri,görselleri .lakin tek puan kırdığım nokta tüm odaların , sınıfların ziyaret edilememesi. giriş kat ve bahçe görülmeye değer .giriş ücretsiz sadece ziyaretçi defterine imza atıyorsun.

Heybeliada tepesine inşa edilmiş olan Ruhban okuluna giriş ücretsiz. İçeri girerken güvenlik tarafından kimlik bilgisi alınıp içeri giriliyor. Yemyeşil bir bahçeye sahip okulunu iki sınıfı ziyarete açık. Arkasında Aya Triada Kilisesi bulunuyor. Saatlere dikkat edilerek gelinirse burasını da görmek mümkün. Yoluna gelince Kadıköy iskelesinden Adalar vapuruyla adaya geldikten sonra tepeye isterseniz yürüyebilirsiniz. (En fazla yarım saat sürecektir. Sıcak öğlen saatlerinde tavsiye etmem.) Veya elektrikli araçlarla ücretle okula çıkabilirisiniz. Bahçesinde tavşanları sevmeyi unutmayın. ✨ İnstagram: burcukeskinblog

Bayıldım😻 yıllardır kapalı olmasına rağmen bina ve bahçesi aşırı bakımlı. Giriş katta 1 veya 2 sınıf açık oluyor ve bahçesini gezebiliyorsunuz. Heybeliada’ya giderseniz mutlaka uğrayın derim. Girişler ücretsiz ve cumartesi 12:30 ‘a kadar açık

Ruhban Okulu’na vardığımızda kapıda bizi renkli gözlü ve sevecen tavrıyla bir amca karşıladı, bahçenin kısmî olarak açık olduğunu , okulda iki tane sınıfın ziyaret edilebileceğini, kiliseyi gezmek için ricacı olursak müsade edebileceklerini iletti. Ziyaret öncesi buranın önemini okuduğumuz için kilise içinde kendisine ricada bulunduk ve bize kiliseyi kapıdaki beyefendinin yardımı ile gezdirdiler, kiliseyi gezerken bize eşlik eden beyefendi yorulmadan tüm bildiklerini paylaştı ve kilisenin neredeyse her köşesinin hikayesini anlattı. Baştan sona ziyaret esnasında bize yardımcı olan herkese buradan teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Gerçekten görülmeye değer ve büyüleyici bir yer.♥️

Heybeliada İskelesi'ne yürüyerek yaklaşık 25dk mesafede bulunan, şu anda gayrifaal olan bir okul. Yol oldukça yokuş. Şort vb. girilmesine müsaade edilmese de genelde müsamaha gösteriliyor. Girişler defter ile kayıt altına alınıyor ve ücretsiz. Binanın üst katı hariç bahçe ve sınıflar ziyarete açık. İçerisinde hediyelik eşya dükkanı da var. Bahçe oldukça geniş, ferah ve müthiş bir manzaraya sahip... With a hard walk you can reach here in 25min. There is a spectacular view. It is open for visit. There is a small shop inside. The enterance is free and needs registration. The garden is great...

Heybeli asanın tarihi yerlerinden, yanıp yıkılmadan görmek güzel olur. Hafta sonları tatil günlerinde kalabalıkların arttığı yerlerden. Müsaitlik durumuna göre hafta içi gelmek daha sessiz sakin bir şekilde gezmek görmek daha iyi olur

Ziyaret için gittiğimizde bizi içeri almadılar. Sonrasında içerden 3 tane yabancı ailenin çıktığını gördük. “Ziyarete kapalı demiştiniz ama neden onlar girdi?” diye sorduğumda randevu aldıklarını söylediler. Gidip ailelerin ikisine yetiştik ve sorduk, ikisi de Rus’tu ve hristiyan oldukları için alındıklarını randevuları olmadığını söylediler. Ben bir camiye girerken bu muamaleyi gördüklerini hiç görmedim inşallah da görmem. Fakat gerekli her yere şikayette bulunacağım. Kendi vatan toprağımda turistten aşağı muamele gördüm. Bu şehri her topluluk gibi biz de savaşarak alnımızın akıyla aldık ve başka milletlerim çoğuna kıyasla savaş raconuna tabi bir şekilde davranarak zarar vermeden dinlerini huzurla yaşayabileceklerini sağlamak için ne gerekiyorsa yapıldı. 700 yıl sonra bile bunun agresyonunu taşıyabilen insanlarsanız kalbinizdeki tanrıya bir danışın derim.

Saatlerine bakmadan gitmiştik 12.30 da kapanıyor olmasına anlam veremedik kapı duvardı çok üzüldük sebebini merak ediyoruz yan tarafında ormanda eski dolap ve masa vardı umarım gerçek tarihi bir kalıntı bu şekilde yok olmuyordur

