Sultan I.Ahmed Türbesi

Cumartesi 18 sonrası ilk kez türbeyi açık gördüm. Girmeye çalıştım. Ancak görevli beni içeri almadı. Şapkamı çıkarmamı istedi. Neden diye sorduğumda padişahın huzuruna böyle mi çıkılır saygısızlık yapıyorsun diye cevap. Bir çok camiye hatta kiliselere girdim kimse bu güne kadar bana bunu söylemedi. Diğer adam bana devlet erkanına böyle çıkılır mı? Acayip savunmalar yaptılar. Giyinme konusunda İslam dinin örtünme uyarıları haricinde şapka ile türbeye girmek nasıl bir saygısızlık olabilir. Güneşten korunmak için kullanılan aksesuar hatta Ayasofya açılırken Fatih Belediyesi dağıtmış; şapka ile namaz kılan insanların fotoğrafları bile var. Kendi ülkemde bu paryalığı asıl ben kabul etmiyorum. İçeri girip türbelerle selfi çeken poz veren turistler gördüm. Bunu kabul etmiyorum. Herkes haddini bilsin.

Sultan Ahmet I Türbesi'ni ziyaretimde büyüleyici bir deneyim yaşadım. Osmanlı döneminin ihtişamını ve estetiğini yansıtan bu türbe, mimari detaylarıyla göz kamaştırıyor. Türbenin içinde yer alan süslemeler ve Osmanlı dönemine ait sanat eserleri, ziyaretçilere tarihî bir yolculuk yaşatıyor. Ayrıca, türbenin bulunduğu çevre de oldukça etkileyici, Sultanahmet Camii'nin hemen yanında olması da ayrı bir güzellik katıyor. Sultan Ahmet I Türbesi'ni ziyaret eden herkesin tarih ve kültür dolu bir deneyim yaşayacağına eminim. Kesinlikle görülmeye değer!

Sultan l. Ahmetin vefatından sonra Sultan II. Osman tarafından yaptırılmıştır. Türbe bir sanat eseri gibidir. Fildişi ve sedef kakmalı giriş kapısı, kalem işi süslemelemi kubbe ve iznik cinili duvarları muhteşemdir. Türbede, Sultan l. Ahmet ile oğulları ve kızları, Sultan II. Osman ile oğulları ve kızları, Sultan lV. Murat ile oğulları ve kızları, Kösem Sultan'ın sandukaları bulunmaktadır.

Adına Sultan Ahmet Camii (Blue Mosque) yapılmış padişah olan Sultan I. Ahmet'in türbesidir. Cami ile bitişik bir şekilde konumlandırılmıştır. Cami mimarisinin devamı niteliğindedir. Bitişiğinde Sultan Ahmet Camii meydanına bağlanmıştır. Turistik açıdan değerli konumlardandır.

Ücretsiz girişli bina, ilginç bir mezar. Oldukça dikkatli, temiz ve düzenlidir. İçeri girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmalısınız, kadınsanız başınızı örtün. Ziyaret hızlı bir şekilde durmadan ve gözlemlemeden yapılır.

Türbe 1. Ahmed’in vefatından sonra inşa edilmeye başlanmış ve 1028’de (yani 1619) II. Osman tarafından tamamlanmıştır. Türbede 36 sanduka var. Burada 1. Ahmed’ten başka eşi Mahpeyker Kösem Sultan, II. Osman ve IV. Murad ile hânedan ailesinden çeşitli kişiler medfundur.

Dârülkurrânın doğusunda yer alan türbe I. Ahmed’in vefatından sonra inşa edilmeye başlanmış ve 1028’de (1619) II. Osman tarafından tamamlanmıştır. Köşeleri hafif pahlanmış olan kare planlı yapı tromplarla geçişi sağlanan büyük bir kubbeyle örtülüdür. Önünde üç birimli revak bölümü yer alan türbede kapının tam karşısında dârülkurrâya doğru uzanan bir eyvan bulunmaktadır. Dış cephesi silmelerle bölümlenmiş mermerle kaplı olan türbenin istiridye kabuğu şeklinde alınlığa sahip kapısının üzerinde kitâbe mevcuttur. Türbenin kapısı abanoz ağacıyla kaplanmış olup zengin fildişi, sedef ve gümüş kakmalarla süslenmiştir. Kapı aralığının tavanında mermer üzerine girift bitkisel kompozisyonlu bir süsleme vardır. Yapının içinde birinci sıra pencere araları sır altı tekniğinde bitkisel kompozisyonlu İznik çinisiyle kaplanmıştır. Üstte yapıyı dolaşan çini kitâbe kuşağı yer almaktadır. Pencere içlerinde de farklı renk ve düzende çiniler görülür. Duvarlarda ikinci sıra pencere aralarından yukarısında ve kubbede kalem işi süslemeler yapılmıştır. Kalem işlerindeki zikzaklı düzenleme Kâbe örtülerini hatırlatması açısından ilginç bir uygulamadır. Türbede otuz altı adet sanduka vardır. Burada I. Ahmed’den başka hanımı Mahpeyker Kösem Sultan, II. Osman ve IV. Murad ile hânedan ailesinden çeşitli kişiler medfundur.

