Adres: | Haseki Sultan, Turgut Özal Millet Cd No:45, 34096 Fatih/İstanbul |
---|---|
Kategoriler: | Mezarlık |
Google Haritalar'da Aç |
Hânîzâde Seyyid İbrâhim’in belirttiğine göre Buhara’ya gidip Muhammed Kerrârî’nin ilim halkasına katıldı. Daha sonra İstanbul’da Kadızâde Mevlâ Kasım’dan ders aldı ve Muslihuddin Kastallânî’ye dânişmend oldu. Bu iki âlim, 1470’te Sahn-ı Semân’ın açılışının ardından müderris olarak İstanbul’a tayin edildiğine göre Cemâleddin İshak muhtemelen bu tarihten sonra İstanbul’a geldi. Şeyh Hamdullah’tan hat meşkeden ve Yâkūt el-Müsta‘sımî üslûbu nesihte usta hattatlar arasına giren Cemâleddin İshak hat derslerini Amasya’da almış olmalıdır. Çünkü Şeyh Hamdullah’ın Yâkūt üslûbunu İstanbul’a gitmeden önce Amasya’da iken sürdürdüğü bilinmektedir. Bu sahada şöhreti saraya ulaşınca Fâtih Sultan Mehmed kendisine İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfiye adlı kitabını istinsah ettirdi. Cemâleddin İshak, Fâtih’in istinsah karşılığında verdiği para ile hacca gitti. Hac dönüşü o sırada İstanbul kadısı olan hocası Muslihuddin Kastallânî ile aralarında geçen bir olay onun tasavvuf yoluna girmesine sebep oldu. Karamânî, bu olaydan sonra Konya’ya giderek Halvetiyye tarikatının ikinci pîri Yahyâ-yı Şirvânî’nin ileri gelen halifesi Habib Karamânî’ye intisap etti. Kastallânî’nin İstanbul kadılığına 886’da (1481) getirildiği ve aynı yıl Rumeli kazaskeri olduğu düşünülürse Cemâleddin İshak’ın bu tarihte veya bu tarihten kısa bir süre sonra Konya’ya gittiği söylenebilir. Habib Karamânî’nin yanında seyrüsülûkünü tamamlayıp uzun süre Karaman bölgesinde irşad faaliyetini sürdüren Cemâleddin İshak, İstanbul’a gittiğinde daha sonra sadrazamlığa kadar yükselen akrabası Vezir Pîrî Mehmed Paşa’nın Zeyrek’te kendisi adına yaptırdığı tekkeye yerleşti.