Zal Mahmut Paşa Camii

Zal Mahmut Paşa Camii

Zal Mahmut Paşa Camii, Turistik yer, Cami olarak Nişancı, Zalpaşa Cd. No:43, 34050 Eyüpsultan/İstanbul adresinde bulunmaktadır. Zal Mahmut Paşa Camii 100 yorum ve 4.42 puanlamaya sahip.
Adres: Nişancı, Zalpaşa Cd. No:43, 34050 Eyüpsultan/İstanbul
Kategoriler: Turistik yer Cami
Google Haritalar'da Aç

Zal Mahmut Paşa Camii Yorumları

F
5/5

Külliye içerisinde inşaa edilen camide bir çok güzel sanat etkinlikleri düzenlenmekte, güzel mimarisiyle görülmeye değer bir Sinan eseri.

M
5/5

Zal Mahmut Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan cami , büyük ustanın klasikleşmiş cami ve külliyesinden oluşmakta.Zal Mahmut Paşa'nın türbe mezarıda avlunun bitişiğinde,kot farkından dolayı basamakla inilen külliyenin devamında.Ayrıca bu bölümde çay içip sohbet edebileceğiniz bir bahçede var.Kesinlikle ziyaret etmelisiniz.Burayı ziyareti bitirdikten sonra Eyüp Sultan camii çevresindeki tarihi mezarlıklarıda ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.Unutmayalım ki birgün bizde toprağın altına gideceğiz ve arkamızdan hayırla yadedilme ve dua bekleyeceğiz.

M
5/5

Eyüp ilçesinde bulunan külliye Sultan III. Murad devri (1574-1595) vezirlerinden Zal Mahmud Paşa ile II. Selim’in kızı olan hanımı Şah Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliye bugün cami, iki medrese, türbe ve çeşmeden oluşmaktadır. Türbenin etrafında sonraki dönemlerde yapılan definlerle küçük bir hazîre teşekkül etmiştir. Eğimli bir arazide yer alan külliyede cami ile medreselerden biri üst kotta, türbe ile diğer medrese ve çeşme alt kotta inşa edilmiştir. Vakfiye kayıtlarında, kıble tarafında altmış üç oda ve beş dükkândan meydana gelen bir yapıdan bahsedilirse de işlevinin ne olduğu tesbit edilemeyen bu bina günümüze intikal etmemiştir. Medresenin bânisi olan Şah Sultan’ın 977 (1569) yılında düzenlediği vakfiye külliyenin başlangıçta medrese, türbe ve çeşme şeklinde planlandığına işaret etmektedir. Külliye programına caminin eklenmesi onun Zal Mahmud Paşa ile 982’de (1574) evlenmesinden sonra gerçekleşmiş olmalıdır. 10 Şâban 985 (23 Ekim 1577) tarihli vakfiye bâniler tarafından ortaklaşa düzenlenmiş olup yapım işi için para ayrıldığına göre binaların inşasının bu tarihte devam ettiği anlaşılmaktadır. Cami inşasının 988’de (1580) tamamlandığı, medreselerin yapımının ise 990 (1582) yılına kadar sürdüğü düşünülmektedir.

A
5/5

Zal Mahmut Paşa Camii, İstanbul'un tarihî dokusuna mistik bir dokunuş sunar. 1506'da inşa edilen bu zarif yapı, Osmanlı mimarisinin incelikli örneklerinden biridir. Cami, mahalle halkının sosyal merkezi olmanın yanı sıra ziyaretçiler için de manevi bir sığınak sunar. İhtişamlı mihrabı ve detaylı işlemeleriyle adeta zamanı durdurur. Bu kutsal mekân, sadece taş ve tuğla değil, aynı zamanda tarih ve kültürün birleştiği bir anıt niteliğindedir. Zal Mahmut Paşa Camii, geçmişten günümüze birçok hikayenin ve anının tanığıdır. Onun içinden geçmek, zamanın akışını hissetmek ve tarihin derinliklerine yolculuk etmek demektir. #TarihinIzinde

Ş
5/5

Defterdar Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında olup her iki caddeye açılan kitabesiz avlu kapıları vardır. Defterdar Caddesine açılan kapının sol tarafında, Mihrişah Sultan Türbesi, mektebi ve sebili, sağ tarafında ise, 998 (1589) tarihli çeşme ve biraz ileride de, Tecvid Yazarı Karabaş Ahmet Efendi (Pîr Ahmet Edirnevî)nin türbesi vardır. Zal Paşa Caddesine açılan kapının karşısında ise Silâhî Mehmed Bey'in enteresan mescidi bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde : "Camilerin en güzeli Zal Paşa Cardi'idir ki irem bağı içinde iki tarafı yol ve pek parlaktır. Osmanlı ülkesinde olan vezir camileri içinde bundan nurlusu yoktur. 366 cam billur ile süslüdür... Minberi, mihrabı, müezzin mahfelleri ince sütunlarını Sinop kalasındaki minberden başkasında görmedim..." şeklinde bu camiyi anlatmıştır. İnşa edildiği dönemde yaklaşık beş yıl boyunca halk namaz kılmak için hiç gitmemiş camiyi protesto etmiştir. Bu protestonunda ilginç bir hikayesi vardır. Okumanızı ya da dinlemenizi tavsiye ederim. Zal Mahmut Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın büyük oğlu Şehzade Mustafa’nın öldürülmesinde de önemli bir rol oynamıştır.