Sultan 1.Ahmed Türbesi ,Sultanahmet meydanında yer alır 1619 yılında yapılmıştır.Kare planlı olan yapının cepheleri mermer ile kaplanmıştır.Bu türbenin çinileri,kalem işleri ve ahşap işçiliği son derece estetik bir anlayış ile yapılmıştır.

Sultan Ahmet meydan da Alman çeşmesinin karşısındadır. Tam bir tarihi sanat eseri. Kalem işleri çok dikkat çekici. İçeri girerken örtü dağıtılıyor. Cami kısmı türbenin dışından gidilerek sağ tarafta kalıyor. Türbede otuz altı adet sanduka vardır. Burada I. Ahmed’den başka hanımı Mahpeyker Kösem Sultan, II. Osman ve IV. Murad ile hânedan ailesinden çeşitli kişiler medfundur. Pazartesi kapalı. Diğer günlerde ziyaret edebilirsiniz. Sabah 08.30-17.00 arasında.

Türbede, Sultan l. Ahmet ile oğulları ve kızları, Sultan II. Osman ile oğulları ve kızları, Sultan lV. Murat ile oğulları ve kızları, Kösem Sultan'ın sandukaları bulunmaktadır.

İstanbul'un en çok ziyaret edilen ve en bakımlı türbelerinden birisi. Herşey o kadar tertipli ve düzenli ki, gözünüze sizi rahatsızlık verecek hiç birşey çarpmıyor.( Bakımsızlık, rutubet, kir, pas, çöp gibi.) Dolayısıyla, siz içeri girip gönül rahatlığı ile ziyaretiniz yapabiliyorsunuz.

Sultan Ahmed Cami Girişinde Bulunan Mermer ve çini ile Yapılmış 14 . Osmanlı Padişahı ve 93 . İslam Halife’si dir . Sancağa Ğitmeyip İlk Tahta çıkan padişahtır. III.Mehmedve Handan Sultanın Oğludur . 1590 Doğum Ölüm 1617 Ailesi ile Türbede Ziyaret Ediliyor

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

Türbenin yapısı çok detaylı yapılmış girmeniz için 2 dakika beklemeniz lazim gelip görülmesi gereken yer hemen ayasofyanin karşısında gelmenizi tavsiye ederim.

Türbe Sultan Ahmet camii 'in külliyesi olarak parka bakan köşesinde bulunmaktadır. Sultan Ahmet'i ölümünden üç yıl sonra 1619 yılında Sultan ll. Osman tarafından tamamlanmıştır. Dış cephesi mermer kaplıdır. Türbeye girişte bulunan ve Sedefkar Mehmet Ağa'ya ait Sedef ve fildişi kaplamalarla süslü kapısı hayranlıkla izlenir. Türbede üç padişah, Sultan l. Ahmet'i hanımı mahpeyker köşem Sultan ile birlikte Osmanlı hanedanına mensup 36 kişi medfundur.

Sultan Ahmed Han Türbesi,Sultan Ahmed Camii nin tam karşısında yer alıyor.4. Murat,Sultan Ahmed ve Sultan Osman (Genç Osman) ve şehzade ve de sultanlarin turbelerini içinde barındiran işlemeleri çinileri ve mimarisi ile etkileyici ve huzur buldugunuz bir yer.

14. Osmanl Padişah'ı Sultan L. Ahmed Han için 1. Mustafa Han tarafından başlatılmış ve II. Osman (Genç Osman) tarafından inşası bitirilmistir. Türbenin miman, Sultanahmed Camii'nin de miman olan Sedeftår Mehmed Ağa'dır. 3 yıl süren türbenin yapımı 1619 yılında tamamlanmıştır. Türbe'de Sultan I. Ahmed Han ile beraber 16. Osmanu Padişah'ı Sultan II. Osman Han ve 17. Osmanlı Padişah'ı Sultan I. Murad Han medfundur. Sultan I. Ahmed Han'ın hasekisi, Sultan IV.Murad Han ile Sultan İbrahim Han'ın annesi ve Sultan IV. Mehmed Han'ın babaannesi Valde-Muazzama Mahpeyker Kösem Sultan da burada yatmaktadır. Ayrıca, aralarında Sultan İbrahim Han'ın evlatlarının da yer aldığı 32 kişi daha bu türbededir. Sultan Ahmet Türbesi çini, kalem işi ve ahşap işçilğinin en güzel örneklerini bir araya getirmiştir. Türbe zemininden alt sıra pencerelerin üzerlerine kadar çinilerle kaplıdır. 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başı sıraltı tekniğindeki bu çinilerde bitkisel kompozisyonlara ağıruk verilmiştir. Çini panolardaki lacivert zemine beyaz sülüs hat ile Mülk Süresi yazılmıştır. Bu âyet kuşağı bütün türbeyi çepeçevre dolaşır. Çinilerin üzerinde kalan bölüm Ise zengin kalem İşleriyle bezenmiştir. Kubbenin ortasındaki madalyon içerisine Fatır Süresi'nin 41. ayeti, pandantiflerdeki madalyonlar içerisine de Esmâ-i Hüsna'dan bazı isimlere yer verilmiştir. Türbenin muhteşem çift kanatu kapısında abanoz ağacı kullanılmış; üzeri sedet, fildişi ve bağa ile tezyin edilmiştir. Kündekâri tekniğinde imal edilen kapı kanatlarının üst kısmında sedefle "Ya mütettiha’l-ebvàb, iftah lenâ hayra'l-bab" (Ey kapıları açan Allah'ım, bize hayırlı kapılar aç) duası işlenmiştir.