Bilinen adıyla Ruhban Okulu, şimdiki adıyla Heybeliada Rum Erkek Lisesi; Heybeliada’nın (Yunanca adıyla Halki) kuzeybatı yönünde çamlarla kaplı Ümit Tepesi’ndedir. Kadıköy Adalar iskelesinden vapurla 1 saat 10 dakikada, Heybeliada iskelesine vardık. Hafta içi olmasına rağmen vapur çok kalabalıktı. Sahilden yolun sonundaki belediye otobüsü ve özel taksi (elektrikli) durağına ulaştık. Belediye araçlarında İstanbulkart geçiyor ancak otobüsler Ruhban Okulu’ndan geçmiyor, taksi ise kişi başı 75 TL istedi. Yürümeye karar verdik. Biraz yokuş olan yoldan 20 dakika okula vardık.Bina; İstanbul Patriği Aziz Fotios tarafından 9.yy.da manastır olarak yapılmış, Hristiyanlığın Kutsal Üçlüsü'ne atfen Aya Triada Manastırı adı verilmiştir. Her yıl 6 Şubat günü Aziz Fotios yortusu, Manastırın kuruluş bayramı olarak kutlanmaktadır. Manastırın kilisesi, sağ yan duvarında bulunan yunanca mermer kitabeden anlaşılacağı gibi, Patrik IV. Germanos ve Padişah Abdülmecit’in saltanatları sırasında 1 Mayıs 1844 günü açılmıştır. Manastır bünyesinde Ortodoks din adamı yetiştirmek amacıyla Ruhban Okulu açılması 1 Ekim 1844’te olmuştur. Bina 28 Haziran 1894 İstanbul depreminde büyük zarar görmüş ve okul kullanılamayacak hale gelmiştir. Binanın yeniden yapımı için maddi desteği Pavlos Skilitsis Stefanovik ailesi sağlamış. Padişah II. Abdülhamit’in izniyle 22 Nisan 1895’te temeli atılan bina 1,5 yıl gibi kısa bir süre içinde tamamlanarak 6 Ekim 1896’da yeniden açılmıştır. Binanın merdivenli ön girişinin üstündeki Yunanca yazıtta yer alan 1896 tarihi bu olayla ilişkilidir. Yunan alfabesinin (-pi) harfi şeklinde bir plan üzerine bina edilmiş olan yapı bodrum ve iki kattan oluşuyor. 1971’de Anayasa Mahkemesi tarafından bütün özel yükseköğretim kurumlarının bir devlet kurum veya üniversitesine bağlanması kararlaştırıldı. Ruhban Okulu’nun lise bölümü Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı ve Heybeliada Rum Erkek Lisesi haline geldi, diğer bölümü ise ‘özel yüksekokul’ statüsünde değerlendirildi. Patrikhane’nin, okulun Türk üniversitelerine bağlanmasını istememesi üzerine 4 yıllık lisans bölümü 1971 yılında kapatıldı. Okulun lise düzeyindeki eğitimi resmi olarak devam ediyor fakat öğrencisi yok. 1980 sonrası bu bölümün de kapatılması istenmiş, ancak Lozan Antlaşmasına göre, Türkiye’de bir lisenin kapatılmasına karşılık Batı Trakya’da bir Türk lisesinin kapatılması gerektiğinden bu talep kabul görmemiş. MEB.lığı bu okula her yıl bir müdür yardımcısı atıyor. Okulun girişinde "Heybeliada Rum Erkek Lisesi" tabelası bulunmaktadır. Görevli gruptan bir kişinin bilgilerini giriş defterine kaydetmesini istiyor. Giriş ücretsiz, pazartesi-cumartesi günleri 09.30-16.00, pazar günleri ise 09.30-12.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Çok bakımlı bir bahçesi olan okulun kilisesinde görevli din adamları binanın 2. katında yaşadığından bu kat ziyarete kapalı, hatta okulda görevli kadın çalışanlar da bu kata çıkamıyorlarmış. Giriş katında iki lise sınıfı ziyarete açık. Bu sınıflarda Atatürk resmini ve Gençliğe Hitabeyi görmek güzeldi. Koridorda sergilenen eski tarihi kitapların olduğu camekan ile duvarlardaki resim ve yazıların Türkçe açıklamalarının olmaması büyük eksiklikti. Hediyelik eşya dükkanından hatıra eşya temin edebilirsiniz, görevli personel çok ilgili ve yardımsever Tina hanıma özellikle teşekkür ederim. Ortodoks inancı için özel bir anlam ifade eden dini bir mekan olmasını da dikkate alarak, kalabalık gruplar ile genç öğrenci ziyaretçilerin burayı gezerken saygılı olmalarının önemini hatırlatmak isterim. Okul içindeki kilise önceden randevu alınarak gezilebiliyor, Yunan bir kafile ile birlikte gezme şansımız oldu. Ruhban Okulunun arka bahçesinin manzarası görülmeye değerdi, arka bahçede tavuk, tavşan ve tavus kuşunu, ön bahçede ise eşekleri bir arada gördük. Bakımlı bahçesi, doğası, içerdiği tarihi eserler, iki önemli ikonayı barındıran küçük kilisesi ve Ortodoks inancın önemli bir mihenk taşı olan Ruhban Okulu ile kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer. Keyif alacağınıza eminim.

Bayramda gittik tadilat vardı. Kapalıydı 15 nisana kadar.

Bir yere kadar bisikletle çıkıp sonrasında ağaçların içinden yürüyerek ulaştık. İçeride örnek bir sınıf görebildik. Bahçesi ve manzarası çok güzel, içerisi de yılbaşı için süslenmişti. Heybeliada’ya yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye ederim.

Heybeli adaya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim, giriş ücretsiz zamanda yolculuk adına mükemmel bir mekan, bolca hayvana ev sahipliği yapıyor 😊 bahçesi mükemmel kapıda karşılaştığım saygıdeğer sorumlu arkadaş ile minik bir sohbetim de oldu çok ilgililer teşekkür ederim herşey için.

Türkiye'nin en çok bilinen ortodoks din adamı yetiştirme okulu. Tekrar açılması geri dönen Rum asıllı vatandaşlarımızın talebiyle yakın görünüyor. Bina içerisinde sonradan öğrendiğimiz ziyarete açık olmayan yerlere arka taraftaki bahçeden yanlışlıkla girilebiliyor. Kibarca dışarı alıyorlar. Bahçedeki botanik serası ve farklı çiçekli ağaçları da muhteşem

Yıllardır gelen misafirlerimi gezdirdigim yerlerden olan bu tarihi mekân evvelce kapının bir kanadı açık, görevliden izin alınarak okulun üst katı hariç bütün sınıfları,arka bahçedeki kilise,kuyu ve mermerden yapılmış heykel ve mezarları ziyaret edip.bahçede bulunan çeşitli hayvanları ve ülkelerin düzenlediği bahçeleri gezebiliyorduk. Bu ziyaretimde kapılar kapalı,kapıdaki görevli küstahça ve konuşma şekli kaba ve alaycı olup,kapıda serbest dolaşan saldırgan bir köpek. Şortla gelen ziyaretçileri kapıdan içeri almıyorlar.geziyide yarım saat ile sınırlamışlar. Mekândan çıkarken serbest dolaşan köpek yine saldırdı.küstah görevli iki kere sizde birşey var dediğinde.dönüp kendisine Polis çağır,üstümü ve sicilimi araştırsınlar dediğimde ve ısrar ettiğimde geri adım attı.yönetimin önce bu kişilere eğitim vermeleri.yönetimin bir eksiğide ziyaret saatinde köpeğin sebest dolaşmasına izin vermeleri.ziyaretcileri korkutmalarına gerek yok. Bu durumun incelenmesini Adalar kaymakamlığı ve heybeliada polis merkezinden rica ediyorum.