T
5/5

Eyüp İlçesi’nde, Feshane Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında yer alan Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin bir parçasıdır. Yapım tarihi bilinmemektedir. Külliyenin tarihlendirilmesi için en önemli kayıt, Zal Mahmud Paşa Medresesi’ne Kethüda Mustafa Efeneli isimli bir müderrisin 1579 yılında 50 kuruş yevmiye ile atanmış olduğuna ilişkin kayıttır. Bu kayıt caminin bu tarihlerde ya da hemen önce bitmiş olduğunu göstermektedir. Külliye, Haliç kıyısındaki girişin sağ tarafında yer alan medrese, karşısında cami, sol tarafında hazire ile çevrili medrese avlusu ve hazirenin merkezi noktasında Zal Mahmut Paşa ve Esma Sultan’a ait türbe ve avlunun Feshane Caddesi’ne çıkan kapısında bulunan bir çeşmeden oluşmaktadır. Yapılar külliye içinde başka kotlara inşa edilerek yapının topografya ile uyumu sağlanmıştır. Cami Kanuni Süleyman’ın vezirlerinden Zal Mahmud Paşa ile karısı, II. Selim’in kızı Şah Sultan tarafından yaptırılmıştır. Küp şeklinde yükselip, merkezi kubbe ile sonlanacak şekilde tasarlanan yapı, cephede kademelerle kubbe eteğine kadar yükselen ve orta mekanın yanlarında bulunan geniş galerilerle diğer Sinan yapılarından ayrılmaktadır. Camide, orta hacim kubbesi kıble tarafında duvar payandalarına, giriş tarafında iki daire planlı fil ayağına pandantiflerle oturur. Orta hacmin üç tarafında ravakları vardır. Mermer minberi ve kürsüsü klasik dönemin güzel işçilik örneklerindendir. Mukarnaslı klasik kıble taç kapısı içinde iyi korunmuş ve ince bir işçilikle yapılmış ahşap kapısı bulunmaktadır. Zal Mahmud Paşa Camii’nin dış mimarisi Osmanlı mimari tarihinde başka örneği olmayan özellikler taşır. Kubbe, yükselen yan duvarlar arasında kaybolur. Kübik alt yapısı oldukça yüksektir. Yan cephelerde iki sıra pencere dizisi sık dizilidir. Yapı taş ve tuğla almaşık duvar tekniğiyle örülmüştür. Sinan’ın diğer camilerinden farklı olarak girişin önünde bir galerisi vardır. Caminin 1825 yılında kendisi, 1894 depreminden sonra minaresi onarım görmüştür. İç bezemeler 1955-1963 arasındaki restorasyonlarda klasik üslupta yenilenmiştir. Eyüp’ün girişinde, Haliç’in kıyısında bir yamaç kenarında, muhtemelen etrafı konaklarla çevrili bir arazi üzerinde bulunan ve formunu piramidal kurgulu bir kitlenin üzerinde merkezi kubbenin yükselmesi şeklinde kazanan Zal Mahmud Paşa Camii’nde Sinan’ın ustalık döneminde geliştirdiği mekân kavramının tümüyle ortadan kalkmış olduğu görülür. Evliya Çelebi bu cami için, İrem Bağı gibi bir bahçe içinde vezir camilerinin en nurlusu ifadesini kullanmış, mermer minberini çok övmüştür.

S
5/5

ZAL MAHMUD PAŞA-ŞAH SULTAN CAMİ EYÜP (1577-1590) II. Selim'in vezirlerinden Zal Mahmud Paşa ve eşi, sultanın kızı, Şahsultan'ın ölümlerinden sonra yaptırılan külliye, eğimli bir arazide ve iki ayrı düzeyde ustaca planlanmış; alt ve üst kotlar merdivenle birbirine bağlanmıştır. Üst terasta cami ve medrese, aşağıda başka bir medrese ve türbe vardır. Kompozisyona simetri yerine organik bir tasarım hakimdir. Eğimden dolayı cami altında tonozlu bir bodrum katı oluşmuştur. Haliç'e bakan çok güzel bir manzarası vardır. Reha Günay

N
4/5

Defterdar Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında olup her iki caddeye açılan kitabesiz avlu kapıları vardır. Defterdar Caddesine açılan kapının sol tarafında, Mihrişah Sultan Türbesi, mektebi ve sebili, sağ tarafında ise, 998 (1589) tarihli çeşme ve biraz ileride de, Tecvid Yazarı Karabaş Ahmet Efendi (Pîr Ahmet Edirnevî)nin türbesi vardır. Zal Paşa Caddesine açılan kapının karşısında ise Silâhî Mehmed Bey'in enteresan mescidi bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde diyor ki: "Camilerin en güzeli Zal Paşa Cardi'idir ki irem bağı içinde iki tarafı yol ve pek parlaktır. Osmanlı ülkesinde olan vezir camileri içinde bundan nurlusu yoktur. 366 cam billur ile süslüdür... Minberi, mihrabı, müezzin mahfelleri ince sütunlarını Sinop kalasındaki minberden başkasında görmedim..." Hadika Yazarı diyor ki: "Banisi Sultan Süleyman'ın silahdarlığından üç tuğ ile çırağ ve damad-ı şehriyari olan Mahmud Paşa ile eşi Şah Sultan'dır. Bunların ikisi dahi bir türbede medfunlardır. Camii şerifte mahfel dahi vardır lakin fevkani değildir. Önünde medrese ve meydanında şadırvan vardır. Camii şerif bir taraftan fevkani ve diğer taraftan ise tahtanidir. Ve türbesi karşısında bir medresesi dahi vardır... Cami, bir çok defa tamir olunduğundan başka 1240 senesi Ramazan-ı şerifi sonlarında (mayıs 1825) Sultan II. Mahmud dahi harab olduğunu duyduğu zaman tamirine başlanmasını emr etmiştir. Vakfından cami ve türbe tamamen tamir olundu ve mahfel-i hümâyuna bir de hela yaptırıldı." Külliye, 985 (1577) senesi başlarında Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Tamamlandığında şu tarih düşülmüştür: Hatif-i be-güft-ü târih "Hazâ makâm-ı Mahmud" 985 (1577) Esas cami kısmı bir büyük kubbe ve onu üç taraftan saran mahfillerden oluşur. İkisi mihrab divarına diğer ikisi ise ayaklara oturan kemerler, büyük kubbeyi taşırlar. Defterdar Caddesine açılan avlu kapısından girildiğinde sağ tarafta medrese odaları, sol tarafta ise Zal Mahmud Paşa Türbesi, haziresi ve orta yerde kitabesiz bir kuyu bulunmaktadır. Buradan 26 basamaklı taş bir merdivenle şadırvan avlusuna çıkılır. Merdivenin altındaki meyilde iki adet çeşme vardır. Bugün kapatılmıştır. Şadırvan sekiz sütunludur. Avlunun üç tarafında medrese odaları bulunmaktadır. Mabet, kesme taştan tuğla hatıllı olarak inşa edilmiştir. Minaresi ise yekpare kesme taştır. Son cemaat yerinde altı sütunlu bir revak mevcuttur. İstilaktitli cümle kapısı üzerine Ayet-i Kerime yazılmıştır. Kitabe yoktur. Cami bir taraftan fevkani olduğu için altında beş adet oda bulunmaktadır. Camiin kıble tarafında da avluya inen bir merdiveni vardır. Minaresi 1894 depreminde yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. 1955-1963 yılları arasında da vakıfça esaslı bir şekilde onarılmıştır. Zal Mahmut Paşa için türbesi bahsine bakınız. Kaynak: (Gezi notu) (Hadika 1/253) (E. Çelebi, Danışman Ter. 2/94-95) (Uzunçarşılı, Osm. Tarihi 11/403) (Si. Osm. 1/45) (M. Meriç, M. Sinan, Tuhfet'ül-Mimarin S: 26) (A. Kuran, M. Sinan S: 305) (T. Öz, İst Camileri 1/157) (Ayvansarayi, Mec. Tevarih, Haz. F. Derin-V. Çabuk S: 110-115) (A. Kuran, Zal Mahmud Paşa Külliyesi, Boğaziçi Üni. Der. I. 1973 S: 65-80) (Osm. Arş. Evkaf İdareleri Katalogu 1/15-91)