Sultan I. Ahmed Türbesi, İstanbul'un tarihî dokusunda önemli bir iz bırakan anıt mekandır. Osmanlı'nın 14. padişahı Sultan I. Ahmed'in 1617'de vefatının ardından inşa edilmiştir. Mimar Davud Ağa'nın eseri olan türbe, zarif Osmanlı mimarisinin örneklerindendir. İçinde sultanın sandukası yer alırken, kubbesi ve süslemeleriyle dikkat çeker. İstanbul'un kültürel mirası içinde önemli bir yer tutan bu yapı, tarih tutkunlarını ve mimari hayranlarını kendine çeker. Ancak türbenin çevresi sıklıkla kalabalıktır, bu yüzden ziyaretçilerin biraz sabırlı olması gerekebilir. #Tarih #Mimari

Sultan I. Ahmet’in 1617’de ölümünden sonra Sultan I. Mustafa döneminde 1617 yıllarında türbenin yapımına başlanmış, Sultan II. Osman (1618–1622) döneminde 1619’da tamamlanmıştır. Türbede Sultan I. Ahmet, oğulları Sultan II. Osman, Sultan IV. Murat, Mahpeyker Kösem Valide Sultan, Sultan I. Ahmet’in, Sultan II. Osman’ın, Sultan IV. Murat’ın ve Sultan İbrahim’in kızları ile oğulları gömülüdür. Türbe İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır.

Sultanahmed gelmişken görebileceğiniz yerlerden biri. İçerisinde kimlerin yattığını isim isim gösteren kroki türbe girişinde bulunmakta.

Sultan l. Mustafa döneminde yapımına başlanmiş (1617) ve Sultan II. Osman döneminde tamamlanmıştır (1619) Türbede sultanı l. Ahmet, oğulları Sultan II. Osman, Sultan IV. Murat, mahpeyker Kösem Valide Sultan, Sultan l. Ahmet'in , Sultan II. Osman'in, Sultan IV. Murat'in ve Sultan İbrahim'in kızları ve oğulları tefnedilmiş . Türbe nin içi çok güzel .

Osmanlı imparatorlarindan birinci Ahmet mezarı bulunmaktadır. Bu sıralar restorasyon'dan dolayı ziyarete kapalıdır. Sadece dışarıdan binayı görebilmektesiniz. Türbenin dışarısını çok sıkı bir güvenlik ağı cevrelemektedir. Her yerde polisler ve zırhlı araçlar bulunmaktadır.

Sultanahmet Külliyesi’nin kuzeydoğu köşesinde bulunmaktadır. Duvar ile çevrili olan türbenin arkasında bir darülkurra, revaklarının önündeki köşede daha önce sebil olan ve 19. yüzyılda muvakkithaneye dönüştürülen, günümüzde Türbeler Müzesi Müdürlüğü olarak kullanılan bir yapı bulunmaktadır. Sultan 1. Ahmed’in 1617’de ölümünden sonra Sultan 1. Mustafa döneminde türbenin yapımına başlanmış, 1619 yılında Sultan 2. Osman döneminde türbenin yapımı tamamlanmıştır. Türbede Sultan 1. Ahmed, oğulları Sultan 2. Osman, Sultan 4. Murad, Kösem Sultan, 1. Ahmed’in, 2. Osman’ın, 4. Murad’ın ve Sultan İbrahim’in oğulları ve kızları gömülüdür.

