Yeni Valide Camii

Üsküdar Meydanında, çok sayıda Osmanlı Mimarisi camilerinin bulunması müthiş bir uhrevi havanın esmesine neden oluyor. İşte bu muhteşem camilerden biride padişah III. Ahmed'in annesi Gülnuş Emetullah Valide Sultan adına yaptırdığı Yeni Valide Sultan Camii. Bir külliye olan caminin, diğer bölümleri; Hünkar Mahfili, türbe, sebil, muvakkithane, çeşme, şadırvan, sıpyan mektebi, arasta (dükkanlar), imaret, meşruta evleri, mahyacı odası.

İftar çadırında yemeklerimizi alıp bu caminin avlusunda sedirleri serip rahatça iftarımızı açıp yemeğimizi yedik Allah razı olsun güzel bir cami gerçekten.

II. Mustafa ve III. Ahmed'in annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan tarafından 1708-1711 yılları arasında Kayserili Mehmed Ağa'ya yaptırılmıştır. İç avlusu geniş ve ferah, içerisi huzurlu bir ibadethane. Avlunun bir girişinden Uncular caddesine öteki girişinden meydana çıkmak mümkün.

Huzur dolu bir ortamı var, Üsküdar'ı anlatan bir camii.

III. Ahmed’in annesi Gülnûş Emetullah Sultan tarafından yaptırılmıştır inşasına 23 Şâban 1120 (7 Kasım 1708) tarihinde başlanmış, 15 Muharrem 1123’te (5 Mart 1711) ibadete açılan camiden sonra (Silâhdar, II/2, s. 246, 269; Râşid, III, 252, 347) diğer yapıların inşasına devam edilmiştir. Caminin inşa kitâbesi 1122 (1710) tarihini taşır. Sebilin yanında yer alan çeşme caminin tamamlanmasından evvel 1121’de (1709) yaptırılmıştır.

Hariika bir cami üsküdar meydanında yer alan Mihrimah Sultan Camisi'nin tam karşısında yer alan valide-i Cedid Camisi Üsküdar metrosunun tam çıkışında yer alıyor..

Üsküdar İskele Meydanı’nın sol tarafında yer almaktadır. Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lâle Devri’nin en önemli örneği olan külliye III. Ahmed’in annesi Gülnûş Emetullah Sultan tarafından yaptırılmıştır. Caminin inşa kitâbesi 1122 (1710) tarihini taşır. Mihrimah Camiyle ezanı karşılıklı okumaları dikkatimi çekmişti. Çok güzel bir cami.

YENİ VÂLİDE KÜLLİYESİ / ÜSKÜDAR Üsküdar sahilinde denize sırtınızı döndüğünüzde sağınızda kalan muhteşem bir külliye. Soldaki Mihrimah Sultan Camii'dir Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lâle Devri’nin en önemli örneği olan külliye III. Ahmed’in annesi Gülnûş Emetullah Sultan tarafından 1707-1711 yılları arasında yaptırılmıştır. Külliye cami, sıbyan mektebi, imaret, türbe, hazîre, sebil, çeşmeler, abdest muslukları, helâlar, su haznesi, gusülhane, meşruta, dükkânlar ve hünkâr kasrından meydana gelmiştir.

Üsküdar İskele Meydanı’nın sol tarafında yer almaktadır. Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lâle Devri’nin en önemli örneği olan Yeni Valide Camii; diğer bilinen adıyla Valide-i Cedid Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Uncular Caddesi ve Hâkimiyet-i Milliye Caddesi üzerinde II. Mustafa ve III. Ahmed'in annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan tarafından yaptırılmış olan camiidir.😊 1890, 1892, 1894, 1904, 1905 yıllarında onarımlar geçiren külliye, 1940 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir şekilde tamir edilmiştir. 1955-1960 yılları arasında avlu duvarları ile avlu zemini onarımları, 1964 yılında şadırvan ile dış avluda abdest alma yeri ve çevre duvarlarında onarımlar gerçekleştirilmiştir Külliye, merkezi kubbeli cami, önünde revaklı-şadırvanlı büyük avlu, türbe, çeşmeler, sebil, sıbyan mektebi, muvakkithâne, imaret, meşruta evleri, hünkar kasrı, hazire, mahyacı odası, helalar, su deposu, yangın havuzu, abdest muslukları, gusülhâne ve dükkanlardan oluşan geniş bir mimari düzenlemedir. Yangın havuzu ve muvakkithâne XIX. yüzyılda ilave edilmiştir.

