Adres: | Sümbül Efendi, Koca Mustafapaşa Cd. No:183, 34107 Fatih/İstanbul |
---|---|
Telefon numarası: | +902125850502 |
Kategoriler: | Cami |
Çalışma saatleri: | Cuma 24 saat açık, Cumartesi 24 saat açık, Pazar 24 saat açık, Pazartesi 24 saat açık, Salı 24 saat açık, Çarşamba 24 saat açık, Perşembe 24 saat açık |
Google Haritalar'da Aç |
Sümbül Efendi hz. lerinin feyizli mekanı, ecdadın şaheser mirası.. Cami hocalarımız da mükemmel hizmet ediyorlar Allah razı olsun
Sümbül Efendi Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Kocamustafapaşa semtinde yer alan ve Osmanlı döneminin önemli dini yapılarından biridir. 15. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu cami, ünlü Osmanlı mutasavvıfı ve alimlerinden Sümbül Sinan Efendi'nin adını taşımaktadır. Sümbül Efendi, aynı zamanda caminin yanında bulunan dergahın da kurucusudur. Camiye adım attığınızda, sizi karşılayan geniş avlu ve zarif revaklar, huzur verici bir atmosfer yaratır. Caminin dış cephesi, klasik Osmanlı taş işçiliği ve zarif detaylarla süslenmiştir. Caminin ana kubbesi ve minaresi, yapıya ihtişam katar ve İstanbul’un tarihi siluetine anlamlı bir katkı sağlar. Avluda yer alan şadırvan, abdest almak isteyenler için hoş bir dinlenme alanı sunar ve Osmanlı mimarisinin ince detaylarını gözler önüne serer. İç mekâna girdiğinizde, caminin sadeliği ve zarafeti sizi etkiler. Yüksek tavanlar, geniş pencereler ve kubbenin içindeki zarif süslemeler, iç mekâna aydınlık ve ferah bir hava katar. Mihrabın ve minberin detaylı işçiliği, Osmanlı sanatının inceliklerini gözler önüne serer. Caminin iç mekânında kullanılan hat sanatı ve çini süslemeler, manevi atmosferi daha da güçlendirir. Sümbül Efendi Camii, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, Osmanlı dönemi sosyal ve kültürel yaşamına dair önemli ipuçları sunar. Caminin yanında yer alan dergah ve türbe, Osmanlı dönemi eğitim ve tasavvuf hayatının bir parçası olduğunu gösterir.
Yüce yaradan rabbimiz evlerinden biri olan sümbül efendi Camii muhteşem bir yapı ve mübarek insanların naaşı var bütün camii lehimize birbirinden güzel suyu içilir aile oturma yeri lavabo halka açık yardımlaşma derneği öğrenci kuaraani kerim öğrenimi var
Haziresinde Hz Hüseyin'in kızları Sakine ve Fatma validelerimiz ve onlara yardım eden ve sonra Müslüman olan Bizans Prensesi ve de Sümbül Efendi hazretleri medfundur. Türk İstanbul'un mukaddes köşelerinden biridir.
Yolunuz İstanbul fatih'e düşerse kesinlikle gidip görüp 2 rekat namaz kılınacak bir yer
Unutulmaya yüz tutmuş muhteşem bir eser ve maneviyat. Hazreti Hüseyin'in kızları, onlara tabii olan Konstantin'in kızı Sarı Sıddıka ve Sümbül Sinan hazretlerinin ve halifelerinin de bulunduğu kabri şerifler. İstanbul'da hastalığına ve sıkıntılarına manevi çare arayan insanların dua ettiği yer.
Sümbül Efendi Türbesi; İstanbul Suriçi Kocamustafapaşa'daki Kocamustafapaşa Camisi'nin haziresine 1529 yılında inşa edilmiştir. Sümbül Sinan Efendi Halveti tarikatının Cemali koluna bağlı Sümbüliye şubesinin kurucusudur. Gerçek ismi Yusuf olup, Zeynüddin unvanı ile tanınmaktadır. Halk Ona Sümbül Efendi ismini yakıştırmiştır. Sümbül Efendi Merzifon'da 1451 yılında doğmuş, İstanbul'a gelerek medrese eğitimi almıştır. Daha sonra Halveti Tarikatına girmiş, Misır'a gitmiştir. Dergâh şeyhi Mehmet Cemalettin Efendinin ölümü Üzerine ve Onun vasiyeti ile İstanbul'a gelerek 1494 yılinda tekkenin başına geçmiştir. Birçok mürit yetiştirmiştir. Merkez Efendi de Onun yetiştirdiği halifelerden birisidir. Sümbül Efendi birçok camide vaaz vermiş, Yavuz Sultan Selim'in yaptirdığı Yavuz Sultan Selim Camisinde 1523te ilk vaazı vermiştir. Sümbül Efendi 78 yaşında, 1529 yılında ölmüŞ ve dergahınin haziresine gömülüp, üzerine türbesi yapılmiştır. Türbe bugünkü görünümünü Sultan Il. Mahmut (1808-1839) zamaninda yapılan onarım ve Serasker Mehmet RIza Paşa'nın 1920 yılindan önce yaptırdığı restorasyon ile almıştır. ilk yapıldiğı zaman sekiİzgen planlı olan türbe, bugün yuvarlak planlı ve üzeri kubbelidir. Türbenin güneyine yamuk planlı bir giriş bölümü eklenmiş, bu bölüme Sümbül Efendi ile Serasker Riza Paşa'nın mezarlarınin bulunduğu bölümün kapılari açılmiştır. Ayrica burada Hattat Ömer Efendi'nin mezarı ile bir de kuyu bulunmaktadır. Fatih’te Kocamustafapaşa’da, Sünbül Efendi Camii’nin avlusunda, Halk arasında yaygın olarak “Çifte Sultanlar” şeklinde tanınan Hz.Kerîmeteyn-i Muhteremeyn, kaynakların çoğunda Hazret-i Hüseyin (r.a.) Efendimizin kızları olarak geçmektedir. Bazı kitaplarda da Hz.Hüseyin’in oğlu Zeynelâbidîn’in kızları, yani torunları olduğu kayıtlıdır. Ve burada yattıkları rivayet edilir.