Sultan I. Ahmet Türbesi; İstanbul Suriçi Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Sultan I. Ahmet Külliyesi’nin kuzeydoğu köşesine 1619 yılında inşa edilmiştir. Duvar ile çevrili olan türbenin arkasında bir darülkurra, revakların önündeki köşede daha önce sebil olan ve 19. yüzyılda muvakkithaneye dönüştürülen, günümüzde Türbeler Müzesi Müdürlüğü olarak kullanılan bir yapı bulunmaktadır. Sultan I. Ahmet’in 1617’de ölümünden sonra Sultan I. Mustafa döneminde 1617 yıllarında türbenin yapımına başlanmış, Sultan II. Osman (1618–1622) döneminde 1619’da tamamlanmıştır. Türbe 16. yüzyıl türbelerinden ayrı bir mimari üslup göstermektedir. Bu yapıda iç koridorlu mekân düzeninden ve çift cidarlı kubbeden vazgeçilmiştir. Girişin karşısına bir çıkıntı yapılmıştır. Kare planlı olan yapının cepheleri mermerle kaplanmış olup, köşeler pahlanarak yumuşatılmıştır. Bu pahlanan kısımlar üstte mukarnas dolgular ile son bulmaktadır. Türbe cephelerdeki üç sıra pencere ile aydınlatılmıştır. Alt sıra pencereler ahşap kapaklı dikdörtgen söveli, üst sıra pencerelerse sivri kemerli ve şebekelidir. Türbenin yan cephelerine açılan farklı boyuttaki bu pencereler asimetrik bir görünüme sahiptir. Sultan I. Ahmet’in sandukasının hizasına rastlayan pencereler diğerlerinden daha büyük tutulmuş ve böylece farklı bir görünüm elde edilmiştir. Türbenin üzeri çokgen bir kasnak üzerine oturan kubbe ile örtülmüştür. Türbe girişi üç bölümlü bir revak görünümündedir. Bu revakın üst örtüsü önde dört, arkasında duvarlara gömülü iki sütun üzerine oturmaktadır. Buradaki mukarnas başlıklı mermer sütunlar iki ayrı renkli taştan örülmüş ve bunlar birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Bu kemerlerin ortasında ayna tonoz, iki yanında da birer kubbe bulunmaktadır. Üst örtünün içerisi bitkisel kalem işleri ile bezenmiştir. Türbe giriş revakı daha geniş tutulmuş ve iki yanına da mermer korkuluklu sekiler yerleştirilmiştir. Türbe girişi basık kemerli bir kapı olup, bunun üzerinde üç satırlık on iki kartuşlu bir kitabeye yer verilmiştir: Türbenin ahşap kapı kanatları üç bölüm halindedir. Bu kapıda kündekari teknik uygulanmış, geçmelerin içerisi sedef, fildişi ve bağa ile kaplanmıştır. Türbenin girişi üzerine bir mahfil yerleştirilmiş, buraya çıkışı sağlayan merdiven giriş kapısı ile dolap nişi arasına yerleştirilmiştir. Türbenin üzerini örten kubbeye geçiş duvarlardan dışarı taşan sekiz sivri kemer ve bu kemerlerin mukarnaslı üçgenleri üzerine oturtulmuştur. Sultan I. Ahmet Türbesi çini, kalem işi ve ahşap işçiliğinin güzel örneklerini bir araya getirmiştir. Alt sıra pencerelerin üzerlerine kadar zeminden çiniler ile kaplıdır. XVII. yüzyıl sıratlı tekniğindeki bu çinilerde bitkisel kompozisyonlara ağırlık verilmiştir. Çini panoların üzerini lacivert zemine beyaz sülüs hat ile yazılmış Mülk suresine yer verilmiştir. Bu ayet kuşağı bütün türbeyi çepeçevre dolaşmaktadır. Çinilerin üzerinde kalan bölüm ise zengin kalem işleri ile bezenmiştir. Kubbenin ortasına madalyon içerisine Fatır suresinin 41. ayeti; pandantiflerdeki madalyonlar içerisine de Esma-ül Hüsna yazılmıştır. Türbede Sultan I. Ahmet, oğulları Sultan II. Osman, Sultan IV. Murat, Mahpeyker Kösem Valide Sultan, Sultan I. Ahmet’in, Sultan II. Osman’ın, Sultan IV. Murat’ın ve Sultan İbrahim’in kızları ile oğulları gömülüdür. Türbe İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır.

Çok ilginç bir yer, cami kompleksi içinde padişahların ve ailelerinin türbelerinin bulunduğu burayı bulacaksınız. Bu yerin güzel bir mimarisi var, mezarlar merak uyandırıcı ve ayrıntılı. Kadınlar saçlarını kapatarak girmeli ve genel olarak ayakkabısız girmeliyiz. İlginç bir ziyaret

Caminin çıkışında türbe🤍🌿

Sultanahmet Camii külliyesi içerisinde yer almakta olup, meydandan bir taraftan girişi bulunmaktadır. İçeride diğerlerinin yanı sıra, annesinin öldürülmesinin intikamını alan Sultan I. Ahmet, Kösem ve kızları Ayşe de var. Burayı ziyaret etmek benim tutkum, tarihle ilgili her şeyi daha önce okudum ve kendimi yeni arka planla şaşırttım, sanki bu mirası burada bulmak zorunda değildim.

Giriş ücretsizdir ve padişahın ve aile üyelerinin çeşitli türbelerinin bulunduğu, zengin bir şekilde dekore edilmiş bir odadan oluşmaktadır. Onun ve orada kalanlar hakkında daha fazla şey öğrenmek isterdim. Çok sayıda çocuk mezarı var.