Metro durağı ve vapur iskelesi karşısındaki meydanda tarihi bir camimiz.

Üsküdar’da, Hakimiyeti Miliye Caddesi, Balaban Caddesi ve İmam Nasır Sokak’ın arasında Valide-i Cedid Cami Külliyesi içerisinde bulunan Valide-i Cedid Cami, 1708-1711 yıllarında Sultan IV. Mehmed’in eşi, Sultan III. Ahmed’in annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan tarafından yaptırılmıştır. Mimarı Kayserili Mehmed Ağa’dır. Cami ve revaklı avlusu, oldukça büyük dış avlunun ortasındadır. Zeminden yükseltilmiş olan caminin revaklı avlusuna, eşiğine 9-10 basamaklı merdivenlerle çıkılan, üzerleri sivri alınlıklı üç kapıdan girilmektedir. Alınlıklarında Hezarfen Mehmed Efendi’nin hattı ile yazılmış ayetler bulunmaktadır. Küçük kubbelerle örtülü revaklarla kuşatılan avlunun merkezinde yer alan şadırvan sekizgen planlıdır. Şadırvanın köşeleri sütunlarla, yüzleri ise itinalı bir işçilik gösteren taş süslemelerle değerlendirilmiştir. Üst kısımda dolanan, manzum metni Osmanzâde Ahmed Tâib Efendi’ye ait kitabeden şadırvanın 1711 yılında tamamlandığı anlaşılmaktadır.

Cami mükemmeldi,ezan okunduğunda diğer camilerle karşılıklı okunuyor buda zaten Üsküdarın güzel yanlarından biri,kesinlikle gelin

3.Ahmed’in annesi emetullah gülnus valide sultan adina 1708-1710 yillari arasinda yaptirilmistir. Ayrintida klasik donem yapilarindan ayrilmasina ragmen Sinan’in mimari uslubunun etkisi altindadir. Avlunun ortasinda sekizgen bir sadirvan bulunmaktadir. Gülnus emetullah valide sultan’in gömülü oldugu acik turbe külliyenin dis avlu duvari uzerindedir.