Merhaba. Tahminime göre külliye şeklinde mimarisi olan ( eski kilise zamanında o şekilde olabilir ) avlusunda meftunları bulunan harika kokulu bir cami. Yanlış hatırlamıyorsam her gün öğle namazı öncesinde 20-30 dk hadis yorumları hoca eşliğinde yapılıyor ve sosyal medya üzerinden de canlı yayınlıyorlar.
Camii bahçesinde çok sayıda türbe var Konstantinenin kızı bin musluman olduğu ve Sıdıka olduğu mezarının burada rivayet edilir
Tadilattan sonra eski havası çok kalmamış. Küçük bir cami. Genelde içinde ve dışında çocukları oyun oynarken görebilirsiniz. Etrafınızı kediler sarabilir
Kocamustafapaşa Camii, eskiden Ayios Andreas en te Krisei Manastırı ya da kısaca Aziz Andrea Manastırı, halk arasında Sümbül Efendi Türbesi olarak bilinir. Manastırın ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte içinde bulunan 6. yüzyıla ait parçalar ve sütun başlıkları bulunmaktadır. Adını Bizans halkına Hristiyanlığı kabul ettirdiğine inanılan Hagios Andreas en te Krisei adındaki havariden almıştır. İstanbul’un fethine kadar manastır ve kilise olarak faaliyet gösteren bina 1486’da camiye dönüştürülmüştür. Avlusunda Halvetîye’nin Sümbülîye kolunun pîri, 1493’te vefat eden Pîr Yusuf Sümbül Sinanüddîn Efendi başta olmak üzere, Sümbülîye büyüklerinin türbeleri bulunmaktadır. Ayrıca, 2000 yıllık olduğu söylenegelen bir Çınar ağacı vardır ve onun altında da Muhammed peygamberin torunu ve Fatıma ile Ali’nin oğulları olan Hüseyin’in torunlarının kabirleri ile Konstantin’in Müslüman olduktan sonra Sarı Sıdıka ismini alan Katerina ismindeki kızının mezarı da bulunmaktadır.
Mevlam bu eseri ayakta tutan ve yaşatanlar dan razı olsun.Muhakak ziyaret edilmesi lazım..
Klasik camiilere benzemeyen Anadolu'nun yerel Camiileri gibi bir ortamı izlenimi var içeri girmeden de bu anlaşılıyor
sümbül efendi cammii koçamustafapaşa da bulunuyor. Gezilmesi görülmesi gereken manevi değeri yüksek yerlerden biridir. Sümbül Efendi Camii, İstanbul’un fethinden sonra 2. Beyazıt’ın vezir-i azamı Koca Mustafa Paşa tarafından 1489 yılında camiye çevrilmiştir. Camiyle beraber medrese, hankan, imaret, hamam ve çeşme yaptırılmıştır. Sümbül Efendi Camii, fetihten önce Bizanslılara Hıristiyanlığı kabul ettiren havarilerden Hagiu Andria’ya ithafen yaptırılmış bir manastırdır. ”Moni Tu Hagiu en te krisi“adıyla bilinmekteydi. Manastır I. Brasil ve VIII. Mikail zamanlarında tamir görmüştür. VIII. Mikail’in yeğeni Teoddora tarafından 1284 yılında Manastır arazisi üzerine Aya Andrea Kilisesi yaptırılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra harap halde kalmıştır.
Kocamustafapaşanın manevşyatı en yüksek camisi. Turisyler için görülmeğe değer 1000 yıllık bie yapı. O3jinal hali kilise sonradan cami yapılmış.
Caminin İmam hatibi hoş sohpet, cemaatine ilgili Allah cc. Sayılarını artırsın.
Maneviyat dolu çok hoş bir yer.Allah her kuluna burdan geçmeye nasip etsin
Çok tarihi biryer aslinda ama sanki dün yapılmış gibi. Tarihi hic bir sey birakmamislar restorasyon böyle mi yapılır
Semtin simgelerinden bir yer ama Genelde avlu otopark gibi Camide kac kisinin arabasi var Gecen gectigimde 6 araba vardi Guvenlige sordum Tersler gibi konusup kacti Hayatimda ilk kez bir cami avlusunu boyle gordum Yurtdisida dahil Cami avlusu park yeri degildir...Insallah cami imami ibrahim ve muftuluk camiyi korur
Huzur arayan gitsin 13.04.2023 görmek nasip oldu
Fatih Kocamustafapaşadadir Bina Bizanslılar dan kalma kiliseden camiye çevrilmistir Bahçesinde önemli şahsiyetlerin kabirleri bulunmaktadır
Allah razı olsun hocalarımızdan gerçekten de emek veriyorlar ve bu işi yıllardır yapıyorlar Yalnız şu fotoğrafı çeken arkadaş olmasa her yere çıkıp fotoğraf çekiyor video çekiyor cemaatin arasında dolaşıyor gerçekten de biraz Görüntü kirliliği oluşturuyor
İstanbulun eski yerleşim yerlerinden kocamustafapaşada bozulmadan korunabilmiş bir yerinde bulunan jbadethane
Güzel bir cami ve türbe var yer sıkıntısı var sadece
Bu caminin Fetihten önce harabe haldeki bir manastır olduğunu biliyor muydunuz?
Manevi havası olan. En azından bir kere gelip ziyaret edilebilicek bir yer.