Heybeliadaya giderseniz mutlaka görmeniz gereken harika bir tarihi yapı. Daha bahçe kapısından girmeden ne kadar bakımlı olduğunu ve Rumların tarihlerine ne kadar önem verip sahip çıktığını görüyorsunuz. Otuz yılı aşkın süredir eğitim öğretim yapılmamasına karşın çok özenli bir şekilde yapı korunmuş ve ücretsiz bir şekilde gezilip görülmeye açılmış. Okulun tarih kokan sınıfları ve koridorları, sınıf kütüphanelerindeki kitaplar, bahçesi, manzarası kısaca her şeyi görülmeye değer. Okulun içinde kilise de bulunuyor. Ayrıca bahçesinde tavuskuşu, tavuk, oğlak, eşek gibi pek çok canlıya ev sahipliği yapıldığını; sera kısmında sebze ve meyvelerin yetiştirildiğini, bahçe peyzajinin harika olduğunu da söylemekte fayda var. Bunlarin yanı sıra oldukça tepede olan bu okula (yolun ikiye ayrıldığı yerde tabela yok alt kısım piknik alanına üst taraf okula götürüyor) alfalt yoldan çıkarken dönüşte görevlinin tarifi ile ormanın içindeki patikadan kolayca indik.

Ağaçlar içerisinden Ada manzaraları seyrederek yapılan bir tırmanış sonrası ulaşılan olağanüstü güzellikte bir yer. Özellikle bahçesine bayıldık. Giriş ücretsiz. Girişte ziyaretçi defterine bilgilerinizi yazıyorsunuz. Bina içerisinde sadece alt kat gezilebiliyor. Bazı sınıfların içini de gezebiliyorsunuz. Bahçe ise çok bakımlı. Rengarenk çiçekler, tavuskuşları, büyük bir satranç takımı bahçeyi güzelleştiren unsurlar.

09.00 - 12.30 arası açık Giriş ücretsiz Bahçe bölümü ve binanın üst katı kapalı. İçeride foto video çekimi yasak. Bina muazzam. Sahilden yürüyerek 20dk da ulaşabilirsiniz. Ama yürümem derseniz elektrikli araçlar ile çıkabilirsiniz. Kapıda bir arkadaş var, bu platform yayınlamayacağı için yazmıyorum tabi ama neyse.

Gezilebildiğini öğrendiğimde çok sevindim:) yürüyerek de gidilebilir. Biz bisiklet kiraladığımızda gitmiştik, bazı yerlerde elbette bisikletten inip devam ettik, ciddi kondisyon gerektiren yokuş var. Giriş ücretsiz. Bahçeye bisiklet alınmıyor bu nedenle ana kapıdan önce bırakmanız gerekiyor. Tarihçesi 1844’e dayanıyor. 9.yüzyılda inşa edilen Ayia Triada Manastırı, İstanbul Patriği 4.germanos tarafından Ortodoks Din adamı yetiştirmek üzere ruhban okulu olarak açılmış. Atina Üniversitesi ilahiyat fakültesinden sonra ortodoks dünyası için akademi düzeyindeki ilk okul. 1971’de Türk üniversitelerinden birisine veya bir ilahiyat fakültesine bağlanması gerektiğinden ve Patrikhane, okulun Türk üniversitelerine bağlanmasını istemediğinden kapatılmış. Okuldan geriye teoride özel rum erkek lisesi kalmış. Teoride çünkü, okul, eğitime açık değil ve öğrenci almıyor. Nedeni ise lozana göre eğer istanbul'da bir azınlık okulu kapatılırsa, mütekabiliyet bağlamında batı trakya'da da bir türk okulu kapatılacak. böyle bir karşı-kapatmaya mahal vermemek için okul, 'lise' adı altında güya açık tutuluyor. Yunanistan Başbakanı Çipras, Türkiye’ye yaptığı 6 Şubat 2019 günkü ziyaretinde okulu ziyaret etmiştir. Okulun inanılmaz güzel bahçelerden oluşan bir peyzaj harikası vardır. Aynı zamanda içinde kilisesi de vardır. Adalılar kısaca papaz okulu derler, devasa bir kütüphanesi vardır ( kütüphaneyi kullanabilmek için başrahipten izin almak gerekiyor). okul adanın tepesindedir (Ümit tepesi).

Ruhban okulu, Ada'nın en yüksek, en güzel yerinde büyük bir alana kurulmuş ama şuan eğitim vermiyor. Heybeliada'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden... Sizi kapıda bir görevli karşılıyor, oldukça nazik, ilgili. Okulun bahçesini, alt katını ve alt kattaki sınıflarını gezebiliyorsunuz. Sınıfları gezerken soluduğunuz hava tarih kokuyor, bahçenin de manzarası mükemmel, mutlaka gidin ve görün.

Yolunuz Heybeliada ya düşerse mutlaka uğrayın.Burda büyük bir tarih yatıyor.Bahçe ve çevre düzenlemesi çok güzeldi.Gittiğim zaman bahçede yüzlerce kelebek çiçeklerin arasında uçuşuyordu.

Gerçekten çok güzel bir mimarı. Eski Türk ders kitaplarını görebilirsiniz.Sıniflar orta genişlikte ,Buluşma holü baya büyük. Hristiyan mabedlerini(mezarlıklar) ı görebilirsiniz

Çok bakımlı ve gezilmesi bir yer. Çok uzak gibi görünse de kiralayacağınız bisikletle kolaylıkla ulaşırsınız. Gezilmesini tavsiye ederim.

Pandemi döneminde ziyaretlerle alakalı değişiklik vardı ama şu an itibarıyla girişte öncesinde bir şey yapmadan ad soyad yazıp rahat rahat gezebilirsiniz. Bahçe ön bölümünü ve örnek olarak açık bırakılmış bir sınıf var oraları görebiliyorsunuz. Manzara güzel ama bir miktar tırmanmak gerekiyor. Suyunuzu almayı unutmayın.

Ne yazık ki inşaatta olduğu için sadece 2 sınıfı gezebildim.Buradaki görevli inşaatın 3-4 yıl süreceğini söyledi.

Her an açılacakmışçasına temiz ve bakımlı bir yer burası. Doğayla gerçekten iç içe olan bu yerde okuldan etkilenmemek imkansız. Okulun arkasında hayvanat bahçesi var adeta. Heybeliada’ya gelmişseniz ve imkanınız varsa bir uğrayın derim.