Üsküdar İskele Meydanı’nın sol tarafında yer almaktadır. Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lâle Devri’nin en önemli örneği olan külliye III. Ahmed’in annesi Gülnûş Emetullah Sultan tarafından yaptırılmıştır; diğer vâlide sultan külliyelerinden ayırt edilebilmesi için bu isimle anılmıştır. Cami, sıbyan mektebi, imaret, türbe, hazîre, sebil, çeşmeler, abdest muslukları, helâlar, su haznesi, gusülhane, meşruta, dükkânlar ve hünkâr kasrından meydana gelen külliyenin inşasına 23 Şâban 1120 (7 Kasım 1708) tarihinde başlanmış, 15 Muharrem 1123’te (5 Mart 1711) ibadete açılan camiden sonra (Silâhdar, II/2, s. 246, 269; Râşid, III, 252, 347) diğer yapıların inşasına devam edilmiştir. Caminin inşa kitâbesi 1122 (1710) tarihini taşır. Külliyeye XIX. yüzyılda yangın havuzu ve muvakkithâne ilâve edilmiştir. Yapılarda kullanılan mermerler Marmara adasından temin edilmiştir. Külliyenin dönemin Hassa başı mimarı Kayserili Mehmed Ağa tarafından inşa edilip edilmediği kesin olarak bilinmemektedir. Külliyede klasik normların etkisi hâlâ güçlüdür, bununla birlikte başta süsleme olmak üzere ayrıntılarda bazı yenilikler göze çarpar. Yapılar merkezdeki caminin ve bunu kuşatan dış avlunun etrafına yerleştirilmiştir. Sadece imaret bu gruptan ayrılarak deniz kıyısında inşa edilmiştir. Gusülhanenin arkasındaki meşruta ise günümüze ulaşmamıştır. Osmanlı döneminde gerçekleştirilen tamiratlar hakkında bilgi bulunmayan külliye son olarak 1940’ta kapsamlı bir onarım görmüştür. Külliyenin en önemli yapısı olan cami merkezî kubbeli harim ve revaklı avludan meydana gelmektedir. Harim ve avlu zeminden yükseltilmiş olup yapıya yelpaze gibi açılan taş merdivenlerle ulaşılmaktadır. Kareye yakın plana sahip harim kısmı, sekizgen kurgulu taşıyıcı sisteme oturtulmuş merkezî kubbeli bölüm ve iki yanındaki sahnlarla Rüstem Paşa Camii’nin bir tekrarı gibidir. İri fil ayakların taşıdığı kemerlere oturtulan kubbenin köşelerine tromplar yerleştirilmiştir. Üç bölümlü olan sahnlarda tâlî girişlerin bulunduğu orta kısımlar çapraz tonozlarla, yan kısımlar kubbelerle örtülmüş, harimin üç tarafı sütunların taşıdığı mahfillerle çevrilmiştir. Klasik üslûpta bir minbere sahip olan yapının mermer mihrabı âbidevî bir örnek olmakla birlikte önceki örneklerin âhenginden uzaktır. Etrafındaki çinilerin teknik özellikleri Kütahya’da üretildiklerine işaret etmektedir. Bazı araştırmacılar bunların Tekfur Sarayı’nda üretildiğini söylemekteyse de atölyenin bu tarihlerde henüz faaliyete başlamadığı bilinmektedir. Kubbe eteğinde dolanan mukarnaslı friz dikkati çeken bir başka süsleme unsurudur. Ancak harimde en dikkat çekici süslemeler mihrabın sol tarafında yer alan ve bir kapı ile hünkâr kasrına irtibatlandırılan, konsollar üzerine oturan bir balkon şeklinde tasarlanmış hünkâr mahfilinde görülür. Buradaki mihrabın mermer süslemeleriyle mahfilin camiye açılan bronz şebekelerinde itinalı bir işçilik görülmektedir. Mihrabın solunda duvarda asılı Kâbe örtüsünden büyük bir parça yakın tarihte çalınmıştır. Beş bölümlü son cemaat mahallinin ortasındaki cümle kapısı sadece mukarnas frizleriyle çerçevelenmiştir. Kapı üzerinde yer alan, başlangıç ve bitiş tarihlerini veren ta‘lik hatlı manzum inşa kitâbesi Osmanzâde Ahmed Tâib Efendi tarafından yazılmış olup Fındıkzâde İbrâhim Efendi’nin hattıdır. Yalın bir tasarıma sahip son cemaat mahallindeki en ilgi çekici unsur iri taş konsollar üzerine oturtulmuş mükebbiredir. Son cemaat mahallinin uçlarında bulunan klasik tarzdaki minareler ikişer şerefeli olarak tasarlanmıştır.

Böyle tarihi yerlerin çok başka manevi havası var,Rabbim atalarımızdan razı olsun bize böyle kültür mirası bıraktıkları için..

Cami üsküdar da sahile yakın büyük bir cami herkezin ziyaret etmesi uğramasıni tavsiye ederim huzurlu içinden küçük merdivenle üst kata çıkılıyor cikip gezmenizi oneririm avlusu çok büyük kubbeleri ayrı bi guzel

Sultan II.Mustafa ve Sultan III.Ahmet'in anneleri Gülnuş Emetullah Valide Sultan tarafından Lale Devri başmimarı Kayserili Mehmet Ağa'ya 1708 yılında yaptırılmıştır. Lale Devrinin ilk mimarı örneklerinden biridir. Klasik devrin son numunesi Barok- Rokoko üslubunun ilk örneği olarak inşaa edilmiştir. Dar bir merdivenle üst kata çıkılabilir.

Diğer adıyla Gülnuş Emetullah Camii'si gerek türbesi ile gerek diğer içeride yatan zatlar ile insanın kalbine dokunan bir yerdir. Konum olarak çok merkezi iken, o kalabalığın arasında iken, bir anda camiinin avlusuna girdiğiniz anda tüm kalabalıktan soyutlanıyorsunuz. Mutlaka uğramalısınız. Herkese hayırlı günler...