Osmanlı Motosiklet Kulübü olarak sabah namazı etkinliğine katıldık
ISTANBUL un en iyi camilerinden ve özellikle en iyi camii Hocalarının bulunduğu camilerden.Çok kıymetli hocaları var ve Türkiyede camii-cemaat ilişkileri ve camii-sohbet düzeyi en üst seviyelerde olan Ender camilerden ...Camii işleyiş düzeni çok iyi ve sosyal platformlarda sohbet programlarıda çok aktif .Hocalarından ve cemaatinden ve diyanet yöneticilerini bu camiideki işleyiş ve düzenden dolayı tebrik ediyorum.Bu camii deki camii-cemaat ilişkilerinin diğer camiilerdede uygulanması için örnek olmasını isterim
Tertemiz, huzurla ibadet edebileceğiniz bir cami. Cemaati kalabalık.
Fatih beldesinin tarihi mekanlarından huzurlu ve güzel bir cami 🕌
Kendine has bir manevî havası var tam bir inci gibi cami
Çok güzel tarihi türbeli bir yer
Manevi Huzurun Kapladığı Camilerimizden, insan daha içine girmeden bahçesinde yakalanıyor manevi atmosfere. Bu yerlere önem ve değer verenlere mutlaka gitmeleri gereken yer tavsiye ediyorum. Giderseniz beni de duanızda unutmayın!!!🥰🤲🏻⤵️⤵️⤵️ 1. İsmailağa Camii(İstanbul/Fatih/Çarşamba) 2. Ali Rıza Bezzaz Camii(Balıkesir/Bandırma) 3. Sümbül Efendi Camii(İstanbul/Fatih/Koca Mustafapaşa)
Muhteşem bir ese huzur verici bir cami
cuma namazı kıldım orda. gerçekten hocası çok iyi ve hayatımızda faydalı şey anlatıyor. caminin atmosferi rahatlı . camii içinde klima mevcuttur.
Güzel cami yapanlardan Allah razı olsun
Tarihi güzel bir cami Allah kabul etsin.
Semte ruh veren güzel eser.Restrayonda emeği olan her çalışandan Allah razı olsun.
İslamın ve medeniyet kavramının anlamı ve bir camii ve kabristan bize yaşamın ve ibadetin vede ahiret hayatının birer gerçekliğini göz önüne alınmasını sağlar…
Küçüklüğümden beri severek gidip namaz kıldığım camii
Gezdiğim en temiz cahillerden bir tane
Cami olarak güzel maneviyatı yüksek blr yer ama çogu zaman caminin bahcesinine kadar nedense araba park ettiriyorlar sonuçta orası blr camii araba park yeri degil inşallah sesimiz duyulur
Huzurlu, guxel Cok seviorum oraya Ulasim da kolay
İbrahim hoca ile mutlaka tanışmanızı tavsiye ederim
Biraz daha bakımlı olması gerekir..
Camii çok güzel ama biz maalesef içini göremedik. Neden diye sorarsanız.. hemen anlatayım. Pazar günü Boğaziçi Üniversitesinden bir grup öğrenci olarak sabah namazına geldik. Bizi camiinin dışında kalan, avlunun bile dışında kalan hanım mescidine yönlendirdiler. Camiinin içerisinde hanımlar bölümü olmadığını düşündük ama aslında varmış? Çok kalabalık mı yer mi yoktu acaba diye düşündük ma gayet müsaitmiş. Sohbeti normal bir mescitte televizyondan takip etmek durumunda kaldık. Camiinin manevi havasını solumamızın önüne geçilmiş oldu böylelikle. Neden böyle bir şey olduğunu çözemedik maalesef. Bunun dışında pazar günleri sohbet oluyor ve çıkışında çorba dağıtılıyor. Allah emeği geçenlerden razı olsun. Ama camiiye girememek bizim için çok üzücüydü. Çünkü bunun için servisle çok uzak bir yoldan gelmiştik.
Genel alan içinde caminin kapladığı yer küçüktür. Bahçesinde bol miktarda mezar ve türbe bulunmaktadır. Medrese odaları restore edilmiştir. Hemen kenarındaki hamam faal durumdadır. Tek minareli ve kubbeli olarak inşa edilmiştir. İç duvarları renkli ve süslüdür. Caminin yaptırandan ziyade kullanan kişiyle anılması dikkate değer bir durumdur. Emeği geçenlere teşekkürler…
Maneviyatı ve verdiği huzur eşsiz.
Ramazan kurban arası hariç, Pazar sabah namazı programı var. İbrahim (Yıldırım) hocaya selam verirseniz güler yüz ve güzellik var. Perşembe yatsı namazı sonrası tasavvuf sohbeti uzun süredir devam ediyor. İhya vakfı üzerinden takip edebilirsiniz cami programlarını. Her daim canlı bir merkez, elhamdülillah.
Bahçesi mezarlarla dolu bir kaç girişi var. İçinde ayrıca çeşitli meslekler için ayrılmış mekanlar da var, Ama kullanılmıyor galiba. Güzel bir geçiş yeri. Tarihi bir mekan.
Çok güzel hikayesi var biz dinleyince etkilendik. Boynu kırık bir sümbül getirmiş hiç başka bir çiçeğe kıyamayan adı Yusuf Sinan böylece Sümbül Sinan Efendi lakabıyla anılmaya başlanmıştır türbesi de avluda bulunmaktadır.
Kocamustafapaşa semtinde (Fatih İlçesi) Doğu Roma döneminden kalma dinî bir yapıdır. Eskiden Ayios Andreas en te Krisei Manastırı ya da kısaca Aziz Andreas Manastırı adıyla bir kilise olarak kullanılmaktaydı. Bizans mimarisi olarak yapılan yapı sur içerisinde Doğu Roma'nın tam kalbine yapılmıştır. İstanbul'un fethi ile Sümbül Efendi Camii olarak hizmete açılmış ve halen hizmetlerine devam etmektedir. Şehrin keşmekeşliğine direnen bir çınar edası ile ayakta durmaktadır. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.