A
5/5

Zal Mahmud Paşa Camii İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Kanuni Sultan Süleyman'ın veziri Zal Mahmut'un Mimar Sinan'a yaptırdığı cami, medrese, türbe, çeşmeden meydana gelen bir külliyedir. Medrese içerisinde çini, çömlek, seramik, bendir, kağıt atölyesi gibi bir çok atölye var. Cami hocasının sesi çok güzel. Namaz sonrası okuduğu ayetlerin açıklamasını yapıyor. İlk defa böyle bir şey gördüm. Olması gereken bu diye düşünüyorum.

R
5/5

Zal Mahmut Paşa Camii, İstanbul'un tarihî yarımadasında yer alan ve Osmanlı döneminin önemli mimari eserlerinden biridir. Bu camii, Osmanlı sadrazamlarından Zal Mahmut Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırılmıştır ve şehrin dini ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Caminin mimarisi, Osmanlı döneminin estetik ve mimari özelliklerini yansıtır. Büyük bir avlu içinde yükselen caminin kubbesi ve minaresi, çevredeki diğer yapılar arasında göz alıcı bir siluet oluşturur. İç mekân ise muhteşem süslemeleri ve detaylarıyla dikkat çeker ve ziyaretçilere huzur verici bir atmosfer sunar. Zal Mahmut Paşa Camii'nin tarihi, İstanbul'un Osmanlı dönemindeki siyasi ve kültürel gelişmelerine ışık tutar. Cami, zaman içinde çeşitli dönemlerde onarımlar geçirmiş olmasına rağmen, aslına sadık kalınarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu nedenle, camii, şehrin tarihî dokusunu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasını koruyan önemli bir anıttır. Zal Mahmut Paşa Camii, sadece dini bir ibadet yeri değil, aynı zamanda İstanbul'un kültürel ve tarihî kimliğinin bir sembolüdür. Bu camiiyi ziyaret etmek, İstanbul'un zengin mirasını keşfetmek ve Osmanlı döneminin izlerini sürmek isteyen herkes için unutulmaz bir deneyim olacaktır.

N
5/5

Sanat atölyeleri ile çevrili, tarihi Mimar Sinan yapısında sakin ve nezih bir ortamda çay kahve içmek için ideal.

M
5/5

Ramazan’da bahçesinde iftar sofraları kurulduğunu gördük.. Eyüp’ün yanıbaşında, bahçesine girdiğiniz an huzuru damarlarınızda hissettiğiniz maneviyatlı bir yer.. 🌸

M
5/5

Her gün öğle namazına öğrencilerimizle gittiğimiz güzel Mimar Sinan eseri.cok güzel bir yer.bulundugu bölge bahçesi ön tarafta mehterhanenin olduğu bölge tam eski İstanbul u andıran bölge tavsiye ederim

H
4/5

Çok güzel bir camii, tenha olduğu zamanlarda ayrı bir güzel oluyor, şehrin içinde bir o kadar da şehirden uzak, çoğu insanın yanından geçip fark etmediği o sekinet ve huzur dolu mekân, bir çay içmeye uğramanızı tavsiye ederimm..

H
1/5

Şehzade Mustafa yi boğan adam afolmak için cami bile yaptırmış ama Osmanlı zamanın da kimse camisine bile gitmemiş. Allah'ın laneti onun üzerine olsun.

N
1/5

Caminin adının değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Kıymetli Mimar Sinanın yaptığı camii muazzam ama Zal Mahmud tarihin kirli sayfalarından birindedir, adı camiye yakışmamaktadır.

B
5/5

şehzade mustafa'nın öldürülmesi sırasında başrolde olduğundan pek sevilmez ama külliyesi büyük. Camii de oldukça heybetli

H
4/5

Mimar sinanın yaptığı Tarihi bir mekan . Eskiden medrese zamanında talebelerin ders odaları eyüp belediyesinin de katkılarıyla el sanatları ebru, tezhip, hat , kalografi, resim, ney, ahşap oymacılığı vb.. edebiyat kültür sanat vb.. yeni oluşum içinde olan harika bir tarihi mekan. Herkese tavsiye ederim eyüp sultan ana gidip burayı görmeden dönmek olmaz.😊

A
4/5

Kadınlara ayrılan bölüm her zamanki gibi küçük,etek mevcut değil,külliye şahane,ramazanda bayanlara mukabele mevcut 😁

G
4/5

Eyüp Sultan semtinde yer alan, ustat mimar Sinan'ı yaptırdığı tarihi camii.