Validei Cedid Camii‘nin mimarı Kayserili Mehmet Ağadır. 1704’de vefat etmiştir. Edirnekapı şehitliğindeki ufak caminin arkasında metfun olup, taşı bulunmaktadır. Ayrıca Üsküdar’da Ahmediye ve Kaptanpaşa camileri de onun eseridir. Validei Cedid CamiiOsmanlı İmparatorluğunun 19. Padişahı 4. Avcı Mehmet’in hanımı 23. Padişah 3.Ahmet’in annesi Gülnüş Emetullah hanım tarafından yaptırılmıştır. Cami inşaatı 1708 yılında başlanmış. Üsküdar’ın en güzel mimari özelliğini taşıyan mabetlerindendir. Lale devri üslubunun ilk örneklerindendir. Mabedin dış avlusuna 5(beş) kapıdan girilir. Avlunun kıble kapısından girince solda saçak altında 33 abdest musluğunun sıralandığını görüyoruz. Avlu duvarları 1955-1960 yılları arasında büyük tamir görmüştür. Avlu zemini toprak iken betona çevrilmiştir. Avluda bolca miktarda çınar ve kestane ağaçları vardır. Mabedin kıble istikametinde bir de haziresi mevcuttur. Bu güzel sanat eserinin sebili, çeşmesi, muvakkithanesi, imaret, sıbyan mektebi ve diğer müştemilatı bulunmaktadır. Mabette 2 minare ve her minarede 2’şer şerefe bulunmaktadır. Şerefeler klasik biçimde olup korkuluklar geometrik şekilde şebekeli ve şefere altları istilaktitlidir(sarkık). Bu tarihten sonra yapılan minarelerde yukarıda tarif edilen unsurlara tesadüf edilemez. İç avluya 3 kapıdan girilir. Avlunun üç tarafını 14 sütun üstünde yükselen 17 kubbe sarar, sütün başlıkları istilaktitlidir. Son cemaat yerini de 4 büyük sütun üstünde yükselen 5 kubbeli bir revak örtmektedir. Son cemaat yerinin sağında 1 mükebbirlik vardır. Mabedin kıble kapısını 3 taraftan bol ve gür istilaktitli bir mermer süsü sarmaktadır. Bu şekilde kapı tezyinatı daha evvelki mabetlerin hiç birinde görülmez. Damla halindeki her süsün önünde yuvarlak kabartmalar vardır. Bu kabartmalarda, yıldızlar hendesi şekiller ve mührü Süleymanlar tam 116 defa tekrarlanmıştır. Hiçbir şekil diğerine benzemez. Avlunun ortasında 8 sütun üstünde yükselen mermer ve madeni Osmanlı rokokosu üsluplu şebekesi ile görülen şadırvan kıymetli bir eserdir. Üstünde yine şair Taibin 16 mısralık bir tarih kitabesi dolaşmaktadır. İç avlu duvarlarına yapılan ve mabedi tanzir eden ikişer minareli kuş yuvaları dedelerimizin hayvanların himayesine büyük bir yer verdiklerini gösteren müspet delillerdir. Validei Cedid Camii‘nin ortasını, kasnağında 24 pencere bulunan büyük bir kubbe örter. 3’er pencereli 4 yarım kubbe ana kubbeyi desteklemektedir. Bu kubbelerin eteklerinden 3’er istilaktit salkımı sarkar. Ana kubbenin pencerelerinin altında dolaşan kandil tabakasının altını da istilaktitler süsler. Kıble kapısının üstünde müezzin mahfili vardır. Mabedi iki tarafından ve kıble kapısına kadar olan yerlerden mermer şebeke kenarlı mahfiller sarar. Yan mahfelleri üstünde üçer kubbe vardır. Ortadakiler çok yayvandır. Mahfelleri altışar istilaktit başlık sütunlar tutar. Büyük kubbe dört fil ayağına dayanmaktadır. Mabedin 3 kapısı vardır. Renkli alçı pencereleri klasik zevkimizden Rokoko modasına geçişin ilk örneği olarak gösterilebilir. Mabedin dışında kubbe kasnağını çerçeveleyen 8 adet ağırlık kulesi göze çarpar. Kubbenin dışa çalışan ağırlığını bina bedenine intikal ettirirler. Cami 1940 yılında büyük tamir görmüştür. Netice olarak şunu söylemek gerekirse mabedimizdeki, klasik devrin son numunesi ve lale devri ile başlayan yeni Barok-Rokoko üslubunun ilk örneğidir.

