Anadolu Hastanesi

Bu hastaneye asla gitmeyin.. Tıp alanında çalıştıklarını iddia eden bir çetedir.. Yabancı olduğunuzu öğrendiklerinde doğrudan cüzdanınızı emip, gözlerini dikip bakma işlemine başladılar. 200 € (İnanıyor musunuz!!!!!) ile davanızı inceleyen Doktor, röntgen ve diğer laboratuvar testleri gibi ekstra şeylerle sona eriyor. Sonunda, düşük kaliteli bir eczanede bulunan ve hiçbir etkisi olmayan ilaçların reçetesini alacaksınız.. O yüzden Antalya'daysanız sağlığınıza dikkat edin..

10 aylık çocuğumuzla birlikte 4 gün hastanede yattık. Gerçek teşhis dehidrasyonlu enterovirüstü, ancak hastaneden alınan ekstrede tanıda dehidrasyonlu bronşit yazıyordu. Eşimle birlikte odada bebekle birlikte kalmamıza izin verdiler. Hatta yanında kalmamıza izin verilip verilmediği bile sorulmadı, doktor kontrolünden sonra odaya götürüldük. Sıramızı bekledik, yabancılara, bölgeye gelen turistlere özel danışmanları var. Bizimle ilgilenen 3 kişinin olduğu bir masa vardı, İngilizce ve Rusça bilen bir tercüman vardı. Diğer günlere göre çok kalabalık değildi. Daha sonra doktor bize başvurdu. Küçük çocuğa serum taktım ve bekledim. Tabi işlem son derece zordu, kocası kucağındayken ben de yanında dururken çocuk son derece yüksek sesle ağladı, artık hatırlamıyorum bile, sanırım sakinleştirmek için elini tutuyordum. Hastane iyi donanımlıdır. Odada tek başıma kaldım. Bir yatağı, masası, sandalyeleri, gardırobu ve açılabilir bir koltuğu vardı (uzadığını ancak ertesi gün anladım). Tuvalet ve geniş duşakabin içeren son derece temiz banyo. Havlular. tuvalet kağıdı Odada ihtiyaç duyulan her şey vardı. Bize her gün su getiriyorlardı. İlk akşam 3 kişiye, ardından 2 kişiye günde 3 kez yemek. Güleryüzlü sağlık personeli, hemşirelerden birkaçı biraz İngilizce biliyordu ama çok azı. Çevirmen neredeyse her zaman mevcuttu. Bir şey istesem ve asistanlar anlamasa, arayıp tercümanla konuşurdum. Tedavinin Türkçe olarak ne yazdığını tam olarak bilmiyorum ve sorduğumda birbirimizi pek anlamadığımızı, bunun antibiyotik olmadığını ve sadece damlama yoluyla verilen viral preparatlar olduğunu kesin olarak biliyorum. Bütün gün damlamalardaydı. İnhalasyon yapmak için 3 farklı makine kullandılar, biri güçlü bir nebülizatördü, ticari olanlar gibi değil, profesyonel makinelerdi, diğeri ise bilenler için ventolin ile inhalasyon yapıyordu, çünkü ne olduğunu anlamadım. ve yoğun buhar çıkaran büyük bir makine. Buharın ona ulaşması için hepsini çocuğun üstünde tuttuk. Çocuğun sağ elini tutması ve yana dönmemesi için sürekli izlenmesi gerektiği için saatlerce uyuduk. Yanında 3 eczane ve bir çeşit kafe var. Bir eczacıyla arkadaş oldum, tabiri caizse İngilizceyi iyi biliyordu. Çocuklara yulaf lapası siparişini verdim (Google tercümanı ile tam olarak ne istediğimi anlayana kadar), Sonra biraz daha alışveriş yaptım ve en sonunda çekleri bana vermesini istedim çünkü çekleri düşünmüyordum alışveriş yaparken ama nazikti ve evinde harcadığım parayla bana para kazandırdı. Kafede tetrapac'ın yanında su ve doğal meyve suları bulabilirsiniz (gerçekten lezzetliydi), ama aynı zamanda yemek pişiriyorlardı. Daha zorlu bir midem olduğu için daha sıra dışı bir şeyler yeme riskini göze almadım. Sanırım Rusça konuşan bir müşterinin yardımıyla anlaşıldım ve biraz kötü turtalar ve etle doldurulmuş ve sıcak preslenmiş bir tür lavaş keki aldım ve ince bir şekilde yayıldı, biraz sıcaktı ve ben de sıcak çay istedim, çok lezzetliydi. Ve her gün yiyecek bulabildiğimiz şeyleri alıyorduk çünkü hastanede bize verdiklerine ek olarak başka bir şeye ihtiyacımız vardı. Ben de kötü bir olay yaşadım. Taburcu olduğumuz gün, ne zaman çıkacağımızı, sigortanın ne zaman yapılacağını öğrenmek için bir kattan diğerine yürümeye devam ettim. Odaya geri döndüğümde çocuğun bacağında, uyluğunda bir çizik fark ettim. Kocama ne olduğunu sorduğumda bana daha tuhaf olan tek şeyin, çocuğun ağlamaması ve kaşıyacak hiçbir şeyi olmaması olduğunu söyledi; 2 hemşire gelip bir şeyler yazdı, sonra biri bir şeyini kaybetti ve sonra geri döndü. Ne yazık ki kocası ne olduğunu göremedi ama en baştan onun bir iğne olduğunu düşünüyorum. Çok korktum, sadece enfeksiyon kapmış bir iğne olabileceğini biliyorum.. Odada kimin olduğunu ve ne olduğunu bulmaya çalıştık ama işe yaramadı. Tercümanı aradık ve o da bize çiziğin iğneden kaynaklanmadığına dair güvence verdi. Ama ne diyebilirler ki.. Umarım bu sadece gerçek bir korkudur. Sigorta 2000€'dan biraz daha az ödedi ve bize 4 gün boyunca ~ 550€3n

Pahali

Kapalı

Büyük G ile kliniğin kalitesi. 2 yaşında bir çocukla ve 38.5 ateşiyle geldik. İlk inceleme bile gerektiği gibi yapılmadı. Kulaklar, boğaz, ateş ölçümü. Hepsi bu. Çocuğun durumuyla ilgili söylediklerini bile dinlemiyorlar. Lenf düğümlerine dokunmak yok, karnına dokunmak yok, hiçbir şey yok. Her ne kadar bu kesinlikle ilk muayeneye dahil edilmiş olsa da. Testlerden bahsetmiyorum bile. Üstelik ellerini yıkamadan, eldivensiz bir sonraki çocuğun yanına gitti. Ayrıca röntgen için 4 saat bekleyen, bacağından yaralanan bir adamla da tanıştık...