M
5/5

Müezzin ezan okuduğunda o Aziz ve Celil olan Allah'ın direğidir. İmam öne geçtiğinde o Allah'ın nurudur ve saflar hizaya girince o saflar Allah'ın rukünleridir. Öyle ise Allah'ın direğine koşunuz. Allah'ın nurundan alınız ve yer yüzünde Allah'ın rukünleri olunuz. Ravi: Hz. İbni Abbas (r.anhüma) Kaynak: Ramuz el e-hadis, 26. sayfa, 6. hadis

M
5/5

Rabbim den rahmet diliyorum bu eserleri yapan Lara ve günümüzde hâli hazır hizmeti devam ettiren kere de sonsuz teşekkür ediyorum rabbim razı ve hoşnut olsun

A
5/5

Çok güzel hele alt taraf bölüm odalar birer sanat okulu. Emeği geçen herkese teşekkürler. Ellerinize sağlık

D
5/5

Külliyesiyle Camiyi aynı anda ziyaret edebilirsiniz. Eyüp ilçesinin başka simgelerinden. Avlusunda bazı kurslar var. Yanlış bilmiyorsam şuan sadece hüsnü-hat kursu açık

M
5/5

çok beğendim uzun bir süre tadilattaydı diye hatırlıyorum Kendisine çok yakın bir yere yaşamama rağmen ilk defa girdim

Y
5/5

Çengelköy Çınaraltına dönmesin diye dua ettiğimiz istanbul'un ortasındaki yegane güzellik. Arkanızda terki diyar eyleyen bir devrin büyükleri ebedi uykularındayken siz kahvenizi yudumlayıp bu nadide yerde kitabınızı okuyabilirsiniz.

A
5/5

Bilinmeyen hazinelerimizden biri daha. Çok şık avlusunda daha uzun kalmak, yaz akşamlarında çay içmek isterdim.

E
4/5

Beklediğimiz kadar güzel bir cami ile karşılaşmadım, ama görülmesi gerekiyor.

T
1/5

Eyüpde böyle bir külliye olduğunu yeni öğrendim.Resmen tarihi yaşıyorsunuz. Kişisel gelişim olarak birsürü kurs ve eğitimler var.

C
5/5

Eyüp sultan camii ne çok yakın olup çok büyük bir camii dir. Tarihindeki olaylardan kaynaklı olarak hiç bir zaman çok kalabalık olmaz.

Y
5/5

Manevi bir havası ve Eyüp gibi bir yerde inanılmaz sakinliği var. Huşu içinde namazinizi kılıp tarih ve otantizim ile iç içe kendinizi sorgulayabilirsiniz.

D
5/5

Sanat atölyeleri var.Küçük bir kafe var.Çok huzurlu bir yer sakin.

M
4/5

Külliye sisteminin yeniden canlanması güzel olmuş. Daha iyi şartlarla ve bakımla güzel bir merkez haline gelebilir.

B
5/5

Eyüp Sultan da bir mimar Sinan eseri . Özellikle cuma günü yer bulabileceğiniz bir cami , nedense cemaati biraz az . Güzel bir cami

T
5/5

Gerçekten de çok güzel bir külliye. Doğal yapısı hiç bozulmamış. Çok estetik

G
5/5

Sultan III. Murad devri (1574-1595) vezirlerinden Zal Mahmud Paşa ile II. Selim’in kızı olan hanımı Şah Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliye bugün cami, iki medrese, türbe ve çeşmeden oluşmaktadır. Türbenin etrafında sonraki dönemlerde yapılan definlerle küçük bir hazîre teşekkül etmiştir. Eğimli bir arazide yer alan külliyede cami ile medreselerden biri üst kotta, türbe ile diğer medrese ve çeşme alt kotta inşa edilmiştir.

H
1/5

Zal Mahmut Paşa Camii Mimar Sinan'ın eseri olması münasebeti ile güzel bir eser fakat dua ederken camiyi yaptıranın bilgisine bakıldığında geçmişi kirli görünüyor.Zal Mahmut hariç bırakılmak suretiyle dua edilebilir düşüncesindeyim.

G
5/5

Eyüp semtinde bulunan Eyüp Cami' ne oldukça yakın bir konumda olan Mimar Sinan' ın sanat eserlerinden bir tanesi. Caminin atmosferi çok hoş ve insanın içini rahatlatacak bir şekilde. Her ne kadar herkes Eyüpsultan Camii'ne gitse de buranın da unutulmayacak bir sanat eseri olduğu kanaatindeyim.

H
5/5

Tek kelimeyle “huzur” kokan mükemmel bir ibadethane. Külliye Eyüp Belediyesi’nin bir takım etkinliklerine de evsahipliği yapıyor. Fırsat buldukça bu etkinliklere de katılmaya çalışıyorum.

Ç
3/5

Külliyenin bahçesinde çay içmek çok dinlendirici. Çaycının da çok efendi,güleryüzlü olması nitelik kazandırıyor.

A
5/5

Eyüpsultan ilçesinde, Defterdar Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında yer alır. Külliye bir cami, medrese, türbe ve çeşmeden oluşmaktadır. 1577 yılında Zal Mahmud Paşa ile eşi Şah Sultan tarafından yaptırılmıştır.[1] İsmail Orman’ın bildirdiğine göre, “Medresenin bânisi olan Şah Sultan’ın 977 (1569) yılında düzenlediği vakfiye, külliyenin başlangıçta medrese, türbe ve çeşme şeklinde planlandığına işaret etmektedir. Külliye programına caminin eklenmesi, onun Zal Mahmud Paşa ile 982’de (1574) evlenmesinden sonra gerçekleşmiş olmalıdır.” Mimar Sinan’ın eseridir. Külliyenin merkezini cami oluşturmaktadır.

M
5/5

Tarihi bir camidir. Külliyesi aktif olarak kullanılır. İçinde kafe de bulunur. Sıcak bir ortamda tarihi bir atmosferde sohbet edebilirsiniz. Kültür sanat organizasyonları düzenlenir. Ney, Ebru gibi sanatların kursları vardır. Ziyaret edilesi bir mekandır.

M
5/5

Cami ve etrafındaki yapılar gayet güzel. Özellikle cami çevresindeki sanat atölyelerini mutlaka gezmek gerek. Özellikle de Ebru sanatının yapıldığı bölümü. Burda Ebru sanatçısı Tüzin Tiryaki ile tanıştık, çok kibar, yıllarını bu işe adamış bir sanatkar. Sağolsun bize iki adet hediye verdi,bizim için anlamı çok büyük.