Üsküdar Mijrimah Sultan Camisi'nin gölgesinde kalsa da gidilmesi gereken camilerden biri.

Üsküdar’ın nadide camiilerinden birisi. Mihrimah Sultan Camii ile aralarındaki bağ çok iyi. Ezan vakitlerindeki çift ezanda dinlemeye değer bir şey

Yeni Valide Camii, benim çok sevdiğim, namaz kılarken huzur bulduğum bir camidir. Gerek konumu ve gerekse mimari yapısı itibariyle Osmanlı döneminin izlerini taşımaktadır.

Temiz özellikle de bayan bölümünün üst katı şahane,pazar sabahlari giderseniz hiç kimse yok,huşu içinde ibadet edebilirsiniz, gürültüden uzak bomboş.Etek seccade ,tesbih mevcuttur.

Mimar Sinan'ın az bilinen ama çok güzel yapıtlarından biri, mutlaka ziyaret edilmeli.

Üsküdar'ın en sevdiğim camisi. Hem görkemi hem de estetik yapısı ile huzurlu hissetmenizi sağlıyor. Avlu ve bahçe tarafı genellikle esintili. Sosyal mesafeli cuma namazı için gölgeli bahçesi birebir.

Bakımsız ama hâlâ muhteşem. Burdan İmam ve müezzin ile bilumum görevlilere sesleniyorum, ecdad yadigarına karşı daha özenli olunuz, lütfen..

Bu camiinin atmosferi insanı kendine çekiyor Müthiş bir eser

Tarihi güzel bir mekan. Merkezi olması insanları bu mekana çekiyor. Önemli bir buluşma noktası.

Allah imar edenlerden razı olsun... Ferah ve güzel bir mabed...

Şeair-i İslamiyenin azamlarından olan ezanın Üsküdar Meydanında Mihrimah Sultan Camii ile karşılıklı olarak okunduğu bu camide ezanı dinlemek ayrı bir güzel oluyor. Camii içerisindeki Hat levhaları, Vitray örnekleri, Mihrabı süsleyen Çiniler ve diğer bezeme sanatları açısından da güzide örnekleri seyretmek ayrı bir keyif. Özellikle Çinilerin bu desen ve rengini ilk defa gördüm. Tabii böyle birçok insanın buluştuğu camilerde farklı ülkelerden insanlarla tanışmak da husısi imkanlardan biri. Ecdadımızdan Allah ebeden razı olsun.

Manevi bir havasıyla mimarisiyle farklı bir cami.

Sultan ll. Mustafa ve Sultan lll. Ahmed'in anneleri Gülnuş Emetull Valide Sultan tarafından 1708 - 1711 tarihleri arasında Lale Devri baş mimarı Kayserili Mehmet Ağaya yaptırılan camii

Üsküdar İskele Meydanı’nın sol tarafında yer almaktadır. Klasik Osmanlı mimarisinin son ve Lâle Devri’nin en önemli örneği olan külliye III. Ahmed’in annesi Gülnûş Emetullah Sultan tarafından yaptırılmıştır; diğer vâlide sultan külliyelerinden ayırt edilebilmesi için bu isimle anılmıştır. Yapılarda kullanılan mermerler Marmara adasından temin edilmiştir. Külliyenin dönemin Hassa başı mimarı Kayserili Mehmed Ağa tarafından inşa edilip edilmediği kesin olarak bilinmemektedir.

Güzel bir Tarih Camiamız namaz kılarken tarih kokuyor

Kalem işleri özgün bir tarzda olup, Üsküdar'ın resmi büyük camisi gibidir.

Düşünebiliyor musunuz burada en mutlu günde fotoğraf çektirmek isteyen bir çift namaz saatleri dışında sadece hatıra olsun diye fotoğraf çektirmek istiyor ve malesef çeklilemezzsiniz müftülükten bilmen nereden izin alacaksıniz falan filan böyle saçma sapan prosüdürler başka hangi ülkede var merak ediyorum.7 ülke dolaştım malesef böyle bir saçmalık görmedim ben bu dinin nensubuyum.ve bu hayali saçma sapan prosüdürler yüzünden bu güzel camide bu güzel ve benim için özel ibadethanede gerçekleştirememek üzülen gencecik müşterim olan bir çifti çok üzdü bunu bende kınıyorum

Tarih ile iç içe caminin revaklarında farklı zamanlarda etkinlikler de oluyor

Bakımlı bir tarihi camii. Üsküdar'ın kalabalığının hemen yanında ama huzur dolu bir mescit.