Adanın en yüksek en güzel yerinde oldukça büyük bir alana kurulmuş Faal olmayan sadece bir iki sınıfı ve dışarıdan gezilebilen müthiş bir alan. Yaya olarak çıkıp inmek zor. Araç kiralamak pahalı İskelenin karşısındaki duraktan kalkan.İstanbul kartla binilebilen araçlarla yarı yola kadar çıkmak mümkün dönüş için boş araçlar kullanılabilir. Kiralama araçlarının müşteri seçmesi yabancılara yönelik tercihleri, kapasiteleri ve pahalı olmaları ada turunu zorlaştırıyor.

Heybeliada'ya gidiyorsanız mutlaka gezmeniz gereken bir yer. Örnek sınıfları açık. Bahçede zamana göre tavus kuşunu ve diğer hayvanları görebilirsiniz. Ek olarak bahçede dev bir satranç bölümü var. Çocuğunuzla vakit geçirebileceğiniz alan. Son olarak İstanbul manzarası çok güzel. Çıkışı ada içi araçlarla yapıp dönüşte yürüyerek inebilirsiniz. Yanınıza mutlaka su ve kraker gibi atıştıracak bir şeyler alın.

Heybeliada’da kuzeybatı yönündeki ” Ümit Tepesi’ ne ” çıkınca, sizi ” Heybeliada Ruhban Okulu ” karşılar. Bu okul verdiği teoloji eğitim türü nedeniyle ” Rum Ortodoks Ruhban Okulu ” olarak adlandırılsa da ülkemizde Ruhban Okulu adıyla bilinir.1884 yılında din adamı yetiştirmek için açılan okul 1923 yılına kadar Yüksek Ortodoks Teoloji Okulu adını taşımıştır. — Osmanlı döneminde de açık kalan, 9. yy inşa edilen, Aziz Fotios tarafından kurulan Aya Triada Kilisesi okul binasının kendisi olsa da, 28 Haziran 1894 günü meydana gelen ve son 150 yıldır İstanbul’da yaşanmış en şiddetli deprem sırasında büyük ölçüde zarar gören yapıyı, İstanbul’un zengin rum tüccarlarından Pavlos Skilitsis Stefanovik ailesi tamir ettirmiştir. Ailenin, Kadıköy’deki Aya Triada, Şişli Rum Mezarlığındaki Ayios Petros ve Pavlos, Paris’teki Ayios Stefanos Kiliselerini de yaptırdığı bilinmektedir. Binanın mimarı Periklis Fotiadis’dir. O tarihlerde 36 yaşında olan Fotiadis, Padişah II. Abdülhamit’e referans olarak Beyoğlu’nda bulunan, 1893 yılında bitirdiği Zoğrafyon Rum Lisesi’ni göstermiştir. - Temeli 22 Nisan 1895 yılında atılan bina, 6 Ekim 1896 yılında bitirilmiş, planı da yunan alfabesinin ( -pi ) harfi şekline uygun olarak yapılmıştır. Yapı bir bodrum ve iki kattan oluşmaktadır. Giriş kapısı görkemli mermer merdivenleri ve sütunları ile antik yunan tapınağının girişini hatırlatmakta olup pencere ve cephe süslemelerinde ise Bizans yapılarını andıran tuğlalar kullanılmıştır. — Binanın bodrum katında yemekhane, kütüphane giriş katında sınıflar, fizik-kimya laboratuvarı, revir , yatakhane ikinci katında ise büyük tören salonu, müdür ve öğretmen odaları, sekreterlik, yatılı kalan öğretmenlerin odaları ve teaoloji bölümü talebeleri için yatak odaları bulunduğu söylenmektedir. - Okul resmen 1 Ekim 1844 yılında Fener Rum Patriği, Patrik 4. Germanos tarafından açılmıştır. 1971’e kadar olan dönemde 1000’e yakın mezun vermiştir ve bu mezunların arasında günümüz Patriği I. Bartholomeos’un da bulunduğu 12 adet Fener Rum Patriği de vardır. — Okulun eğitim programlarına göre yıllara göre şöyle sıralayabiliriz; 1844-1919 dönemi 4 yıl ortaokul + 3 yıl teoloji 1919-1923 dönemi 5 yıllık teoloji 1923-1951 dönemi 4 yıl ortaokul+ 3 yıl teoloji 1951-1971 dönemi 4 yıl lise + 3 yıl teoloji — Okulda her zaman yalnızca Rum Öğrenciler eğitim görmüyordu, 1952 yılında çıkarılan bir kararla 1964’de güvenlik gerekçesiyle yasaklanana kadar yabancı öğrencilerin de eğitim görmesine izin verilmiş olup okuldan mezun olanlar sadece din adamı olmuyor, akademisyen, öğretmen, dişçilik gibi meslekleri de şeçmesine izin veriliyordu. -— Okulun kütüphanesinde ise teolojinin dışında Yunan klasikleri ,Bizans ve Roma tarihi, Kilise mimarisi, Kilise ilahileri, Hukuk, Arkeoloji, Sanat tarihi gibi konularda yaklaşık 120 bin kitap bulunmaktadır. Yunanca ve Latince dillerinin dışında da Türkçe, İtalyanca, Fransızca, İngilizce Almanca ve Arapça kitapları da vardır. 1960 yılında İstanbul’un varlıklı Rum ailelerinden Kiryako Pamukoğlu’nun bağışları ile restore edilen, yurtiçinden ve yurt dışından gelen bağışlarla kitap sayısı artan kütüphane okul kapalı olmasına rağmen varlığını sürdürmektedir. — Kilisesi ise 1844 yılında Hristiyanlığın kutsal Üçlü’süne ( Aya Triada ) ithaf edilerek yapılmıştır. Kilise 3 bölümden oluşmakta ve bazilika şeklindedir.Fresk ve mozaik ikona bulunmayan kilisede tavanda bulunan pantokrator dikkati çekmektedir.Çan kulesi bulunamadığından çanlar bahçede özel yapılmış bir yerde durmaktadır. Kilisenin arkasındaki mezarlardan ikisi İstanbul Rum Patriklerinden V. Konstantin ile VII. Kirillos’a aittir. Diğerleri okul müdürlerinin ve tanınmış öğretmenlerinindir. Manastır duvarlarının dışında da İstanbul Rum Patriği VIII. Neofitos’un yattığı bir mezar daha bulunmaktadır.

