Adres: | Şeyhli, Bölge Sk. No:3, 34906 Pendik/İstanbul |
---|---|
Telefon numarası: | +902163783282 |
Kategoriler: | Gayrimenkul danışmanı Daire |
Çalışma saatleri: | Cuma 08:00–20:00, Cumartesi 08:00–20:00, Pazar 10:00–19:00, Pazartesi 08:00–20:00, Salı 08:00–20:00, Çarşamba 08:00–20:00, Perşembe 08:00–20:00 |
Google Haritalar'da Aç |
Gereksiz derecede israrcilar
Güvenle daire ve dükkan alabilirsiniz kesinlikle tavsiye ederim çok ilgililer çok memnun kaldık
Emlakçıya komisyonunu verdigimiz halde bizi bir iki hafta oyalayıp (ev sahibi tatile gitti, babasının tansiyonu çıktı vs.) daireyi baskasina sattilar.
Gayrimenkul danışmanlığı mı, yoksa satış ve pazarlama mı, her ikisi birden meslek tanımına giriyorsa, meslek etiği ve saygısı nerede? Ben size olanı biteni anlatayım. Üzerinden bir yıldan fazla geçti ama ofisi hala aynı yerdeyse, firma sahibinin, ofisin arka tarafında dayalı döşeli bir odası var, sanırsınız ticaret bakanı kendisi. Ağzı çok laf yapan, hiç "S" vermeden saatlerce konuşabilen birisi firma sahibi. Kurbanlar, çalışanlar tarafından tespit edildikten sonra, çalışanların güler yüzüne ve iyi hallerine kanıp, atarsınız kendinizi ofise. Sizi kapıda karşılarlar ama firma sahibinin arkadaki müdür odasına buyur edilmeden önce 2-3 dk bekletilirsiniz, rajon yerini bulsun diye. Sonra odaya alınırsınız, güzel bir ağırlama, ilk tanışma sırasında, sanırsınız ki, müdür bey aslında dünyanın ileri gelenlerinden ve emlakçılığı sırf eğlence olsun diye yapıyor. Sonra çaylar gelir, değişik değişik tanıdıkları uğrarlar selamlarlar, ayak üstü kendi aralarında 2-3 cümlelik sohbetler döner. Bu sırada Müteahit Bey'e haber verilmiş ve sabırsızlıkla beklenmektedir kendisi. Beklenirken, ufak ufak, müteahit hakkında bilgiler verilir ama herzamanki gibi sunumun büyüsünden olsa gerek, müteahit bey için, dünyanın geri kalanının ileri gelenlerinden herhalde diye düşünmeye başlamışsınızdır bile. Müteahit geldikden sonra, cebinizdeki paranız ile, kendinizi ev dilenirken bulursunuz :) Dilenmiiyor olsanız bile, emlakçının kendi tarzındaki uzlaşmacılığı sizi o duruma emin olun düşürecektir. Sonunda bir dairede anlaşır ve hemen tüm paranızı saçarsınız. Sözleşemeye imza attığınız anda, emlakçı sizden hemen parasını ister uygun bir dil ile. (Sakın vermeyin tapuyu üzerinize almadan). Dinimizde, işçinin alnındaki ter kurumadan verin hakkını demiş ya peygamberimiz. Verdik hemen parasını. Sonra ara ki bulasın müdür beyi. Şaka şaka, bulduk kendisini, ailesi ile tatile çıkmış, gerçi telefonlarıma çıkmıyordu ama, çalışanları arasında helal süt emmiş insanlar vardı onlardan öğrendik. Sadete geleyim. Evi alabildik mi? Hayır. Emlakçı parasını aldı mı? Evet. Hikayede eksik çok, fazla yok. Ama yinede boşverin beni. Kapısına gitmeden önce, diğer emlakçılara gidip, hometime'ı birde onlardan dinleyin.