F
5/5

Defterdar Caddesi ile Zal Paşa Caddesi arasında olup her iki caddeye açılan kitabesiz avlu kapıları vardır. Defterdar Caddesine açılan kapının sol tarafında, Mihrişah Sultan Türbesi, mektebi ve sebili, sağ tarafında ise, 998 (1589) tarihli çeşme ve biraz ileride de, Tecvid Yazarı Karabaş Ahmet Efendi (Pîr Ahmet Edirnevî)nin türbesi vardır. Zal Paşa Caddesine açılan kapının karşısında ise Silâhî Mehmed Bey'in enteresan mescidi bulunmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde diyor ki: "Camilerin en güzeli Zal Paşa Cardi'idir ki irem bağı içinde iki tarafı yol ve pek parlaktır. Osmanlı ülkesinde olan vezir camileri içinde bundan nurlusu yoktur. 366 cam billur ile süslüdür... Minberi, mihrabı, müezzin mahfelleri ince sütunlarını Sinop kalasındaki minberden başkasında görmedim..." Hadika Yazarı diyor ki: "Banisi Sultan Süleyman'ın silahdarlığından üç tuğ ile çırağ ve damad-ı şehriyari olan Mahmud Paşa ile eşi Şah Sultan'dır. Bunların ikisi dahi bir türbede medfunlardır. Camii şerifte mahfel dahi vardır lakin fevkani değildir. Önünde medrese ve meydanında şadırvan vardır. Camii şerif bir taraftan fevkani ve diğer taraftan ise tahtanidir. Ve türbesi karşısında bir medresesi dahi vardı

S
5/5

Cemaati az bir camii. Kadınlar bölümü var.

A
5/5

Zal Mahmut Pasa : Kanuni Sultan Süleyma'nin sehzadesi Mustafa'nin öldürülmesinde büyük dahli oldugu için halk tarafından pek sevilmezdi. Mimar Sinan'dan kendi adina bir cami yapmasini istedi ve uzun israrlari sonucunda Sinan diger tüm eserlerinden farkli bir tarzda bu camiyi yapti. Rivayetlere göre babası Zal Mahmut'a beddua ederek ; Dilerim Allah'tan camin olsun ama cemaatin olmasin demiştir.

Y
5/5

Huzur verici güzel bir cami. Avlusu çok hoş, tefekkür etmek, kitap okumak ve huzur bulmak için ideal bir yer.

E
3/5

Türbe kapalıydı giremedim. Mimar Sinan'ın muhteşem bir eserinin daha içini göremedim. Kaldırımın kenarından kabirler gözüküyor. Külliye güzel etkinlikler düzenleniyor. Manevi havası pek yok

D
5/5

Osmanlı zamanında yaşasaydım keşke diyen arkadaşlarımı bu mekana davet ediyorum ☺️

S
5/5

Külliyenin içindeki aktiviteler çok güzel .Çok cana yakın Saygın gülen yüzlü çalışanlarla karşılaştım. Çok mutlu oldum

S
5/5

Huzurlu bir cami. Bahçesinin sakin ve çay bahçesi olmasi çok güzel. Sıcak havalarda ağaç gölgesinde dinlenmek için çok güzel bir cami.

Y
1/5

Zal Mahmut paşayı göçmenler kuşatmış acilen çözüm bulunması gerekiyor cami içinde ve dışında baharat kokusu geliyo

K
5/5

Zal Mahmut paşa avlusunda bir çok atölye mevcut. İsmail üstadan ney almak nasip oldu. Bahçesi o kadar huzurlu ve sessiz ki sonbaharda oturup ders çalışmak için çok ideal tavsiye ederim😊

Ş
5/5

Allah razı olsun yapanlar dan

H
5/5

Caminin avlusunda çay icilebilecek bir mekan var. Haftasonu bile çok kalabalık değildi atmosfer harikaydı. Eyüp ziyaretinizde rotaniza eklemenizi tavsiye ederim.

H
5/5

Camide çocuklara inanılmaz bir hassasiyet var çok güzel bir duruş Dün akşam itibarıyla teravih kılıp Sıtkı aslanhanın söyleşiside katıldığımız harika bir mekan

R
5/5

Eyüp ilçesinde bulunan külliye Sultan III. Murad devri (1574-1595) vezirlerinden Zal Mahmud Paşa ile II. Selim’in kızı olan hanımı Şah Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliye bugün cami, iki medrese, türbe ve çeşmeden oluşmaktadır. Türbenin etrafında sonraki dönemlerde yapılan definlerle küçük bir hazîre teşekkül etmiştir. Eğimli bir arazide yer alan külliyede cami ile medreselerden biri üst kotta, türbe ile diğer medrese ve çeşme alt kotta inşa edilmiştir. Vakfiye kayıtlarında, kıble tarafında altmış üç oda ve beş dükkândan meydana gelen bir yapıdan bahsedilirse de işlevinin ne olduğu tesbit edilemeyen bu bina günümüze intikal etmemiştir. Medresenin bânisi olan Şah Sultan’ın 977 (1569) yılında düzenlediği vakfiye külliyenin başlangıçta medrese, türbe ve çeşme şeklinde planlandığına işaret etmektedir. Külliye proğramına caminin eklenmesi onun Zal Mahmud Paşa ile 982’de (1574) evlenmesinden sonra gerçekleşmiş olmalıdır. 10 Şâban 985 (23 Ekim 1577) tarihli vakfiye bâniler tarafından ortaklaşa düzenlenmiş olup yapım işi için para ayrıldığına göre binaların inşasının bu tarihte devam ettiği anlaşılmaktadır. Cami inşasının 988’de (1580) tamamlandığı, medreselerin yapımının ise 990 (1582) yılına kadar sürdüğü düşünülmektedir. Külliyenin duvarı üzerindeki çeşmede yalnızca Şah Sultan’ın adının geçmesi, binaların inşasından sonra avlu duvarının tamamlanması esnasında çeşmenin konulmuş olabileceğini akla getirmektedir. Sultan II. Mahmud zamanında harap durumda olan külliye sultanın emriyle 1825’te tamirata alınmış, bu esnada hünkâr mahfili için bir helâ yaptırılmıştır. 1894 yılındaki deprem külliyede büyük tahribata yol açtığı gibi caminin minaresi ve batı yönündeki tonozları da yıkılmıştır. 1955’te onarımına başlanan külliye 1963 yılında yeniden ibadete açılmıştır. Günümüzde de külliye binaları esaslı bir onarıma tâbi tutulmaktadır.

Z
4/5

Zamanında belirli cemaat ve tarikatlara ev sahipliği yapmış eyüb sultanın naçizane camisi

M
5/5

Buraya gelmek için namaz kılmanıza gerek yok. Tarihi ve mimari olarak da harika bir yer. Mimar Sinan'ın şahane bir eseri burada duruyor. Sakin havası, Külliyesi, sanat atölyeleri, kitabınızı okuyabileceğiniz özel bir ortam sunuyor sizlere. 2020'nin yazına hazırlanacak olan bir kafe çalışması da yapılıyor şu an.