Heybeli adanın tepesinde tarih kokan etkileyici bir kilise eskiden okul olarak kullanılan ama şimdi kapalı olan bir yapı ayrıca bahçesi çok etkileyici arka taraflarda tavuklar kazlar tavus kuşları keçiler ve eşekler var bahçelerinde ülkelere özgü bitkiler var.

Çok güzel ancak görevliler çok ilgisiz mum dikmek istedik ücretini nasıl ödeyecek bulamadık göreclilere baktığımızda yüzlerini çevirdiler çok kabalar

Ağustos ayında pazartesi günü geldik. Ptesi ve Cuma günleri saat 09:00-12:30 arası ziyarete açık. İskeleden elektrikli taksi ile 120 TL ye gidilebilir. Yürüyerek 25 dk (biraz yokuş)

Heybeliada’ya uğramak için iyi bir sebep. İçindeki kilise bölümüne ve eğitim sınıflarına bayıldım. Ortodoks inancının kutsal mekanlarından. Okulun bahçesinde görkemli ağaçlarla beraber eşsiz bir ada manzarası var, dikkat edin kendinizi orada unutmayasanız☺️ Bahçesinde keçiler, kediler ve tavuskuşları (en bayıldığım) var. Siz etrafı seyrederken tavuskuşları size sesleniyor. Ada çiçekleriyle bezeli kamelya da beni benden alan güzelliklerden. Personel çok kibar ve samimi. Gitmeden ziyaret saatlerine bakmalısınız aksi takdirde kapanış saatine denk gelebilirsiniz. Ben şanslıydım hem içeriyi ziyaret edebildim hem kilisenin içini Rum bir kafileyle gezme izni verdiler ama benden sonrakiler yetişemediler. Enfes bir mekan, enfes bir manevi hissediş. Mutlaka gezin derim🌸

Adanın kuzey yamacında bulunan hem kilise hem de okul olan yapı dışarıdan hakikaten harika gözüküyor. Giris kapisindan sollu patikadan devam ederseniz güzel bir manzarada dinlenebilirsiniz. Ayrica giris kapisinin sağından devam ederseniz de aşağı inen patika yol eski tarihi taşlarla süslü. Patikanin sonunda da dinlenebileceginiz güzel bir nokta mevcut. Ortunuzu serin pikniginizi yapin. Kiliseye ziyaret mümkün fakat saatleri var. Fotograftan bakabilirsiniz

Ruhban Okulu'nu gezmek için önceden kuruma mail atmanız gerekiyor ama çok kısa sürede geri dönüş yapıyorlar. Gezilecek alan kısmı çok kısıtlı maalesef ön ve arka bahçe ilk katın bir bölümü onda da sınıflar kapalı sanırım pandemi dolayısıyla ve arka bahçe manastıra da kesinlikle sokmuyorlar. Eğitim kurumu olduğunun farkındayım ama onca yolu yürüyüp bu kadar köklü ve muhteşem yapının 5'te 1'ni bile göremiyor olmak maalesef üzücü. Bunun yanında Atatürk'e olan saygı ve sevgi de içeride hissediliyor.

Rum kilisesi mi emin olamadım açıkçası. Girişteki tabelada rum erkek lisesi olduğu yazıyordu. Bina içine girememiş olsak da bahçesi güzeldi. Geniş, denize bakan yeşillik alandan oluşuyor. Sera, keçi, tavuskuşu, köpek ve kediler vardı. Güzel görünümlü çiçekler ile donatılmıştı.

Heybeliada’da gezilmeye değer yerlerden biri.İçeriye girme imkanımız oldu.Özellikle okul kısmında eski sınıfları ve ders sıralarını gördük.

Bilinen ismiyle Heybeliada Ruhban okulu. Hafta içlerinde bildiğim kadarıyla öğle saatlerine kadar açık ve gezilebilir. Girişler ücretsiz. İçeride sınıfları ve bahçeyi gezebiliyorsunuz. Okulu içi ve dışı oldukça büyüleyici bir mimariye sahip. Ayrıca içeride bir de satış / dükkan kısmı var. Burada okul ve manastır ile ilgili kitap, dergi, Cd ya da magnetler bulabilirsiniz ancak fiyatlar ütopik durumda. Ruhban okulunun sınıflarını gezebilir, orta antreyi turlayabilirsiniz. Üst katlar geziye kapalı. Bahçesi, ağaçları ve manzarası şahane.

Grup halinde gitmek için önceden mail atarak randevu alın. tarihi bir alan.saygi beklentisi mevcut olup askılı vb giyim kabul edilmiyor.zemin kattaki sınıflar ve okul çevresi bahçesinin gezilmesi ve fotoğraf çekimi serbest.gezginler için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri

Harika manzarali, ici de biraz korkunc olan uzun zamandir egitim vermeyen, sergi olmadigi surece gezmenin mumkun olmadigi bir okuldur. Harika kutuphanesi varmis ama sakli tutuluyormus maalesef.

Burası oldukça kadim, tarihi değeri yüksek, bir yer. İyi korunmuş

Heybeliye adım atınca önce Ruhban Okulunu ziyaret edip sonra da yürüyerek (gezerek) Terki Dünya Manastırına gitmenizi ısrarla tavsiye ederim.

Bahçesinde bir cok hayvan var. Manastır ile ayni bahce icerisinde. Manzarasi mükemmel.

9'dan 12.30a kadar açık araç yok ona göre gidin

Bahcesi, okul binasi ve manastir gorulmeye deger. Manastirda gorevliler cok ilginc bilgiler verdiler. Tavuskusu, horoz ve keci(?) gibi hayvanlari gorebileceginiz bir bolum de var. giris ucretsiz

26/12/2020 tarihi itibariyle içeri girmek için mail atmanız gerekiyormuş. Mail atıyorsunuz ama ne yazacağınız bile söylenmemiş. Oyalama politikası gibi. Maillere cevap gelmediği söyleniyor ama bilmiyorum. 15:30 da gittik. Mail attık cevap gelmedi 16:00 gibi mecburen ziyaret edemeden dönük. 09:00-16:00 saatleri arasında misafir kabul ettiği söyleniyor. Kapıdaki görevliler çok fark ediyor bizden 10 dk önce gelen kişi sadece mail attım demiş girmiş. Bizde ise başka görevli olduğu için içeri almadı.