Bir Camide Neler Olmalı? Bir Camide nasıl hizmet yapılmalı? Bir Camide nasıl İmam olmalı? Cami ve Sosyal Medya Nasıl Bir Araya Getirilmeli? Cevabı; Sümbül Efendi Camii İbrâhim Yıldırım Hocaefendi (Dr. Aziz Çınar Hocaefendi'nin Pazar Sabahı Sohbetinden Kareler)
Sümbül- ü Sinâ H.Z.lerinin Cami-i ama her yönü ile nurlanmış Cami-imiz Tadilatlardan sonra çok güzel oldu Her Pazar Sabah Namazlarından sonra değerli Hocalarımız sohbetleri ve İslâm'ın yüceliği ile anlattiklarını özellikle pazar sabah namazlarına çocuklarınızı götürün Sohbet bitince Kahvaltı veya Genellikle Çorba ikramı var malum Bu bir Osmanlı geleneği İhyâ Derneği Başkanı ve Sümbülefendi Cami-i Hocası İbrahim Hocayı Kur'ân'ı ve Anlatımları dinleyin Kalplerinizde Nur Olsun Benim Eski Semtim
İstanbulun en önemli manevi ziyaretgâhlarından. İçerisinde Sumbül Efendi hazretlerinin türbesi ehli beytten iki validenin türbesi ve birçok zevâtın kabri yer alıyor.
Muzaffer Ozak Efendi'nin Ziynet-ul Kulub eserinde İstanbul'da duaların kabul olunacağı makamdan biri olarak zikredilir.. Sümbül Sinan Hazretleri'nin ve tarikat şeyhlerinin türbeleri bulunmaktadır. Aynı zamanda çifte sultanlar ve Sarı Sıdıka namında Bizans İmparatorunun kızı'da burada medfundur. Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece cemaatle teheccüd namazı kılınır.
Ziyaret edilmeli, temiz güzel bir Camimiz. Hocalarımız da ayrıca güler yüzlü bilgili ve ilgili.
Cami insanin içini ısıtıyor çok temiz ve çok nezih bir ortamı var, hep oradan geçerken icini merak etmiştim neyse ki dün görmek nasip oldu. Dış bahçesinin büyüklüğü caminin içinin de büyük olduğu kanısına sebep oluyor insanda,fakat içine girildiği vakit küçükçe ve çok hoş denilebilecek bir cami görüntüsü ile karşılaşıyorsunuz.
kadınlar bölümü biraz sıkıcı. zaten hamam olayına alışıksanız gidilir ancak havuz, aslan ağzı, sıcak odalar gibi şeyler yok. tamamen buhar ve yıkanmaktan ibaret. dışardan geçen plastik su boruları, kurnalara gelen suların normal çeşmelerden akması gibi detaylar tarihi yapının güzelliğini de bozuyor. yıkanma alanı temiz sayılır, ancak diğer alanlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. giyinmek soyunmak için gelenlere oda veriliyor, kapısının anahtarını da alıp yıkanma yerine gidiyorsunuz. eşyaları güvende tutmak için iyi. soda, kahve, çay ve su alabileceğiniz bir yer var içeride. giriş 20 tl, kese 7 tl. sabah 8 akşam 10 arası her gün açık, saat sınırlaması yok.
Sumbul Efendi Turbesinin bahcesinde Peygamberimiz(SAV)in 2 torununun turbesi var İstanbul'da yaşayanlarin mutlaka ugramasi gereken mubarek bir yer
Pazar sabah namazlarından sonra sohbet yapılıyor Halil konakçı hocanın sohbetine katıldık görülmesi gereken bir yer
Cok güzel bir Cami . Eski halini de bilirim . Elden gecirilmis . Emegi gecen her kesten Allah razi olsun . Cok güzel olmus :)
Yaklaşık 2 yıldır restorasyonda. Eminim ki bittiğinde çok güzel olacak. Ben sümbülefendi deki dini programlara hayranım. Her pazar sabah namazından sonra çok değerli hocalar vaaz veriyorlar. Dualar ediliyor kuranı kerim okunuyor.Sonrasında da çorba ikramı oluyor. Cuma imsak olmadan önce Teheccüd namazı kılınıp sonrasında da sabah namazı kılınıyor. Fakat Kadir gecesi programı beni mest ediyor. Akşam namazı ile girip sabah namazı ile çıkıyorsunuz. Program o kadar güzel ki zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. İbrahim hoca başta olmak üzere emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Hazreti Fatih’in vefatından sonra Osmanlı saltanatına oturan İkinci Bayezid, İstanbul’da Yedikule yakınlarında Kızlar Kilisesi denilen Bizanslılardan kalma kiliseyi camiye çevirdi. 