Sultan Ahmet Külliyesinin bir elemanı olarak inşa edilen Sultan Ahmet Türbesi, bugün Sultan Ahmet Meydanında külliyenin kuzey doğu köşesinde yer almaktadır. Mimar Mehmed Ağa tarafından, 1609 da temeli kazılan Sultan Ahmet Külliyesi tüm birimleriyle beraber, Sultan Ahmet’in ölümünden (1617) üç yıl sonra 1620’de tamamlanmıştır. Külliyenin ilk tamamlanan birimleri cami ve hünkâr kasrı, dış avlu ve arastalar; son tamamlanan birimleri ise darüşşifa, medrese ve türbedir. Yapı, batı tarafında eyvanın doğuda revakın yer aldığı kare planlı gövdenin bir kubbeyle örtülmesinden ibarettir. Önde dört, geride iki sütunun taşıdığı üç kemer gözlü revakın orta bölümü aynalı tonozlu yan bölümler kubbeyle örtülüdür. Ön cephe boyunca uzanan revakın dip duvarı ortasında III.Mehmed Türbesi’ninkinin hemen hemen bir tekrarı mahiyetindeki giriş açıklığının kapı kanatları, yapının mimarı olarak kabul edilen sedefkar Mehmed Ağa’ya yakışır güzellikte sedef ve fildişi kaplamalarla süslüdür. Türbenin batı yönünde ise çıkıntı yapan ayrı bir bölüm bulunmaktadır. Türbeye, eyvanın ortasında yer alan portalden giriş yapılır. Portal sade bir düzenlemeye sahip olup istiridye kabuğu kavsarayla sonlanmıştır. Eser içte, batı tarafta taşıntı yapan ve ana mekâna bir eyvan gibi bağlanmış bölüm dışında yaklaşık 15X15 m ölçülerinde olup üstü sivri kemerli tromplara oturan bir kubbe ile örtülüdür. Üç sıra halinde değişik boyda toplam 52 pencere ile aydınlanan türbenin duvar yüzeyleri alt kısımda çinilerle kaplıdır. Pencereler, üç sıra halinde düzenlenmiş olup farklı boyutlardadır. Ahşap kapaklı alt sıra pencerelerin üzerinde sıralanan ikinci ve üçüncü sıra pencerelerden ikinci sıradaki pencerelerin boyu üçüncü sıra pencerelerden daha küçük olup asimetrik bir düzene sahiptir. Vitraylı pencereler yapıyı hareketlendiren bir diğer unsurdur. Doğu yönde yer alan sivri kemerli mahfil bir balkon şeklinde dışa çıkıntı yapmaktadır. Türbe içinde otuz altı (36) şahıs yatmaktadır. Bunların en önemlileri Sultan Ahmed (1617)Sultan Osman (1622) Sultan Murad (1640) Kösem Valide Sultan (Mahpeyker) (1651) ve bu padişahların ve Sultan İbrahim’in çocuklarıdır.

Orada çalışan güvenlik Sibel Hanım, önce medeniyet öğrensin. Bize sırtını dönüp, cevap vermemek nedir ? 😡 Türbe çok güzel. Sultanlar medeniyet getirdiler,demekki burada çalışmakta bir şereftir. Bunu Sibel hanım öğrensin!

Sultan 1. Ahmet ve Oğlu 4. Muradhan Hazretlerinin türbeleri yanyana. Feyizli ve huzurlu bir ortam. Kesinlikle ziyaret edilmeli

Büyüleyici mimarisiyle tarih dolu harika bir yer 😍 İstanbul'a yolunuz düşerse burayı mutlaka ziyaret etmelisiniz EVET VEYA EVET!!!

Çok zarif bir mekan... Huşu ve huzur dolu... Sultan Birinci Ahmet, 18 Nisan 1590 günü, Manisa’da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mehmet, annesi Handan Sultan’dır. İyi bir tahsil gördü. Arapça ve Farsça’yı mükemmel derecede öğrenmişti. Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmet, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Babası Sultan Üçüncü Mehmet’in vefati üzerine 21 Aralık 1603’te, Eyüb Sultan’da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan Birinci Ahmet, Kanûnî Sultan Süleyman’dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişahtı. Çocuk denecek yaşlarda bile mükemmel kararlar alırdı. Daima ilim ve irfan sahibi büyük kişilerle birlikte olur ve onlara akıl danışırdı. Sultan Birinci Ahmet’in hayatında on dört sayısının önemli bir yeri vardır. Çünkü, on dört yaşında Padişah olmuş, on dört yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. Dindar bir padişah olan Sultan Birinci Ahmet’in Hz.Muhammed (s.a.v.)’e olan bağlılığı o kadar ilerledi ki, onun ayak izlerinin resmi içine bir şiir yazmış ve o şiiri kavuğunda ölünceye kadar taşımıştır. Sultan Birinci Ahmet, yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım’ı 22 Kasım’a bağlayan gece 1617 yılında yirmi sekiz yaşında vefat etti.

Sultan Ahmed Han haricinde Osmanlı hanedanlarına ait 36 mefdunun olduğu türbedir. Naaşlar türbenin 3 metre altında gömülüdür. Dualarınızı eksik etmeyin

Görülmeli, gidilmeli. Babası : Sultan III. Mehmed Annesi : Handan Sultan Doğduğu Tarih : 18 Nisan 1590 Padişah Olduğu Tarih : 21 Aralık 1603 Ölümü : 22 Kasım 1617 Sultan I. Ahmed Han 14 yaşında hükümdâr olup 14 sene Padişahlık etmiş bulunan I. Ahmed, 1026/1617 yılında 28 yaşında vefât eylemiştir. III. Mehmed’in, Hândan Sultân’dan Manisa’da 18 Nisan 1590/22 Cemâziyelâhir 998 tarihinde dünyaya gelen oğludur. 22 Kânun-ı sânî 1603/18 Receb 1012 tarihinde babası yerine tahta çıktı..