A
2/5

Bir cinayetin, bir caminin ve bir Zal'imin hikayesi Şehzade Mustafa, Cellatbaşı Zal Mahmut Paşa, melankoliden ölen Cihangir, oğlunun mezarı başında 40 gece ağlayan bir padişah(Kanuni büyük sultandı. Aslında sultanlar da biz sıradan insanlar gibiydi. Aralarında savaş meydanlarında düşmanla göğüs göğüse çarpışan cengaverler de vardı, her an öldürüleceğim korkusuyla korkaklar da. Deli olan da vardı veli olan da. Ama kabul edelim ki Kanuni, Osmanlı'nın ulu sultanlarından biriydi. Lakin her insan gibi onun da kusurları vardı. Evet kudretliydi ama tam olarak adaletli olduğu söylenemezdi. Korkuları azdı ama vehimleri fazlaydı. * Ve maalesef dedikoduya kulak asardı. Yükseldiği oranda yalnızlaşmıştı. Hürrem Sultan'a tutku derecesinde varan sevgisi de onun gözünü köreltmişti. Pek bilinmez ama toplam 14 oğlu olmuştu bu sultanın. Ve bu çocukların hepsi başka başka sebeplerle ölmüş ya da öldürülmüştü. Üç de kızı. En çok Mustafa'yı sevmişti, bir de Mehmet'i. Cihangir de gözbebeğiydi. Mustafa hakkında dedikodular çıkınca Mehmet'in eğitimine çok önem vermiş ve bu şehzadesini, kendisinden sonra tahta geçecek evlat olarak yetiştirmeye başlamış. Hürrem Sultan'dan doğan ilk çocuktur Mehmet. Ama ansızın bir hastalığa kapılarak 1543'te ölmüş. Mimar Sinan'a bu oğlu için bir cami yaptırmasını istemiş ve böylece abidelelerimizden biri olan Şehzadebaşı Camii ortaya çıkmış. Bir rivayete göre Kanuni, 40 gün boyunca her gece oğlunun mezarının başına gelip yüzünü toprağa yaslayarak sabahlara kadar ağlamış. Mehmet'in ardından Cihangir'i yedeğine almış. Cihangir de ağabeyi Mustafa'yı çok severmiş. İşte o gün, yani büyük oğlunu çadırda boğduracağı gün, olup biteni görmesi ve devletin başına geçince acımasız olmayı öğrenmesi için Cihangir'i de otağına almış. Mustafa'yı da onun gözlerinin önünde boğdurmuş. Derler ki, Cihangir bu manzarayı gördükten sonra geceleri uyuyamaz olmuş. Ve babasıyla birlikte Halep'e gittiğinde bu şehirde melankoliden ölmüş. Çok ama çok içli bir şehzadeymiş Cihangir. Bir söylentiye göre de, Mustafa'yı baltayla yere yıkıp boğan Zal Mahmut Ağa'nın yüzünü her gün görmekten dolayı delirmeye başlamış, yemeden, içmeden kesilmiş ve veremden ölmüş. Zaten melankoli tek başına öldürmez, mutlaka bir hastalığa yaslanarak götürürmüş insanı. KIRMIZI BALTALI KORKUNÇ ADAM Evet millet, şu anda bulunduğumuz yer Zal Mahmut Paşa Camii. Biz buraya adımımızı atmayız. Büyüklerimizden öyle gördük. "Zal ne demektir?"; "Zal'ın üç anlamı vardır. Biri pehlivan manasındadır. Zaloğlu Rüstem Destanı'ndaki Rüstem bir pehlivanın oğludur. İkincisi yaşlı adam demektir. Üçüncüsü ise, biraz zorlama gelecek ama zalim kelimesinin kökenidir. Zalim, Zal gibi kötülüklerle dolu insan demektir yani" diye cevap verdi. Zal Mahmut Bostancı ocağında ağaymış. Tam olarak ne ağası olduğunu bilen yok. Bostancıbaşı olduğu da söyleniyor. Sarayların, köşklerin ve surların korunmasından sorumlu olan Bostancıbaşı Ağa'ları aynı zamanda padişahın muhafız alayı komutanı gibiydiler. Bunlar aynı zamanda cellatların da başıymış. Dilsiz cellatlar ondan emir alırlarmış. Bu adamların tamamı kapıkullarından seçilirmiş. Omuzlarında her daim kocaman kırmızı bir balta asılı olurmuş. Zal Mahmut Ağa, Mustafa'yı boğduktan sonra Kanuni'nin tarafından paşa yapılmış ve vezir olmuş. Yani bütün kariyerini ve zenginliğini o korkunç cinayet sayesinde yapmış. Fakat bu olaydan sonra çarşılarda dolaşırken, insanlar bu adamın yüzünü görmemek için arkasını döner olmuş. Artık insan içine çıkmamaya başlamış. Hayatı sarayda geçmiş. Mimar Sinan'dan kendi adına bir külliye yapmasını istemiş. 1577 yılında böylece ortaya çıkmış. Açılış duasına katılması için babasını davet etmiş Zal Mahmut. Ama yaşlı adam, 'Sen ki Mustafa'nın katilisin, o caminin kapısından adımımı atmam. Dilerim ki camin olsun ama cemaatin asla olmasın' diye beddua etmiş.Bir Cuma günü yapılacakmış açılış duası. *Ama o gün duaya tek bir Allah'ın kulu bile gelmemiş. Yani bu zalimin camisi olmuş ama cemaati asla olmamış. Türbede eşi ve bir kızıyla yatmakta. Asırlar geçtikçe bu zalimin yalnızlığı daha fazla artmakta.

Y
5/5

Camiiyi kimin yaptığı ayrı bir güzel, yaptıranın hangi bedel ile yaptırdığı ayrı bir ilginçtir. Arkasındaki türbeye uğramayı ihmal etmeyelim...

A
5/5

Çok güzel bir cami harika bir atmosferi var. İçersinde birçok sanat atölyesi var.