1486 (hicri 891) Caminin etrafına da büyük bir ilim ve irşad müessesesi yapılması için Veziriazam Koca Mustafa Paşa’ya emir verdi ve kısa zamanda bu emir yerine getirildi. Camiye önceleri bir kapı yaptırıldı. Bu kapı üzerine Sünbül Efendi’nin hocası Şeyhülislam Efdalzade Hamidüddin Efendi’nin “Mescidi üssise ale’t-takva” diye biten ve Ebced hesabıyla 895 hicri senesini gösteren manzumesi konuldu. Daha sonra Ana kapı yaptırıldı ve üstüne de Defterdar İdris-i Bitlisi’nin manzum tarihi yazıldı. Ondan sonra Defterdar Ekmekcizade Ahmet Paşa, caminin sağ tarafına cami kadar bir yer daha ekleyince, minare bu yeni yerle cami arasında kalmış oldu. Camiye bitişik bir medrese, kırk hücreli zaviye, şadırvan, mektep ve imaret bulunuyordu. Sünbül Efendi’nin türbesinin kıble tarafındaki, Koca Mustafa Paşa’nın kendi için yaptırmış olduğu türbede kızı Safiye Hatun yatmaktadır. Safiye Hatun’un Sünbül Efendi’nin zevcesi olduğu da rivayetler arasındadır. 1766 (hicri 1176) mayıs ayında Kurban bayramının üçüncü günü meydana gelen büyük zelzelede kubbe ve bazı mahaller harap olunca büyük bir tamir yapılmıştır. Kitabelerden anlaşıldığına göre; 1834 (hicri 1250) de Sultan İkinci Mahmut tarafından, 1847 (hicri 1264) de de Sultan Abdülmecid tarafından tamir ettirilmiştir. Caminin güney batısında bulunan medrese, günümüzde Erkek Kur’an Kursu olarak kullanılmaktadır. Erkek ve kadınlar kısmı olan hamamın halvet kitabesinden, bu halvetin Sünbül Efendi tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Sümbül Efendi’nin türbesine bitişik olan medreseler de şu anda Kız Kur’an Kursu olarak kullanılmakta olup, Sünbül Efendi’nin çilehanesi buradadır. Cilehane, oturan bir kimsenin ancak sığabileceği küçüklüktedir. Eni 68 cm, yüksekliği 109 cem, derinliği 78 cm’dir. Gerek kitabe, gerek türbeler üzerindeki hatlar, meşhur hattat Yesarizade Mustafa İzzet Efendi’nindir. Bir dergah, bir medrese, bir mektep ve bir imarethaneden meydana gelen bu külliye, bu hususta yapılan ilk ve en büyük hayır müessesesidir.
geçmişten günümüze ayakta kalan türbeleriyle hergun ziyaretine binlerce kişi gelen yaz geldiğinde avlusunda sümbül kokularının eşlik etti güzel ibadet hanemiz
Burda hz.muhammed efendimizin (sav).iki mübarek hanim torunu medfundur Ayrica sümbül efendi de burada bulunmaktadır.mubarek dergahinida burda kurmuş ve bundan ayrılmamış Manevi havasi cok yüksek olan bir camii Ziyaret için gelen insanlar da var Semt olarak da cok guzel hala mahalle kültürü devam ediyor Insanlar cok sıcak herkes birbirini tanıyor
Çok hoş bir havası var
İstanbul'un en kıymetli manevi merkezlerinden biridir. Cami Yavuz Selim zamanında dönemin sadrazamı Koca Mustafa Paşa için yapılmıştır. Sonradan Sümbül-ü Sinan Efendi ve talebelerinin hizmetlerine tahsis edildiği için bu isimle anılır. Hz. Hüseyin'in iki kızları, 'Çifte Sultanlar' olarak anılan hanımların kabirlerinin cami avlusunda olduğunu keșfeden Sümbül Efendi'nin hizmetini burada sürdürmek istediği rivayet edilir. Çifte Sultanların ayak ucuna vasiyeti üzerine Sümbül Efendi defnedilir, bugün türbesi halen oradadır. Çifte Sultanlar ve onlar için dikildiği rivayet edilen Zincirli Servi adlı ağaç hakkında bir sürü hikaye ve rivayet vardır. Bu yönüyle Aleviler için de önemli bir mekandır. Cami uzun süredir tadilattadır. Tadilat öncesi Sümbül ișlemeli mihrabı ve ahşap mimberi dışında gayet sade ve çok kolonlu bir yapısı vardı. Mimari özelliğinden çok manevi yönü ağırlıklı bir mekandır. Özellikle sürekli hale gelmiş sabah namazı sonrası yapılan programları, her vakit sonrası derslerle caminin namaz dışı fonksiyonunu en iyi sağlayabilen bir manevi merkez olmuştur. İnşallah böyle de devam eder.
Küçük şirin tarihi bir cami. Bahcesi yeterli olmasina ragmen guzel bir şadirvanı yok. Ayrıca wc malesef yok prafabrik koymuşlar pislikten girilmiyor. Fatih muftulugü lutfen maneviyatı ve tarihi olan bu camimize gerekli ehemmiyeti gösterin ve bir an once düzenlemeleri yapin artik.