Sultan Ahmet Türbesi, İstanbul'un tarihi yarımadasındaki Sultanahmet Meydanı'nda yer alır ve Sultanahmet Camii'nin hemen yanındadır. Bu nedenle, ziyaretçiler için kolayca erişilebilir ve Sultanahmet bölgesindeki diğer tarihi yerlere yapılacak gezi için iyi bir başlangıç noktasıdır.

Sur içi Sultanahmet meydanında Caminin yanında. Burası pazartesi kapalı. Diğer günlerde ziyaret edebilirsiniz. Sabah 08.30-17.00 arasında. Türbenin içinde çeşitli süslemeler var.

Sultan Ahmet Külliyesinin bir elemanı olarak inşa edilen Sultan Ahmet Türbesi, bugün Sultan Ahmet Meydanında külliyenin kuzey doğu köşesinde yer almaktadır. Mimar Mehmed Ağa tarafından, 1609 da temeli kazılan Sultan Ahmet Külliyesi tüm birimleriyle beraber, Sultan Ahmet’in ölümünden (1617) üç yıl sonra 1620’de tamamlanmıştır. Külliyenin ilk tamamlanan birimleri cami ve hünkâr kasrı, dış avlu ve arastalar; son tamamlanan birimleri ise darüşşifa, medrese ve türbedir.

Gittim gördüm, hepsi yatıyor. Hepsi diğer ölmüşler gibi yaklalmakta olan vakti bekliyor..

Kapalimi tam kabri şerifi nerede bilgisi olan yardımcı olabilirmi

Sultan Birinci Ahmet, 18 Nisan 1590 günü, Manisa’da doğdu. Babası Sultan Üçüncü Mehmet, annesi Handan Sultan’dır. İyi bir tahsil gördü. Arapça ve Farsça’yı mükemmel derecede öğrenmişti. Ok atmak, kılıç kullanmak, ata binmek gibi savaş ve askerlik alanlarında çok usta olan Sultan Birinci Ahmet, ava ve cirit oyununa çok düşkündü. Çok sade giyinirdi. Babası Sultan Üçüncü Mehmet’in vefati üzerine 21 Aralık 1603’te, Eyüb Sultan’da kılıç kuşanarak tahta geçti. Sultan Birinci Ahmet, Kanûnî Sultan Süleyman’dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle yoğun şekilde uğraşan ilk padişahtı. Çocuk denecek yaşlarda bile mükemmel kararlar alırdı. Daima ilim ve irfan sahibi büyük kişilerle birlikte olur ve onlara akıl danışırdı. Sultan Birinci Ahmet’in hayatında on dört sayısının önemli bir yeri vardır. Çünkü, on dört yaşında Padişah olmuş, on dört yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. Dindar bir padişah olan Sultan Birinci Ahmet’in Hz.Muhammed (s.a.v.)’e olan bağlılığı o kadar ilerledi ki, onun ayak izlerinin resmi içine bir şiir yazmış ve o şiiri kavuğunda ölünceye kadar taşımıştır. Sultan Birinci Ahmet, yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamayarak 21 Kasım’ı 22 Kasım’a bağlayan gece 1617 yılında yirmi sekiz yaşında vefat etti. Sultan Ahmet tahta çıktığında, Osmanlı Devleti, içte “Celâlî İsyanları” ile uğraşmakta, doğuda İran ve batıda Almanya ve müttefikleri ile savaş hâlinde bulunmaktaydı. Almanya fenâ şekilde hırpalandı ve sulh istedi. “Zitvatorok Antlaşması” imzalandı. 1611 senesinde Celâlî İsyanları tamamen bastırıldı. Sıra üçüncü gâile olan İran’a geldi. Nihayet İran ile de anlaşma yapıldı. Akdeniz’de çok mühim deniz muhârebeleri kazanıldı. 1605’te Estergon ve Uyvar fethedildi. Uyvar önünde kazanılan zafer, o derecede nisbetsiz iki kuvvet arasında idi ki, Avrupa’da uzun asırlar devam edecek olan “Türk gibi kuvvetli” sözü, bu sebeple bir darb-ı mesel hâline gelmiştir. Aynı sene bir de gâyet başarılı bir Avusturya seferi yapıldı. Macaristan kralına taç giydirildi. Denizlerde Malta seferi yapıldı. Sultan 1. Ahmet Han, Kânûnî’den sonra devlet işleri ile bizzat ve yakînen meşgûl olan nâdir Sultanlardan biri idi. Çocuk yaşta Sultan olmuş, daha o yaşta bile zekâsı ve rûhî derinliği sâyesinde mükemmel kararlar alıp, devleti yönlendirmiştir. O, dâimâ ilim ve irfân sahipleri ile istişâre ederdi. Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri gibi bir velînin başarılı bir talebesi idi.

Görmesi çok merak edilen bir yer, mezarlık olması nedeniyle tuhaf bir duygu olsa da, çocukların ve yetişkinlerin mezarlarını ve bunların ne kadar farklı olduğunu görmek inanılmaz.

Önerilen, ilginç ve farklı. Kuyruk olmadan. Sultanahmet Camii'nin hemen yanında.

