Abdüllatif Kudsi Türbesi

Davutkadı'da binalar arasına sıkışmış...

Maalesef kapalı, kapısı zincirli. Cok yazık. Yetkililer görevini yapsın lütfen.

Bakımlı temiz bir bölgede ve etrafında kendine ve kabrine layık bir topluluk var kendilerinden razıyım Allah ta onlardan razı olsun.

"Tam 555 yildir bu türbede yatan Abdüllatif-i Kudsiye;gelince: Abdüllatif-i Kudsi: Abdüllatif-i Kudsi, Osmanlı dönemi tasavvuf hayatının önemli kişilerinden biri idi. Meşhur bir ailenin çocuğu olarak 1384de Kudüste dünyaya geldi. Geleneğe uyarak önce medresede okudu. Yalnız bununla yetinmedi ve gönül dünyasını zenginleştirmek istedi. Bu istek onu ŞeyhnAbdülaziz'e bağladı. Kudüs, o devirde içinde birçok âlim vebmürşid barındıran İslâm dünyasının en canlı merkezlerinden biri idi. Seyahate çikan ve hacca giden hemen herkes buraya uğramaya çalışırdi. Bu durum Abdüllatif için büyük bir fırsattı. Buluştuğu kişilerle sohbet eder, fikir alışverişinde bulunurdu. Bu tür birliktelikler onu iyice olgunlaştırdı. Hac yolculuğunda Kudüse uğrayanlardan biri de Horasan'dan gelen Zeyniyye tarikatının kurucusu Zeynüddin Hâfi idi. Kudüs'te tanıştı. Abdüllatif-i Kudsî, hac dönüşü Zeynüddin Hâfile beraber Horasan'a gitti ve ondan tasavvuf terbiyesi aldı. Daha sonra hocasinin izniyle doğum yeri olan Kudüse döndü. Oradan Şam'a, Şam'dan da Konya'ya geçti (1447). Bir süre Sadreddin Konevi Zaviyesi'nde irşad görevini sürdüren Abdüllatif-i Kudsi daha sonra Bursa'ya geldi (1448). Abdüllatif, Emir Sultan'ın hemen yanı başına, muhtemelen o zaman boş ve bağlık bahçelik olan bu meyilli araziye yerleşti. Burada Zeyniler Dergâhını kurdu. Esasen Hâce Bahşâyiş, 1449 yılında bu dergâhı Kudsî adına yaptırmıştı. Kudsĩ'nin yerleştiği muhit daha sonra bağlı bulunduğu tarikat sebebiyle Zeyniler adını aldı. Abdüllâtif, Zeyniyye Dergâhında irşad faaliyetini sürdürürken 22 Mart 1452'de vefat etti ve Zeyniler Camiinin güney batısında gömüldü. Abdüllatif-i Kudsĩ'nin tasavvuf tarihi açısından en önemli özelliği, Zeyniyye tarikatını Anadolu'ya getirmiş olmas idi. Zeyniyye tarikatı, Sühreverdiyye'nin bir kolu idi. Bu tarikat günümüze ulaşamamışsa da özellikle Şeyh Vefa dönemindeen etkili tasavvuf ekollerinden biri oldu. Yetiştirdiği birçok sufi arasında, kendisinden sonra post-nişin olan Tâceddin İbrahim Karamâni, Şeyh Vefa diye bilinen Muslihuddin Mustafa b. Ahmed ve Âşıkpaşazâde'yi özellikle kaydetmek gerekir. "Zahiri ve bâtinî ilimleri" şahsinda birleştirerek yalnız dervişleri değil, zamanın güçlü âlimlerini de kendisine bağlayan Abdüllatif-i Kudsi, bu özellikleriyle Osmanlı Devleti'nin dini, fikri yapisının oluşmasına katkıda bulunan manevi mimarlardan biri oldu." Abdüllatif-i Kudsĩ'nin Zeyniler Semtinin merkezinde yer aldığını anlaşılmaktadır. Abdüllatif-i Kudsi Hazretlerinin kabri fotoğrafta görülen alt kısımda bulunmaktadır.

Ya Rahmeti bol Rabbim

Abdullatif hz bursanin manevi buyuklerindendir manevi haz almak icin ziyaretini tavsiye ederim

Buhara dan kudus üzerinden Bursa ya 15. yüzyılda gelen Abdüllatif Kudsi hz.

Güzel bir yer

Güzel