Sümbül Efendi Camisi'nde yatan üç sultan Hz. Peygamber'in s.a.v torunu Hz. Hüseyin'in kızları Hz. Fatıma ve Hz. Sakine'nin ve Bizans İmparatoru Konstantin'in Müslüman olan kızı Prenses Katerina'nın türbeleri, Sümbül Efendi Camisi'nde bulunuyor. İşte Sümbül Efendi'nin keşfettiği kabirlerin ve onun el verdiği Merkez Efendi'nin hikâyesi... Sümbül Efendi Camii; İstanbul Suriçi Kocamustafapaşa semtinde bulunan Eserin aslı , Hosios Andreas Manastır kilisesidir. 1284 yılında VIII. Mikheal in yeğeni Teoddora tarafından kızlar manastırı kurularak Hosios Andreos kilisesi yaptırılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra harap halde bulunan kilise II. Beyezıt’in Veziriazamı Koca Mustafa Paşa tarafından 1489 tarihinde camiye çevrilmiş, yanına medrese, hankah, imaret, hamam ve çeşme yaptırılıp bir külliye haline getirilerek manastır havasından kurtarılmıştır. Tamamen Türk mimarisi üslubunda bir merkezi kubbe yapılarak , kuzey ve güneyden iki yarım kubbe ile desteklenmiş , dış duvarlar Türk üslûbunda bir kılıf içine alınmıştır. Böylece birçok sütunlu son cemaat yeri eklenen eski kilise tamamen Türk hüviyetine büründürülmüştür. Mabet, camiye tahvil edildiğinde batıdaki girişi kapatılarak, bugün son cemaat yerine açılan kapılardan önce sağ, sonra da soldaki kapı açılarak giriş sağlanmıştır. Daha önce iptal edilen batı kapısı yerine, kaidesi sekiz cepheli olan minaresi yerleştirilmiştir. Sekizinci kenarı mabede yapıştırılıp buradan da minareye giriş kapsı açılmıştır. Minare kürsüsü istalaktit başlıklı ve sivri kemerli panolarla süslenmiştir. Pabuç boyu biraz uzun fakat basık ve az rölyefli baklavalı, şerefesi ise yapraklı, sarkıtmalı, korkuluk ise taştan şebekelidir. Bu minarenin tarihi bir kıymeti de, Osmanlıda minarelerde kandil yakma adeti ilk bu camiinin minaresinde başlamasıdır. Mabedin sağdaki kapısı üzerinde bulunan 1489 tarihli Arapça kitabe Şeyhülislam Efdal Zade Seyiid Hamidüttin’in eseridir. MİMARİ YAPISI: Kitabe “ İnne fi ahdi devletis Sultan. Bayezid Muzafferil ala ” diye başlamaktadır. Sol kapı üzerindeki kitabe ise II. Beyazıt’ın Defterdarı, Tarihçi İdris-i Bitlisi’nindir. Ekmekçi Zade Ahmet Paşa 1617 camiin sağ tarafında bir bölüm ilave ettirmesiyle minare ortada kalmıştır. Bugün ise bu bölüm Hanımlar Kısmı olarak kullanılmaktadır. Caminin son cemaat yerini de Şeyhülislam Veliyyüddin Efendi inşa ettirmiş olup beş küçük kubbe ile örtülmüştür. Yine Veliyyüddün Efendi kapının sağ tarafındaki muvakkit hane ile caminin sol tarafındaki türbeyi kendisi için yaptırmış olup, burada kızı Safiyye Hanım yatmaktadır. Camiin sağında mermer işleme kaplı ve kubbeli bir sebil bulunmakta olup, içinde faal olmayan bir kuyu mevcuttur. DİĞER BİLGİLER: Camiin içinde Bizans mimari tarzı hissedilmekle beraber, dış görünümü tamamen Osmanlı Türk unsurlarıyla benzenmiş. Son cemaat yeri, minare, mabedin dışının taş kaplaması, içerindeki mihrap şadırvan, medrese ve müştemilatıyla tam bir Osmanlı külliyesidir. Bir imam-hatip ve iki müezzin-kayyımı bulunan camide Vakit namazlarında 100-150, Cuma namazlarında ise 600-700 civarında cemaati bulunmaktadır.
insaat senelerdir bitmedi.camii avlusu üst caddeden alt caddeye yürüme yolu olarak kullanıldığı için dinimize uygun giyim kuşam uygunlugu pek düşünülmüyor.bu duruma kimse birşey yapamaz gibi geliyo fakat gördüğüm kadarı ile sıkıntılı bir durum.fakat namaz kılmak için tarihi bir yer akustik güzel.kurân kursuda var ayrıca.aşure yemek çorba dağıtılıyor zaman zaman.temiz bakımlı bir ibadethane.
Raad Muhammed Al Kurdi'nin 19 Şubat Teheccüd namazı ve akabinde sabah namazı programına katılım için gittik. 2000 yıllık Çınarı Manastırdan camiye çevrilmiş muazzam yapısıyla gerçekten çok güzel bir cami. 1486 da yanılmıyorsam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrilmiş.
Sümbül efendi camii konumu çok güzel yerde kaç yıldır tadiladta ama tuvaletler en son yapiliyo en ihsanı ihtiyaç hem güzel yapimali hemde ücretsiz olmalı zeytin burnu belediyesini örnek alsınlar sayın Fatih Belediyesi'nin yetkililerine çağrıda bulunuyorum kmpasada doğru dürüst tuvaletyok bu ihsanı ihtiyaca bir Cara bulunur inşallah saygilar
Sümbül Efendi Camii, İstanbul'un fethinden sonra 2. Beyazıt'ın Vezir-i Azam'ı Koca Mustafa Paşa tarafından 1489 yılında camiye çevrilmiştir.
Küçük bir cami olsa da özellikle çok köklü bir geçmişe sahip kur 'an kursları ve çok iyi tilavet ve sese sahip hocalarımızla huşu içinde ibadet alabileceğiniz bir cami imizdir. Özellikle bahçesindeki 500 yıllık, korunan , düştüğünde kıyametin geleceğine inanılan- rivayet edilen selvi ağacını ve Hz peygamberimizin torunlarının Hz. Hasan-Hüseyin r.a ların torunlarının olduğu mezarları ve türbeleri görmelisiniz.