Yemyeşil bahçe içerisinde tarihi bir bina.İçinde de tarihin kokusunu alabiliyorsunuz

Bugün ziyaret etme fırsatım oldu, cumartesi erken kapandığı için adada ziyaret ettiğim ilk nokta oldu. Yürüyerek çok zorlanmadan ulaşılabiliyor. Konferans varmış bugün, yoğunluk vardı ama yine de sakindi. Görevli iki beyefendi çok naziklerdi ve çok yardımcı oldular. Giriş ücretsiz yalnızca girişte ziyaretçi defteri doldurulması gerekiyor. Yaklaşık yarım saat ayırmak yeterli olur diye düşünüyorum. Bina içerisinde iki sınıfın gezilmesine müsaade ediliyor, bahçe tamamen gezilebiliyor, gerçekten güzel bir bahçesi vardı, adaya gidildiğinde muhakkak görülmesi gereken yerlerden.

Yabancılar rahatça girebiliyor bizler çocuklarla o kadar yolu yurudukten sonra inşaat var deniyor.neden kapali diye yazılmıyor İnternete?neden Türkler giremiyor merak ediyoruz

Sabah 9 ile 12:30 arası ziyaretçi alıyorlar ona göre yola çıkmakta fayda var

Bizim Roma imparatorluğunun veliahtı olduğumuzu gösteren en önemli yerlerden biridir. Bizde kafa yok kullanamadık o ayrı. Daha çok değer verilmeli bu tarz miraslara

Googledaki saatler yanlış. Saat 12:30’a kadar ziyaretçi kabul ediyorlar. Bugün gidip üzülerek geri döndük. Erken gitmenizde fayda var.

Hafta içi haftasonu fark etmiyor 9.30-12.30 saatleri arasında açıkmış sadece iyice saçmalamışlar. Girişteki görevliler gerçekten çok gereksiz insanlar.

Heybeliadanın en önemli kesinlikle görülmesi gereken yeri gerek tarihi gerek içinde barındırdıklarıyla bilinmesi gereken bir yer .

Haftaiçi erken saatte gittim saat 10:45 gibi. kapıdaki görevliye gezip gezemiyeceğimi sordum. Girişte sadece ziyaretçilerin kaydını tutulduğu defteri doldurdum. Sağolsun bilgide verdi. Sadece bahçesi ve giriş katın izin verilen kısımlaıı gezilebiliyor. Güzel bir bahçeside mevcut.

Bayağı bir yol tepip o dimdik yokuşu çıktıktan sonra saat 4te kapanmasına rağmen biz 15.30 da gittiğimizde bizi almadılar. Bu güzel yerin suratsız görevlileri bugün kar yağdığı için kapıyı açmayacaklarını söylediler. Halbuki hiçbir yerde kar yoktu ve belki de hayatımızda sadece bir kere gelebileceğimiz bir yere bizi sokmadılar. Bu güzel ada tatilimizin içinde böyle bir olay yaşamak bizi çok üzdü.

Havanın 35 derece olduğu gün şort ve askılıyla girilmiyor, 12.30’dan sonra da asla içeri almıyorlar, Google’daki saatler yanlış :/

Hristiyanların özel mülku konumunda, bir de kutsal bir mekan olarak adlediyorlar dolayısıyla hristiyanlar için önemli olan bir yeri müze olarak gezilmesine pek razı değiller.gorevlilerin suratları iki karış ve neden geldiniz defolun der gibi bakıyorlar. Hep takip ediyorlar temizlik işinden, ascisina kadar. İnanın şaka değil:)

Buraya haritada görünen yoldan çıkabildiğiniz gibi, haritada bulunmayan, keşiş yolu denen kestirme yoldan da çıkabilirsiniz. Yalnız keşiş yolu taşlık ve dik. Saat 08.00 - 16.00 arasında ziyarete açık. Önce bahçesini sonra içini dolaşın. Binaların tarihi dokusu hiç bozulmamış, çok iyi korunmuş. Bahçesi çok güzel tasarlanmış ve çok bakımlı. Temizlik mükemmel. Her ne kadar çevresi bizim temizlik anlayışımızdan nasibini almış olsa da, yakın çevrenin temizliğine özen gösterilmiş. Bina içinde çok temiz, ziyaretçilere açık bir tuvalet var. Yalnız erkek okulu olduğundan kadınlara ayrı bir tuvalet yok. Kadınlar da bu tuvaleti kullanıyor. Sınıfların olduğu koridora da su sebili koymuşlar. Tertip düzen ve temizlikte küçük ayrıntıların bile dikkate alındığını fark ediyorsunuz. Ayrıntılı bilgiyi internetten bulabilirsiniz.

Yaklaşık 4 yıl önce sorunsuz şekilde gezebildiğim Heybeliada Ruhban Okulunu şehir dışından arkadaşlarımla adaya geldiğimde tekrar ziyaret etmek istedik.Kapıda ziyaret için sadece 2 saatlik bir aralık belirlenmiş.Görevliler bizi içeri almayacağını söylediler (Bir yandan içeride bir grup ziyaretçi de geziyordu).Bir arkadaşımız neden bir grubun alınıp bizlerin ve bekleyen yaklaşık 20 kişinin alınmayacağını sorduğunda kapıdaki görevli “Bu okul özel mülk, başrahip istediğini alır istediğini almaz”şeklinde ifadeler kullandı.Arkadaşımız bunun mantığını sorgulayınca yine kapıdaki görevli “Herkesi içeri alacağım,seni almayacağım , polis çağıracağım “diye bağırdı. Bizler de polisi bekledik ama gelen giden olmadı. Velhasıl burası başrahibin özel mülküymüş,Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını kapıdan kovma hakları varmış.Bizim polisimizle bizi rahibin zindanına attıracaklardı herhalde.Okuyan bir yetkili varsa lütfen bir el atsın buraya

Her zaman okulu ziyaret etmek istememe rağmen bir türlü gidememiştim. "Derin Akıntı" sergisi Ruhban Okulu'nda olunca bir taşla iki kuş vurmuş oldum. Okul tahmin ettiğim gibi çok güzel. Bahçesinde çok güzel ve özel bitkiler yetistiriyorlar. Kutsal kitap bahçesi için uğraşıyorlarmış, tamamlanınca dünyada Ortodoks manastirındaki ilk kutsal bahçe olacak.