Maşa’Allah çok güzel bir türbe, ferahlatıcı… Osmanlı döneminde çok büyük hizmet getiren önemli Sultanların yattığı yer…

Sultan 1. Ahmet eşleri ve çocuklarının bulunduğu türbe. Sultan Ahmet Camii bitişiğinde. Uğrayıp bir fatiha okuyunuz efenim.

Türbe Sultanahmet camii'nin hemen yanıbaşında, Sultanahmet camiine gelenler burayı da ziyaret ediyorlar , bizim yaptıgımız gibi.. Türbede I. Ahmet, hanımı Kösem Sultan, oğulları IV. Murat ve II. Osman’ın yanı sıra sultanın bazı torunları gömülü imiş. Kösem Sultan Padişah 1.Ahmed in eşi, IV. Murad, Süleyman, İbrahim ve Kasım şehzadeler ile Ayşe ve Fatma sultanlar ın annesi... II. Osman Genç Osman, kardeşi ise IV. Murad Hüdavendigardır, hepsi bu Türbede medfun, hepsinden Allah razı olsun ve rahmetiyle muamele eylesin...

Hangi köşeye bakarsanız bakın mutlaka bir güzel eser görüyorsunuz. Ne yazık ki gördüklerimiz kadar göremediklerimiz, yani tarih içerisinde kayboldukları için bizim gözümüzden kaybolmuş olanlar var. Bütün bunlar bizim kültürel hazinemiz, bizim millet olarak en büyük birikimimiz, en büyük zenginliğimizdir. Milli geliriniz çok yüksek olabilir, çok zengin bir ülke olabilirsiniz, ama hiçbir ülkenin İstanbul'da sahip olduğumuz tarihi, kültürel zenginliklere sahip olmadığını da açıkça söylemek isterim. İstediğiniz kadar zengin olun, bir Sultanahmet Camiiniz olmaz, bir Süleymaniye'niz olmaz, bir Ayasofya'nız olmaz, bir Dolmabahçe'niz olmaz, bir Topkapı Sarayı'nız olmaz. Her birisi sadece mimari şaheser olmanın ötesinde büyük bir zevkle, zenginlikle gönül zenginliğinin nakşedildiği binalar. Bunlar bizim gerçekten önemli özelliklerimiz, gücümüzdür. Türkiye'nin en büyük gücü, bu kültürel, tarihi zenginliği ve çeşitliliğidir. Bunları gün yüzüne çıkarmak, sonraki nesillerle buluşturmak, milletimizin fertlerine ve bütün insanlığın gözünün önüne sermek, boynumuzun borcudur."

Sultan I. Ahmet, onun padişah oğulları 4. Murat Han ve Sultan I. İbrahim ile Sultan I. Ahmet'in eşi Kösem Sultan'ın mezarlarını ziyaret edebilirsiniz. Eğer Cami'yi görmeye geldiyseniz burayı da es geçmeyin.

Osmalida padişahları ve yattiklari türbeleri görmeden onlara bir dua etmeden yanlarından geçmek olmaz. Heleki kalıcı eserler ve tarihe dokunuşlar yapan padişahlar ise kesinlikle eş gecilmemesi gereken bir yer

1603-1617 yillari arasinda yapilmistir. SULTANAHMET meydaninda yer almaktadir.

Sultanahmet Cami'sinin hemen yanında bulunan türbe, 1619 yılında inşa edilmiş. Türbede I. Ahmet, oğulları II. Osman, IV. Murat ve Mahpeyker Kösem Valide Sultan'ın sandukaları bulunmaktadır.

1. Ahmed Han, 2. Osman Han ve 4. Murad Han Türbesi Mezarlık Sultan Ahmed Camii yakınındaki türbede Osmanlı Devleti padişahlarının, 1. Ahmed Han, 4. Murad Han ve 2. Osman Han'ın, padişahların aile ve yakınlarının, vefat edenlerin sandukaları bulunuyor. 1. Ahmed Han dindar, hayırsever ve zekidir. Hattattır, şiirler yazmıştır. İyi bir binici idi. 2. Osman Han cesur, yiğit ve gayretlidir. Yazdığı şiirler vardır. Ata ve biniciliğe önem veren padişah iyi bir binici idi. 4. Murad Han iradesi kuvvetli, azimli ve zekidir. Bir hattattır, şairdir ve bestekardır. 4. Murad Han aynı zamanda iyi bir binicidir, ağırlık kaldırırdı.

Türbenin yapılış tarzı ve dizaybı insanın içini ısıtır. Ruhani hislerinizde artış yaşarsınız. İki rekat şükür ve ziyaret namazı kılabilirseniz. Hem kendi seviyenizi yükseltmiş hemde sevap kazanmış olursunuz. Biraz tevekkül edebilecek dinginliğe ulaşabilirseniz, meditasyondan daha yüksek haz alaırsınız

I Ahmed Türbesi etrafından görüntüler

Camiye bitişik ayasofyaya bakan kısımda gittiğimde kapaliydi

Etkileyici bir ortam , içerideki mimariyi çekmeye ya da fotoğraf çekmeye kalkmayın saygısız çalışanlar bağırıyor gerçi herkese bağırıyorlar duranlara ya da yavaşlayanlara yazıları dahi okuyamıyorsunuz hep bi panik içerisindesiniz.