K.M.Paşa daki tarihi camii. Yeni restore edildi. Başta Sümbül Efendi olmak üzere önemli şahsiyetlerin kabirleri mevcut. İçindeki küçük mezarlıkta, Osmanlı dönemi Den kalma mezar taşları görülebilir. Tek sıkıntı otopark
İnsana huzur veren bir mekan. Camii, türbe, anıt ağaç ve kediler. Bizans’tan intikal eden, fakat o sırada atıl durumda bulunan kilise, manastır ve küçük ibadet yerlerinin bir kısmının “yeniden yapılandırma” siyaseti gereğince padişah, devlet erkânı ve bazı nüfuzlu şahıslar tarafından cami ve medreseye çevrildiği biliniyor. İstanbul’un fethinden sonra bakımsız ve harap halde olan buradaki kilise de aynı minval üzere semte ismini de veren II. Bayezid’in vezir-i azamı Koca Mustafa Paşatarafından (1489) tarihlerinde camiye çevrilmiştir. Bu caminin ismi Koca Mustafa Paşa Camii’dir. İstanbul’daki aynı adı taşıyan iki camiden birisidir. Günümüzde daha ziyade Sünbül Efendi Camii olarak bilinir. Cami zamanla yapılan ilavelerle tekke külliyesi halini almıştır. Cami ve külliyenin Sünbül Efendi ile anılması, özdeşleşmesi Sünbül Efendi’nin burada şeyh olarak vazife almasından sonra başlar. Semavi Eyice, adı geçen makalesinde 1546 yılına ait İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’nde Koca Mustafa Paşa Külliyesi’nin cami, medrese, imaret ve hankahtan oluştuğunu belirtilmektedir. İlerleyen zamanlarda bunlara tekke, hamam, mektep, muvakkithane, şadırvan, çeşme ve türbe gibi yapılar ilave edilerek günümüzdeki halini almıştır. Külliyenin kuzey giriş kapısının sağında Zakirbaşı odasının arkasında bulunduğu rivayet edilen imareti günümüze intikal etmemiştir. Hamamı ise yine külliyenin kuzey yönündeki revakların arka kısmında yer alan dükkânların arasında olup caddeye cephelidir. Hamam günümüzde de faaldir.
Tarihi ile adeta büyülüyor. Çocukluğumuzdan beri sürekli camiinin avlusundan geçtiğimiz bir yer. Oldukça büyük bir camiidir. İçerisinde birçok türbe bulunmaktadır.
“Sümbül Sinan, II. Bayezid’in veziri Koca Mustafa Paşa’nın camisini zaptetmiştir. Daha iyisi, bu semti İstanbul peyzajının şairinden (Yahya Kemal BEYATLI) dinleyelim: 'Ahiret öyle yakın seyredilen manzarada, O kadar komşu ki dünyâya duvar yok arada, Geçer insan bir adım atsa birinden birine, Kavuşur karşıda kaybettiği bir sevdiğine. …… Ne ledünnî gecedir! Tâ ağaran vakte kadar, Bir mücevher gibi Sünbül Sinan'ın rûhu yanar.' Fakat bu camiin bahçesi küçük bir Panteon'dur: 'Sarmaşıklar, yazılar, taşlar, ağaçlar karışık; Hâfız Osman gibi hattatla gömülmüş bir ışık Bu mezarlıkta siyah toprağı aydınlatıyor; Belli, kabrinde, O, bir nûra sarılmış yatıyor.' Bu camiin bahçesine girenler, onun havasında dolaşanlar bu Koca Mustafa Paşa’nın II. Bayezid’in berberi olduğunu ve kapıcıbaşısı iken sureti hususiyede gönderildiği İtalya'da Cem Sultan’ı zehirlemeye muvaffak olduğu için vezirliğe erdiğini ve belki de Gedik Ahmed Paşa gibi büyük bir gazinin öldürülmesinde rol oynadığım bilmem hatırlar mı? Fakat kiliseden değiştirilmiş cami, o küçük kabristan, Sünbül Sinan’ın kendisi, yanıbaşında etrafı Yesari yazısıyla çevrilmiş, yıldırım vurmuş çınar orada İstanbul’un en güzel manzaralarından birini yapar.” Beş Şehir - Ahmet Hamdi Tanpınar NOT 1: Koca Mustafa Paşa hakkındaki Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yazmış olduğu yukarıdaki iddialar tartışmalıdır. Bakınız: İslam Ansiklopedisi İnternet Sitesi, KOCA MUSTAFA PAŞA (ö. 918/1512), Osmanlı vezîriâzamı, Müellif: FERİDUN EMECEN NOT 2: Yesari Mehmet Esat Efendi; Sultan I. Abdülhamit döneminde yaşamış önemli bir hattattır. Bakınız: TAS İstanbul İnternet Sitesi, HAT ESERLERI, HATTAT YESARI MEHMET ESAT EFENDI --------------------------------- Bu cami KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİİ ve KÜLLİYESİ olarak da anılır: "KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİİ ve KÜLLİYESİ Cami. Sur içi İstanbul’unun bu semtine adını vermiş olan Koca Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi, Sünbüliyye tarikatının merkez dergâhını da oluşturmuştur. Bu sebeple halk arasında Sünbül Efendi Camii olarak da anılır. Şehrin batısında kara tarafı surlarına yakın bir yerde bulunan caminin etrafı bir duvarla çevrili olup yapılar genişçe bir avlunun içinde yer almaktadır. Cami binası havârilerden Hagios Andreas adına kurulmuş bir kilisedir. Ancak İmparator Arkadios’un kızı Arkadia’nın V. yüzyıl başlarında yaptırdığı kilisenin ve henüz kesin olarak yeri belirlenemeyen Saturnios Kapısı civarında yer alan Hagios Andreas erkekler manastırının bu kiliseyle ilgisi olup olmadığı tesbit edilememiştir." Kaynak : İslam Ansiklopedisi İnternet Sitesi, KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİİ ve KÜLLİYESİ, İstanbul’da XV. yüzyıl sonunda inşa edilen cami ve külliye, Müellif: SEMAVİ EYİCE
Hocaları çok ilgili,güzel insanlar. Sohbetleri takip etmek İhya TV YouTube kanalına abone olmayı unutmayın. Tarihi açıdan ne kadar çok şeyi barındırdığı gerçekten hayrete düşürüyor. Kuşlar için bir çeşme, çocuklar için ayrı bir tane, günümüze kadar gelmiş sadaka taşları... Sıdıka Hatun hikayesi.. Çifte sultanlar..
Manevi ziyaretler dualar ❤️
Koca Mustafa Paşa’nın sembolü ve ramazan aylarının muhteşem atmosferine ev sahipliği yapan mübarek bir yer! Gönül huzur ile doluyor buraları ziyaret edince! Yalnız yıllardır bir türlü bitmeyen restorasyon çalışması var!