Heybeliada’nın tepesinde yeşillikler arasında dokusunu insanın ruhuna işleyen bir kilise 1971 yılında okul faaliyetine son verilmiş. 200 dönüm arazinin içine konuşlandırılmış. Binanın kendisi kadar özenli bahçesi de çok güzel görünüyor. İçinde Tavus kuşundan keçilere kadar muhteşem hayvanlar var. Kütüphanesi görülmeğe değer bir tarih hazinesi. Tüm Kitaplar digital arşiv olarak kayıt altına alındığı bilgisi beni mutlu etti. Mutlaka görülmeli

Google maps'ten bakarak kolayca ulaşabilirsiniz. Çalışan ve orada yaşayan insanlar çok yardımseverdi. Özellikle ihsan beye çok teşekkür ederim. Yunanistan gelen misafirimize hoşsohbet davrandı. Okulun ve klisenin olduğu alan bahçesindeki tavus kuşlarini cok sevdik. Tavsiyem yaniniza icecek birseyler alin yolda yürürken zorlamayın.

Güzel hissettiren bir okul. Ayrıca bir çok ülkeden gelmiş farklı çiçeklerden oluşan bahçeler var.

Google daki açık-kapalı saatleri inceleyerek gittik. Telefonu açmadılar. Sonradan öğreniyoruz ki 12:30 da kapatıyorlarmış.

Heybeliada'nın bence en önemli ve en güzel yeri. Muazzam bir yapı, yüzlerce yıllık tarih... Bin bir çeşit bitkiler, çiçekler, ağaçlar. Mutlaka uğramanız gereken bir yer. Buraya gezmeden giderseniz Heybeliada'ya gittim demeyin. Bahçesindeki çanı çalmayın kızıyorlar!!!

Çalışan personeller yüzünden gezemedik. Kapatıyoruz kapatıyoruz diye peşimizden gezdiler. Kapanmaya yarım saat vardı. O kadar yokuş sadece okul-kilise için çıkılıyor. Mesaimiz bitiyor diye kovalandık.

Heybeliada’da son yıllarda eğitim vermese de ihtişamından bir şey kaybetmeden yüzyıllara meydan okuyan tarihi Heybeliada Ruhban Okulu, adada görmeniz gereken önemli tarihi yapıların başında geliyor. Çoğunlukla ziyarete açık olmayan okulda, yaz aylarında zaman zaman düzenlenen özel konserler ve etkinlikler vesilesiyle kapılar ziyaretçilere açılabiliyor.

Heybeliadanin enfes manzarada olan bir yer.bahcesi çok güzel ve bakımlı.icerisinde sadece ilk girişte bulunan bir sınıf gezebiliyorsun.dik yokuşu çıktıktan sonra bahçesinde soluklanıp kokusunu içine cekebileceginiz yer.arkasinda ise Aya triada manastırı bulunmaktadir

Okulun içi, bahçesi, mimarisi, peysajı vs. Hepsi birbirinden güzeldi. Okulun belli bölümleri ziyarete kapalıydı ama o bölümlerde de insanlar vardı sesler geliyordu. Bahçesi denizi görüyordu. Keşke hala okul olarak kullanılsa.

Muhteşem bir atmosferi tarihi bir dokusu olmasına rağmen kapıdaki görevli bu maneviyatı kesinlikle bozuyor. Davranışı ve kabalığı çok küstahça, ya uzun bir tatile ihtiyacı var, yada başka bir iş yapması gerek insanlarla iletişim kurulmayan….

12.30 da kapanan garip yer kapıdaki adam aşşırı suratsız hiç ilgilenmedi boşu boşuna o yokuşu çıkıp enerjinizi harcamayın DEĞMEZ

Güzel tarihi bir yer. Çipras amca da geldi gitti, yeniden gündeme geldi. Her yer bal dök yala şeklinde:))) çanların iplerini bile yenilemişler.... gidin görün foto çekin ama sıkı bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz için spor ayakkabılarınızı giymeyi unutmayın.

Sadece iki sınıfın ve giriş kısmında bulunan holün ziyarete açık olması geriye sadece bahçenin kalması gezi anlamında doyurucu değil maalesef. yine de görülmesinde fayda vardır.

Harika bir yer kesinlikle görmelisiniz⭐️

Heybeliada'ya hayatımda ilk kez gittiğim gün plaj ararken kazayla bulduğum yer. Yeri şahane. Ormanın tam ortasında insana eski çağları hatırlatan bir bina. Kendinizi birdenbire bir Bizans filminin setinde buluyorsunuz. Arkadaşıma " Kanka plaj ararken Heybeliada Ruhban Okulu'na geldik " dediğimi hatırlar gibiyim. :)

127 yıl eğitim veren ve son 38 yıldır kapıları kilitli olan Heybeliada Ruhban Okulu’yla ilgili, bazı hatırlatmalar... Heybeliada Ruhban Okulu ne zaman ve nasıl kuruldu? 19. yüzyılda, Fener Rum Patrikhanesi, Ortodoks milletler arasında dini birliği korumak amacıyla bir teoloji okulunun açılmasını gündeme getirdi. 9. yüzyılda yaptırılan Heybeliada’daki Ayia Triada Manastırı, Patrik 4. Germanos tarafından 1 Ekim 1844’de Heybeliada Ruhban Okulu olarak açıldı. Ortodokslar için önemi nedir? Ruhban Okulu, Ortodoks âleminde, Atina Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden sonra kurulan akademi düzeyindeki ilk okul olma özelliği taşıyordu. Tüm Ortodoksların okulu olduğu için ayrı bir anlamı vardı. Hangi statüde eğitim veriyordu? Heybeliada Ruhban Okulu açılışından 1923 yılına kadar Yüksek Ortodoks Teoloji Okulu adını taşıdı. 1844-1915 yılları arasında yedi sınıflıydı. Bunların dördünde lise, üçünde teoloji eğitimi veriliyordu. 1915 -1918 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı nedeniyle burada da eğitime ara verildi. 1918 -1923 yılları arasında ortaöğretimsiz beş yıllık yüksek okul statüsüne yükseltildi. 1923 -1951 yılları arasında dört yıl ortaokul ve üç yıl teoloji eğitimi, 1951-1971 yıllarında dört yıl lise ve üç yıl teoloji eğitimi verildi. Okula, yabancı öğretmen ve öğrenci kabul ediliyor muydu? Okul, Demokrat Parti iktidarının izniyle, 1950- 1964 yıllarında başta Balkan ülkeleri olmak üzere, Mısır, Etyopya, Suriye ve Britanya’dan gelen yabancı öğrencileri kabul etti. Ancak 1964’te güvenlik gerekçesiyle, yabancı öğrenci yasaklandı. Kaç mezun verdi? 127 yılda 1000’e yakın mezun verdi. Mezunlardan 12’si sonradan İstanbul Ortodoks Patriği oldu, ikisi İskenderiye Patriği, üçü Antakya Patriği, dördü Otosefal Atina Başpiskoposu, biri ise Otosefal Arnavutluk Başpiskoposu seçildi. Sadece din adamı mı yetişiyordu? Okulun amacı din adamı yetiştirmekti ancak mezunlarının sadece din adamı olacağı yönünde kesin bir sınır yoktu. Mezunları arasında öğretmen, akademisyen, diş hekimi gibi meslekleri tercih eden çok kişi vardı. Ne zaman ve neden kapandı? 1971’de Anayasa Mahkemesi tarafından bütün özel yükseköğretim kurumlarının bir devlet üniversitesine bağlanması kararlaştırıldı. Heybeliada Ruhban Okulu da ‘özel yüksekokul’ statüsünde değerlendirildi. Okulun varlığını sürdürebilmesinin ancak Türk üniversitelerinden birisine veya bir ilahiyat fakültesine bağlanarak mümkün olabileceği belirtildi. Patrikhane’nin, okulun Türk üniversitelerine bağlanmasını istememesi üzerine Heybeliada Ruhban Okulu kapatıldı.