Mimarisiyle hayran bırakan insanı büyüleyen tâbiki de insanın kalbini rahatlatan bir yer.

Gülnûş Emetullah Valide Sultan’ın 18.yy.başlarinda kendi adına Kayserili Mehmed Ağa'ya yaptırdığı Osmanlı mimarisini yansıtan bir yapı..

Üsküdar sahilde bulunan 300 yıllık bir ibadethane. Ve o ihtişamlı Süleymaniye nın Sultanahmet in küçültülmüş hâli gibi duruyor. Gerek avlusu gerek işleme motifler diğerleri ne benzerlik göstermekte ve gerçekten güzel

Sadece bir bahçe duvarını aşarak zamanda yolculuk yapmak isterseniz...

Osmanlının mimarisi 3. Ahmed hazretlerinin validesi için yapılmış camii Allah yapanlardan razı olsu

İstanbulun en güzel camilerinde mutlak görülmeli

Kadınlar bölümünde namaz kılmak için namazlık ve başörtüsü olarak kullanıma sunulam diyanet armalı muşamba yağmurluklar ancak ince olmayan düşüncesizliğin ürünü olabilir.Hiç içime sinmeden pis muşambamsı şeyleri üzerime geçirerek namaz kıldım.Temizliği çok şüpheli ve sayı olarak çook azdı.abdesthanede idareten konulmuş bir ayna ve abdest alırken pılını pırtını gözlüğünü koyabileceğin güzel bir yer de yoktur

Üsküdar'ın güzel camilerinden..

Caminin içi ve dışı tarih kokuyor çok beğeniyorum

Yeni Valide Camii, diğer bilinen adıyla Valide-i Cedid Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Uncular Caddesi ve Hakimiyet-i Milliye Caddesi üzerinde II. Mustafa ve III. Ahmet'in annesi Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultan tarafından yaptırılmış olan camiidir.[1] Yeni Valide (Valide-i Cedid) Camii Temel bilgiler Yer Üsküdar, İstanbul, Türkiye Coğrafi koordinatlar 41.024787°N 29.015107°E İnanç İslam Durum Etkin Mimari İnşaat başlangıç tarihi 1708 [1] Tamamlanma tarihi 1711 [1] Özellikler Minare sayısı 2

Çok güzel bir cami görülmeye değer

İlk teravih namazında öyle kalabalıktı ki duygulanmamak elde değil :')

Kötü kokuyor, kötü kokan ilk camiiydi gördüğüm. İbadet etmek için uygun değil çok kalabalık ve aşırı fazla ses var, hoparlörlerin sesi ise resmen KÖKLENMİŞ çok rahatsız ediyor, secdeye başınızı götürünce halılar iğrenç şekilde ayak kokuyor tuvaletleri ve şadırvanı ise leş içinde Rabbim affetsin

Üsküdar'ın camilerini ziyaret etmek her zaman huzur verici. Bir çok naif cami var burada. Yeni Valide Camii de bunlardan biri. Naif ustalarımızızın eseri. 1708'de yapımına başlanmış, 1711'de ibadete açılmış. O zamanın şartlarında bu kadar ince işcilik ve böylesine bir sürede bitmesi mükemmel olsa gerek. Caminin tavan süslemeleri çok güzel. Avlusu da hakeza öyle. Abdest muslukları da bir başka güzel.

Huşu içinde vakit geçirebiliceğiniz güzel bir cami.

Tam ezanla geldik, çok sevdik

Çok zarif, yapımında etken olan rahmetli validenin aziz ruhu gibi dişil bir kutsal alan.

Tarihi ama kullanıma açık bir camii.

Eski Osmanlı yapısı başka söze gerek Yok.

Camiler güzel ama tinercileri bahane edip yatsıdan kısa bir süre sonra kapanması çok şaşırtıcı mahalle aralarındaki camilerde bile namaz kılınacak bir bölüm açık bulunuyor

Üsküdar'daki kadim çınar ağaçları bu caminin avlusunda bulunuyor. Huzur dolu yeşil bir yer.