Üç avlu kapısı, iki giriş kapısı vardır. Giriş kapıları camekanlı bölmedendir. Bu kapılar son cemaat yerine açılır ve buradan iki kapıyla camiye girilir. Kürsü, minber, müezzin mahfili ahşaptır. İki kapı arasındaki mermer kitabe avlunun ortasındaki şadırvana bakar. Kocamustafa kapısından girişte sağ ve solda hazire ve sağda metruk ahşap ev bulunmaktadır.Ev şimdi restorasyon edilmiştir. Kubbe 4 sütuna yaslanır, iki apsid, iki nartekslidir. Sütun başlıkları yapraklı, monogramlıdır. Minare ortadadır. Sağda Safiye Sultan Türbesi, avluda Halvetîye'nin Sümbülîye kolunun pîri, 1493'de vefat eden Pîr Yusuf Sümbül Sinanüddîn Efendi başta olmak üzere, Sümbülîye büyüklerinin türbeleri bulunmaktadır. Sümbül Efendi Türbesi ile şadırvan arasında korumaya alınmış 500 yıllık selvi ve yanında beyaz mermer sütundan tarihi çeşme bulunur. Koca Mustafa Paşa Camisi'nin avlusunda, 2000 yıllık olduğu söylenegelen bir Çınar ağacı vardır ve onun altında da Muhammed peygamberin torunu ve Fatıma ile Ali’nin oğulları olan Hüseyin'in torunlarının kabirleri bulunmaktadır.Ayrıca avlusunda Konstantin'in müslüman olduktan sonra Sarı Sıdıka ismini alan Katerina ismindeki kızının mezarıda bulunmaktadır.
Çöl guzel bir cMi
Tarih kokan camii
İlk defa gittiğim bi camii.kapali yayın yapılıyordu.degisik geldi.bursada böyle bir şey yok.
Sümbül efendi bir Allah dostu evet türbesine gittiğinizde içeri adım atar atmaz ruhunuzu gönlünüz bir maneviyat kaplıyor.. keşke o dönemler yaşasaydım diyor insan belki böyle büyük Allah dostlarının kapısında olurdum..Evet bazı şeyler vardır kelimelerle ifade edilemez görmek hissetmek lazım işte o zaman anlayabilirsiniz.. insanın dudaklarından dökülüyor keşke.. keşke... çünkü günümüzde zor ama önemli olan zoru başarabilmek... Nefsimizi terbiye edebilmek. S.A
İçinde çok sayıda Bizans sütun ve başlıkları var. / Cami avlusu her zaman çok hareketli ve kalabalık./ Koca Mustafa Paşa Caddesi : Cami yanında dışında üstünde tuğra olan eski okul binası ve yanındaki Cami avlu girişinde yerde Bizans Sütunu var. / Arkada tarafta Hamamı ve hala duruyorsa Vidin Sokak başında çok güzel ve eski ahşap Konak vardı.
Osmanlı yadigarı, Bizans döneminde kızlar medresesi iken fetihle beraber camiye çevrilip hizmetine devam ediyor. Sümbül Efendi Kabrinin yanısıra günümüzde okuduğumuz Kuran-ı Kerimlerin yazarı Hafız Hattat Osman Efendininde kabri bulunmaktadır.
Selamun aleykum Güzel ve temiz bir camii Manevi bir havası var. Herkese gitmeyi tavsiye ederim saygılarımla
Tarih-i ve çok güzel bir camii maneviyat duyguların yoğun ve huzurlu hisettiren bir ibadethane herkese gidip namaz kilmayi ve ziyeret etmeyi tavsiye ederim
İstanbul un tarihi camilerinden. Kiliseden camiye çevrilmiştir ziyaret edilmesi gereken güzel bir cami vakit namazı kılmak nasip olursa cemaatin kalabalık olmasına şaşırmayın her daim böyle burası
3 Avlu girişli tarihi bi camii.Hemen hemen her pazar sabah namazı ile beraber kalabalık bir cemaat ve çorba ikramı yapılmakta..
Eski halide güzeldi ama yenilendikten sonra daha da güzel olmuş en son hizmetleri ücretsiz ve sürekli açık wc ve abdest yerleride çok rahat tertemiz yani her yönüyle huzurlu ibadet için her şey mevcut
Eminönünden 35 numara iettye binin. Son durakta inin ve dinginliğe maneviyata yürüyün. Kesinlikle ziyaret edip bir fatihalık da olsa uğrayın.
İstanbul un sürekli açık özel günlerde programlı Elzem camilerinden bir tanesi tarihi ve kültürel önemi ile Yılın her gününde ziyaret edilebilir.
Miladi 1486 (hicri 891) yılında padişah ve devlet ricalinin katıldığı büyük bir törenle açılmıştır. Adı "Koca Mustafa Paşa Cami"dir. 2. Beyazıd dönemi sadrazamlarından ve ni'mel-ceyş'ten Koca Mustafa Paşa tarafından yıkık halde Ayios Andreas Manastırı kilisesi camiye çevrilmiştir. Külliyesinde cami, imaret, medrese, hankah ve mektepten oluşur.Koca Mustafa Paşa Cami Sümbül Sinan Efendi'nin ismiyle şöjret bulmuştur.
Fatih ilçesine bağlı Kocamustafa paşa'da bir cami. Gezip görülmesi gereken bir yer. Tarih yaşar ve kendinizi huzurlu bir ortamda hissedersiniz.
Kocamustafapaşa'da tarihi bir cam
Aziz Andreas Manastırı'ından camiye çevrilmiş. Kocamustafapaşa Camii diye anılsa da Halk arasında Sümbül Efendi Camii olarak bilinir. İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde Doğu Roma döneminden kalma dinî bir yapıdır.