S
5/5

Buram buram tarih ve huzur kokan bir camii. Yazları çocuklarımıza dini en güzel bir şekilde öğretmeye çalışan bunun yanında avlusunda çeşitli sanatsal çalışmaların yapıldığı atölyelerinde bulunduğu bir mekan

Y
2/5

ciğeri beş para etmez bir hıyar ağası olması muhtemel birine ait yaptırılan nadide yapi. yapının işlevi acısından saygımız sonsuz fakat banisi olan bir zamanlar nefes alip veren arkadaş çekip gidebilir.

M
5/5

Metrobüsten Ayvansaray' da inip üst geçitten sağa dönüp,park içinde tam sağ yolu takip edip Eyüp Sultan Camiini hedefleyince yol üstü bir cami.Tamamen manevi,nostalji karışımı,çaycıları,pide kebapçılarıyla bir mahalle arası yer....

D
5/5

Camii içi küçük ve sakin. Bahçesinde çay içtim gayet güzel, uygundu. Sakindi. Külliyenin bahçesinde sanat atölyeleri de vardı.

M
5/5

Bu cami avlusu olsun, Mehterhane olsun bambaşka bir yer.

O
5/5

Zal Mahmut paşa şehzade Mustafa'nın ölümüne sebeb birisi bir rivayete göre onun için o camide namaz kılmak gelmiyor içimden

M
4/5

Külliye kısmında sanat faaliyetlerinin devam ettiği Mimar Sinan yapılarından biri.

A
5/5

Büyük bir cami etyo belediyesi tarafından etkinlikler oluyor hat sanatı ve ney atölyesi var kanuni sultan süleyman ve ikinci selim zamanında vezirlik yapmış olan boşnak asıllı devşirme. kanuni sultan süleyman'ın kapicibasi olduğu dönemde, şehzade mustafa'nın boğdurtulması vakasında önemli bir rol oynamıştır. babasının çadırında, yedi dilsiz celladın elinden kurtulan mustafa, güreş konusunda mahir olan kapıçıbaşı mahmut tarafından, durdurulup yer çökertilmiş, bu sayede cellatlar mustafa'nın boynuna kemendi geçirip boğabilmişlerdir. daha sonra sultan ikinci selim’in kız kardeşi şah sultan ile evlendirilmiştir. eşi şah sultan ile 1580 yılında aynı günde ölmüştür.

Y
5/5

Çok huzurlu bir külliye.

Â
2/5

Kanuni Sultan Süleyman ilk şehzadesi Şehzade Mustafa'yı Zal Mahmut'a katlettirmiştir. Şehzade Mustafa, üzerine çullanan 7 dilsiz cellatla baş etmeye çalışırken arkadan yaklaşan Zal Mahmut Ağa, kimilerine göre kement ile, kimilerine göre balta ile genç şehzadeyi katletmiştir. Zal Mahmut Ağa, basit bir saray görevlisi iken (Kapıcıbaşı) ödüllendirilerek 1560-1566 yılları arasında Anadolu Beylerbeyi görevine getirilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümünden sonra tahta çıkan 2. Sarı Selim, ilk iş olarak Zal Mahmut tarafından katledilen ağabeyi şehzade Mustafa'ya Bursa'da bir türbe yaptırmak olmuştur. Sarı Selim, kardeşini katleden Zal Mahmut Ağa'yı da unutmamış onu İstanbul'a çağırarak kızı Şah Sultan ile evlendirmiştir. Sarı Selim tahta çıkmasında desteğini esirgemeyen Zal Mahmut'u hanedan mensubu yaparak böylece minnetini göstermiştir. Sarı Selim bununla da yetinmemiş, Zal Mahmut Ağa'yı Divan-ı Hümayün'da 5. Vezirliğe yükseltmiştir. Zal Paşa, karısı Şah Sultan ile 1580 de ölmüştür. Ölmeden önce bir cinayetle elde ettiği servetini Eyüp semtinde Mimar Sinan'a yaptırdığı Zal Mahmut Ağa Külliyesine vakfeder. Bugün hala Eyüp'te Zal Paşa Caddesi ve Zal Mahmut Ağa Külliyesi ayaktadır.

M
5/5

Eyüpün eski ve güzel camilerinden birisidir.Genelde sadece cuma günü saflar dolar.Camide deve kuşu yumurtadı olduğunu duymuştum o yüzden örümcek vb çok az rastlanır.

M
5/5

Eyüp Sultan Camiinin hemen karşısına kalan, ona nazaran ufak olan, Lakin avlusuyla olsun içiyle olsun çok güzel bir camii. Eyüp Sultan Camiine olan ilgiden dolayı biraz yalnız kalmış sadece çevre sokaklardan gelenlerin olduğu, güzel ve samimi cemaati olan bir camii.

N
5/5

Eyüp te bulunması zaten yeterli ancak eskiden bundan 20 - 25 sene önce Bu aralar olacak zannı galibim Mahmud Efendi hazretleri Kuddise Sirruhû haftanın belli bir günü burada bayanlara vaazu nasihat verirlerdi o gün Eyüp Sultan Çarşafı şerifli bayanlar tarafından siyaha boyanırdı annemle gider dışarıda beklerdik bazen efendi hazretleri namaz kıldırırdı bizlere biz küçüktük anlamıyorduk işi

Y
1/5

Elleri kana bulanmış bir zatın yaptırdığı camidir. Vaktinde müslümanlar bile rağbet göstermeyip bu camiye uğramazmış.

J
4/5

Eyüp Sultan Cami yürüme mesafesiyle yakınında -yeni restore oldu.Cami -avlu -bahce şadırvani var. İbadet- dinlenme nefes aldiğını hissettme ve ahireti de hatırlama için YOLUNUZ úzere tarihi mekân mutlaka uğrayin onermekteyim. ZALPAŞA ...

R
5/5

Mükemmel bir mimarisi var. Kırmızı halıları çok farklı ve çok hoş bir ambiyans yaratmış. Uhreviyatı çok yüksek yolumuz düşerse mutlaka ziyaret edin.

M
5/5

Ödüllü camii.. Tarihi kentler birliğinin düzenlediği yarışmada 2 cilik ödülü kazanmıştır. 1577 de tamamlanmış bir mimar Sinan eseridir.Bu eseri özel kılan sebeblervardır. Zal yani pehlivan mahmut paşanın siyasi duruşudur. Sehzade Mustafanın ölümüne sebep olduğu söylenmektedir. Burada 16cı yüzyılın insanıyla günümüz insanının hayata bakışı çok farklıdır. Camii güzel bir yapıdır yolunuz düşerse görmenizi isterim.