Çok fazla çocuk kabri var :(

I. Ahmed (Osmanlı Türkçesi: احمد اول ‎ Ahmed-i evvel, Divan Edebiyatı'ndaki mahlasıyla Bahtî; 18 Nisan 1590,[1] Manisa – 22 Kasım 1617, İstanbul), 14. Osmanlı padişahı ve 93. İslâm halifesidir. Sultan III. Mehmed ve Handan Valide Sultan'ın oğludur. Sancağa gitmeyip tahta çıkan ilk Osmanlı padişahıdır. I. Ahmed 18 Nisan 1590 tarihinde babası Şehzade Mehmed'in sancak beyi olduğu Manisa şehrinde doğdu.[1] Annesi Handan Valide Sultan'dır. 1595 yılına gelindiğinde dedesi III. Murad vefat edince babası III. Mehmed ile beraber İstanbul'a geldi. Kendisinden önce Selim, Cihangir ve Mahmud isminde üç ağabeyi daha olan Şehzade Ahmed ve ikinci eş durumunda olan annesi Handan Sultan güçsüz bir konumdaydılar. Fakat Şehzade Selim ve Şehzade Cihangir'in erken ölümü ile Şehzade Mahmud en büyük şehzade olarak Veliaht ilan edildi. Fakat Şehzade Mahmud'un annesi olan Halime Sultan'ın müneccime oğlunun tahta çıkması konusunda soru sorduğu mektup Safiye Sultan'ın eline geçince, muhtemelen Handan Sultan ile de iş birliği yapan Safiye Sultan torununu öldürmesi için oğlu Sultan Mehmed'i ikna etti.[2] Tahta kast edebileceği yönünde dedikoduların artması üzerine III. Mehmed'in emriyle 7 Haziran 1603 günü Şehzade Mahmud dairesinde boğduruldu. Böylece hiç umut yokken Şehzade Ahmed'e tahtın yolu açıldı. Aradan 6 ay kadar geçtikten sonra da babası Sultan Mehmed aniden öldü.[kaynak belirtilmeli]

Sultan I.Ahmed türbesinden hanedana ait onlarca türbe var kesinlikle gidilip dua edilmesi gereken yerler listemde içeri girince içinizi huzur kaplıyor yalnız ilgili birilerinin olup yabancı insanlara yardımcı olması daha iyi olabilirdi.

Mezarlarla dolu çok güzel bir alan. Giriş ücretsiz ve ayakkabısız girmeniz gerekiyor. Buna değer, Ayasofya'nın hemen önünde.

Dünya mirası Sultan Ahmet Camiini yaptıran, Sultan Ahmet'i mutlaka ziyaret edin

Kamil iken cahil ettim alimi, Vahşi iken yahşi ettim zalimi, Yavuz iken zebun ettim Selim'i, Her oyunu bozan gizli zor benim... Yeryüzünde ben ürettim veremi. Lokman Hekim bulamadı çaremi. Aslı için kül eyledim Kerem'i. İbrahim'in atıldığı kor benim... Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di. Hatrım için yüce dağlar delindi. Bilek gücüm Ferhat ile bilindi. Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

Giriş kapılarında bulunan yazılar: ————————————————————- Yâ müfettihal ebvâb. / Ey kapıları açan (Allah’ım) İftah lenâ hayral bâb. / Bize en hayırlı kapıyı aç. _____________________________________________

Muhteşem

Görmeye değer

Cok güzel. Baya güzeldi.

Paşa da görülmeye değer.

Türküm diyenin kesinlikle gidip görmesi gerekiyor. Tavsiye ederim.

Sultanahmet Meydanı'na gidildiğinde uğranmadan olmaz.

bir çok zatın medfun olduğu türbe. kesinlikle ziyaret edilmeli.

Huzurlu bir yer Peaceful place

Olağanüstü ve nadir. Güzel tablolar ve vitraylar, ancak çocuklar da dahil olmak üzere bu kadar çok kişinin kalıntılarının orada olduğunu düşünmek rahatsız edici.

Muazzam

Mekan etkileyici, suskun kalıyorsunuz

İstanbul'a gidince mutlaka gezilmesi gereken cami ve türbesi. Muhteşem.

Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun

3 Padişah ve yakınlarının yattığı tarihi türbe.

Güzel

Burası uzun zamandır tadilattaydı ve bakımı bitmiş görücüye ücretsiz olarak açılmıştır.

Restorasyon öncesi bahçede gelişigüzel duran Bizans sütun başlıklarından biri yok?

Rahmet ve dua ile

Tarih yatiyor gezmek icin gun yetmiyor

Blue mosk istanbulun sembolü muhteşem

İstanbul'un en güzel tarihi meydanı .

Kapalıydı

Çok guzel

Rabbim mekanlarını cennet eylesin.

Allah ölmuşlerimize rahmet etsin

Atalarımızın ruhları sad olsun

Çok güzel tarihi mekan

Atamız dedemiz

Güzel ve ciddi

Maksimum

Çok güzel

Muhteşem

Nihayet açılmış

Muhteşem ve sakalı serif de orda bulunuyor

Çok güzel bir atmosfer

Sultan 1 ahmed türbesi istanbul

İlk kez geldim buraya