English below Bu 3 yildiz camiyle ilgili degil, benim yasadigimla ilgili. Caminin icine girmedim. Dis cephelerinde kusevlerini fotograflarini cekmek istitordum. Dis avluda fotograf makinasi ve tripodla hazirlik yaparken guvenlik ayakla cekim yasak dedi. Niye yasak?! Kimin malini kimden sakliyorlar? Elimde 2000 yili kultur bakanligi baskisi kusevleri ile ilgili bir kitap var. Burda en az 11 kusevinden bahsediyor. Ben 1 tane (bir tane) gordum. 23 yilda digerleri yok olmus! Bu yok olma diger camiler icin de gecerli. Beni dinlemeyin camiyi ziyaret edin. The 3 stars is not for the mosque, its about my experiance. I was planning to take photos of the bird houses. I read in a book there were about 11, I could only find 1 ! When I was at the outside court yard security told me I cannot use a tripod for photograpgy. I didn't understand why. What are they hiding. So I couldnt take proper photos. There was only 1 birdhouse left anyways. Dont mind me and visit the mosque, nice temple, inside should be nice too.

Üsküdarın merkezindeki bu cami avlusuna girdiğiniz anda huzur doluyor içinize. Baska bir dünya gibi içerisi 👍

Tarihimiz sevdamız güzelliklerimiz istanbulumuz dunyanın başkenti👍👊

Çok feyizli bir camii şerif..

Üsküdarın incilerinden, mekana uygun mimari.

Üsküdar'da en sevdiğim cami 😊

Istanbul da tarihi camilerden birisi gitmenizi tavsiye ederim. Yeni Valide Camii, diğer bilinen adıyla Valide-i Cedid Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinde Uncular Caddesi ve Hâkimiyet-i Milliye Caddesi üzerinde II. Mustafa ve III. Ahmed'in annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan tarafından yaptırılmış olan camiidir.

1708 yılında yapılmış güzel bir Osmanlı camii. 2.Ahmet'in annesi tarafından yaptırılmış. Allah razı olsun. Manen güzel.

Yeni valide cami Üsküdar sahilde bulunmaktadır.Balaban iskele sokağı bitişiğindedir.1708-1710 yıllarında sultan II.Mustafa ve Sultan III.Ahmet in annesi tarafından Lale devri başmimarı kayserili mehmet ağaya inşa ettirilmiştir.Üsküdar da mutlaka görülmesi gereken bir cami dir.

Yapımı 3 yıl sürmüş 1711 yılında yapılmış olan muhteşem cami.

Gerçekten değişik bir mimarisi var. Üst bölüme çıkış çok enteresan, çok dar bir merdiven,

Kadınlar yerine çıkmak için dar bir merdiven yapmışlar belli bir kg üstündeki hanımların girmesi mumkunlugu neredeyse yok asada hanımlara ayrılan yer 12 kişilik açıkçası Bu ayıp cami idarecileriniz ayipliyorum merdivenin ortasında Asa inenle yukarı çıkan buluşup tartışıyor bu durumu bir halledin bir zahmet

Üsküdara giderseniz mutlaka gitmeniz gereken bir cami tavsiye ederim

Üsküdar'da bulunan cami tam bir maneviyat merkezi. Caminin her bir yeri tarihi ve tarihi dokulara dokunun.

Marmaray la çok rahat ulaşabileceğiniz,huzuru bulabileceğiniz,tarihiyle başka diyarlara gideceğiniz bir cami.

Maneviyatı çok farklı bir camii, iç avlusunda tek de oturulur, dostla da. Üsküdar sahilin kıymetlisi. Tuvaletleri bedava

Bir nefes almak için...

Mimar Sinan'ın yaptığı son eser, son cami Şehrin içinde huzur veren külliye tarzında bir yer. Külliyenin bir tarafında dostlarınızla oturacağınız çay içeceğimiz bir yerde var

Hoş cami. Tarihi camiler arasında gördüğüm en temiz ve ayak kokmayani olabilir.