G
5/5

Eyüp sultan' da bulunan Mimar Sinan'in eseri olan camii 1572 -80 yillari arasinda insaa edilmiştir. Eyup kiyisinda Feshanenin karsinda bulunan iki katli bir külliye olup, camii, medrese, şadırvan ve bi türbeden oluşur. Kulliyenin alt kati bugun Eyüp mehterhanesi olarak kullanilmaktadir.

S
5/5

Esselamu Aleyküm Yeryüzü insanları duamdasınız , HAYR üzere edeceğiniz duanızda ALLAH'ım SÜLEYMAN TAMBOĞA'nın da duasını kabul ve makbul eyle dermisiniz !. kubbe-î aşk Huzur mekânı SAYGILAR ...

H
5/5

Harika bir cami ve medrese.Eyüpsultan caminin gölgesinde kalmış bir Mimar Sinan eseri.Mutlaka görülmeli.Caminin banisi hakkında yanlış bir kanı var.

T
5/5

Eyüp Sultan ilçesinde Eyüp Sultan Camii yakınında orta büyüklükte güzel bir camiidir. Avlusunda çeşitli sanat dallarına ait atölyeler vardır.

S
3/5

Mimar Sinanın on numara eserlerinden biri. Fakat pek sessiz. Kimsecikler yok. Hikayesini okuyunca da insan ister istemez bu sakinliğin sebebini anlıyor. Mutlaka gidin.

Y
5/5

Mimar Sinan'ın inşa ettiği görülmesi gereken güzel bir Camii

Ö
5/5

Namazlarımı burda kılmaktan çok hoşnutum çünkü imamı çok kaliteli ve avlusunda abdest almak çok rahat oluyor ayrıca tuvaletçi abiylede arkadaş oldum bize indirim yapıyo

M
5/5

Geniş ferah mimar Sinan'ın eserlerinden guzide1 eser ziyaret etmenizi namaz kilmanizi tavsiye ederim

I
4/5

1577 Mimar Sinan eseri. Zal (güreşçi) Mahmut Iran seferinde şehzade Mustafa 'nın boğdurulmasında yardımcı olmuş daha sonra 2.Selim in kızı Şah Sultan ile evlenmiştir.

E
5/5

Gerek manevi atmosferi ve gerekse külliyede düzenlenen etkinlikleri ile buram buram Eyüpsultan kokan buram buram tarih kokan ve mutlaka o atmosferin bir kez de olsa yaşanması gereken nadide mekanlardan biri...

A
5/5

Feshanenin karşısında içerisinde sahafların olduğu ayrıca ney tambur gibi müzik aletlerinin yapıldığı bir yer kitabınızı okurken çayınızı kahvenizi yudumlayacağınız sakin bir ortam

Ö
4/5

Mimar Sinanın yine muhteşem eserlerinden birisi kesinlikle gidip görülmesi gereken bir yer

I
4/5

Oyu korunmuş osmanlıdan günümüze kalmış tarihi yapılardan biri

M
1/5

Zal Mahmud Paşa (ö. 1580), vezirlik ve valilik yapmış Osmanlı devlet adamı. Boşnak asıllıdır. Şehzade Mustafa'nın boğdurtulması vakasında önemli bir rol oynamıştır. 1566'da İskender Paşa'nın yerineAnadolu valisi olmuştur.[1] İstanbul'da Eyüp semtindeki Zal Mahmud Paşa Camii kendisi tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Halk cami yapıldığı yıllarda Zal mahmut un Şehzade Mustafanın ölümündeki dahlinden dolayı bu camide namaz kılmamış,rağbet etmemiştir.

S
4/5

Sabah namazın diye gittik maalesef kapalıydı ama çevresi çok güzel bir cami

M
4/5

Çok güzel camii fakat sadece cuma namazında doluyor.Vakit namazlarında çok az kişi var.Lutfen ziyaret edelim ve camimizi hem görelim gem dolduralım

K
5/5

Osmanlı'nın adeti olduğu üzere paşalarının yaptırdığı, Aksaray'da Vatan ile Millet caddesi arasındaki Murat Paşa camiini andırıyor.

M
5/5

Ben böyle maneviyatı güzel bir gün geçirmemiştim çok harika bir yer ve el sanatlarda mevcut ağaç oyma sanatı ve ney dersleri bulunmakta.

H
5/5

Güzel bir camii. Sürekli etkinlikler oluyor.

S
5/5

Eyup sultanin onemli camilerindendir gezip gormek lazim ozellikle ramazan ayinda namaz eda etmek ruhu rahatlatir

A
5/5

Mimar Sinan bu eserinde tabiri caizse ustalığını konusturmuş. Büyük ustattan ve yaptıranlardan Allah razı olsun.

Siz de beğenebilirsiniz

📍 Eyüp Merkez, Eyüp İskele Cd. No:2, 34050 Eyüpsultan/İstanbul

💬 Çevri Kalfa ve Hacı Mahmud Ağa Camii de denir. Cami, Eyüp vapur iskelesi civarında, Eyüp iskelesi Caddesi ile Hünkar iskelesi mahalline giden yolun birleştiği y...

📍 Yeşilpınar, Girne Cd No:1/1, 34065 Eyüpsultan/İstanbul

💬 Temiz güzel bir mescit. Allah yapanlardan razı olsun.

📍 Yeşilpınar, Girne Cd No:54 D:1/a, 34065 Eyüp/Eyüpsultan/İstanbul

💬 Camii imamı çok iyi biri Allah razı olsun camiin konumu çok iyi bir yerde camii çok büyük ve hocanın sesi insanı mest ediyor. Namazı tam huşu içerisinde kılıyor...

Eyüp En İyi Cami Listesi

📍 Işıklar, 34077 Eyüpsultan/İstanbul

💬 Köy içinde güzel bir cami . Her gittigimde namaz saatinde oradayim . Köy de büyuk sayilmaz ama sevimli bir köy sehire yakin ama şehir den uzak hissi veriyor ins...

Yorumunuzu yazın


Hata
Hata Alınıyor: Mesajınız gönderilemedi. Lütfen daha sonra deneyin.
Sistem bilgisi
Lütfen adınızı girin.
Lütfen yorumunuzu girin.


Bu alan zorunludur