Harika bir tarihi yapı haline gelmiş ama keşke içerisinde daha çok yer ziyarete açık olacak şekilde paylaşılsa ve gezme fırsatı olsa :)

Heybeliada Ruhban Okulu 127 yılda 1000’e yakın mezun verdi. Mezunlardan 12’si sonradan İstanbul Ortodoks Patriği oldu, ikisi İskenderiye Patriği, üçü Antakya Patriği, dördü Otosefal Atina Başpiskoposu, biri ise Otosefal Arnavutluk Başpiskoposu seçildi. 1971’de Anayasa Mahkemesi tarafından bütün özel yükseköğretim kurumlarının bir devlet üniversitesine bağlanması kararlaştırıldı. Heybeliada Ruhban Okulu da ‘özel yüksekokul’ statüsünde değerlendirildi. Okulun varlığını sürdürebilmesinin ancak Türk üniversitelerinden birisine veya bir ilahiyat fakültesine bağlanarak mümkün olabileceği belirtildi. Patrikhane’nin, okulun Türk üniversitelerine bağlanmasını istememesi üzerine Heybeliada Ruhban Okulu kapatıldı.

1800’lerde açılan ve yüzyıllarca din adamının yetiştiği kadim bir ruhban okuludur. Heybeliada’da hakim bir konuma inşaa edilen ve etrafı ağaçlık alanlarla kaplı olan cennetten bir köşe gibi. Ruhban okulu ne yazık ki 40 seneden fazladır kapalı ve misyonunu yerine getirememektedir. İçerisinde kilise ve başka yapılarda bulunmaktadır. Özellikle yazın adaya uğrayacaklar için mutlaka gidilmesi gereken yerlerin başında gelmelidir diye düşünüyorum. Uzun yıllar okul görevi gördüğü için çok zengin bir de kütüphanesi bulunmaktadır.

Keşke tekrar açılabilse. Ziyarete açık lakin sadece bahçe ve giriş katın bir bölümü gezilebiliyor.

Heybeliada Ruhban Okulu demek istiyor. Evet kapali simdilik, kilise hakikaten var :-) Tarihi egitim yeri, kutuphane, nefis manzara

60 Bin eseriyle Dünya'nın 4.büyük kütüphanesine sahip okul Ortodoks Rahipleri'ni yetiştirmek için kullanılıyordu / Worlds 4th largest library with 60.000 precious books is taking place in this Orthodox Priest Ruhban School.

Heybeliada'da tarihi cevher..mutlaka görülmesi gereken bir yer olmakla birlikte dini açıdan Rumlar içinde önemli saygı duyulması gereken güzel bir eğitim kurumu..sanki yarın eğitim verecek gibi

Keşke faaliyetine devam etse imiş, tarih kokuyor buramburam

Açıkcası o kadar tarihi yer gezdim kapısından içeri girerken içim ürpermedi desem yalan olur tarihi dokusu konumu olarak çok güzel, bu yapının kontrolü Türkiye’nin sahip olduğu tarihi bir nokta olsaydı giriş ücreti 20 tl olurdu fakat Rumlar kendi tarihilerini ve dinlerini ücretisiz olarak nispet edercesine ücretsiz bir şekilde tanıtıyorlar darısı bizim ülkemizin başına 🤲..

Bahçe düzeni çok güzel. Manzarası zaten harika. Bahçesinde tavus kuşları, geyikler, keçiler, koyunlarda görebilirsiniz.

Hatıralar silinmiyor ve bütün hatıralarımız ortak bu topraklarda. Heybeliada Ruhban Okulunu İstanbul'dan gelip görmek için en fazla 2 saat yeter. Gelin ve görün. . .

Heybeliada'ya gidiyorsanız mutlaka gezmeniz gereken yerlerden biri diyebiliriz. İçini gezebiliyorsunuz.

Son derece bakımlı, bahçesinde Atatürk büstü olan, nazik karşılandığınız yer..

Burası da bizim tarihimiz. Nasıl Türk vatandaşı papaz yetiştirecek patrikhane. Açın şu okulu artık.

Guzel bir yer

Giderken camin yanından geçtim elimi yüzümü yıkayalımda serinleyelim dedik birde baktık ücretli çıktık sonra ruhban okuluna gittik su sebili mevcut lavabolar ücretsiz tebrik ediyorum.

tarihi olarak güzel olsa da bakımsız ve işletme anlamında kötü

kapıdaki adam içeri almadı bizi ama içeriden ziyaretci çıkıyordu tam bir rezillik o kadar yokuş çıkmıştık

cok guzel

Kibritten ev gibi yıkıldı yıkılacak nerdesiniz eeyy hristiyan alemi müslümanlarla uğraşana kadar tarihinize sahip çıksanıza

Onca tepe aşmanıza rağmen içeri almıyorlar. Gidilmeye değer bir yer değil.

haftaiçi 09:00 - 16:00 ve cumartesi 09:00 - 12:00 arasında açık (4 Eylül 2021 itibariyle)

Uzun bir yokuş çıkmak gerekiyor ama manzaraya değer