Tuvaletlerinin kapıları ustten acik olmasi hicbir yerde görülmemiş bir saçmalık. Havalandirma amacli muhtemelen ama yine de buyuk garabet, Eskiden ucretliydi ucretsiz olmasi uygun olmuş. Bahcesini park havasinda kullaniyor insanalar, bunlara bir uyari yazilabilir. Telefonla edecegin kavgadan tum cevren rahatsiz oluyor mesela. Cami bahcesi bunun icin uygun yer degil.

Tarihi camilerde ibadet çok farklı üsküdar'ın yeri ben de apayrı her yeri ayrı bir tarih kokuyor çok mistik bir havası var böyle güzel camilerde ibadet yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum yi ki İstanbul'da yaşıyorum iyi ki ecdadımız böyle güzel eserler bırakmış bizlere.

Büyülü bir atmosferi var iki padişah annesi, bu yapı gibi birçok hayra imza atmış valide sultan.

Avluda namaz kılabiliyorsunuz. Özellikle akşam ve yatsı namazında kesinlikle kılmanızı öneririm. Çok tatlı okuyuşu var imamın. Mihrimah Camii den daha fazla keyif aldım.

İstanbul'un Asya yakasında bir cami.

Güzel cami ama Cuma günleri kadınlar kılık kıyafetlerine dikkat etmeden erkeklerin içinden geçerek içeri giriyor. Bari camide utansa şu millet, dışarıyı geçtik artık.

İbadet huzur meneviyat

Anadolu yakasının incilerinden....

Osmanlı zamanında yapılan bir camiidir. Halısının rengi kırmızı, minberi mermerden, tek kubbeli ve kubbesinde işlemeler vardır. Güneş ışığı fazla girmez, gündüz dahi lambaları yanıktır.

Çok güzel bir atmosfere sahip

Valide Cedid Camii, Gülnuş Emetullah Camii. Üsküdar ın merkezinde, geniş bahçesi, asırlık çınarlar, yeşillikler içerisinde, yoğun trafik, gürültüleri eksik olmadığı bir alanda, sakin, Dingin, Asude bir ülke adeta. Camii içerisi ayrıca, geniiş avlusu, yakın zamanlarda restorasyon dan geçmiş, girenleri başka bir iklime götüren Fantastik, uhrevi, manevi bir Mabet. Emeği geçenlere teşekkürlerimizle.

Tarihi müthiş güzel bir camii

Tarihe tanıklık edin...

Herzaman buranın ruhaniyeti farklı. Mutlaka ibadet için denen meli. Ve namaz sonu bahçede bir 5 dakka kuşların sesini duymalı

Cumalarımızın Vazgeçilmesi Üsküdarın incisi

Her okul dönüşü ikindiyi burda kılıyordum, zamanla evim gibi benimsedim. O kadar samimi bir havası var ki camiiden çıkmak istemezsiniz. Mimarisi büyüler, içi huzur verir daha ne olsun.

Merkezi bir yerde olduğundan dolayı Caminin hem içinin hem de dışınının ortalamanın üzerinde kalabalık olması, adeta canlı bir sanat eseri gibi caminin her noktasından güzel görünmesine vesile oluyor. Burada biraz vakit geçirdiğinizde atmosferinin güzelliğine kendinizi bırakabilirsiniz. Bunun dışında Kuyrukta fazla beklenmeyecek kadar yeterli ücretsiz tuvaleti ve şadırvan (Kadın/Erkek) bulunurken, Cami avlusunda bol bol oturacak yer bulmak mümkün.

Mimarisi itibarıyla insanın içine huzur veren son derece güzel bir mekân.

Üsküdara gelen mutlaka buraya uğramalı

Çok güzel bir cami yaptıranlardan ve emeği geçenlerden Allah razı olsun. Ortadaki şadırvan, Bahçe ve avlusu Dış duvarlardaki kuş evleri çok güzel.

Tarihi dokusu korunmuş güzel Sultan camilerimizden. Üsküdar'ın merkezinde ulaşımı kolay, şadırvanı ve levobaları temiz. 5 vakit karşısındaki mihribah Sultan camisi ile karşılıklı okunan ezan insanı mest ediyor. Restorasyonu yeni yapılan nezih harika bir camii.

Ejdat eserlerinin hepsi birbirinden güzel,mihrap ve mimberinin taş işlemeciliği harika.Son cemaat yeride öyle.Yapanlardan ve yaptiranlardan Allah razı olsun.Ruhları Şad mekanları Cennet olsyn.