Palatium Magnaura

Yer altında gizli bir saray. Sarayı gezmek ücretsiz hemen üstüne yer alan kafe sahipleri restorasyonunu üstlenmiş. Merdiven ile kafenin alt katında saraya ulaşıyorsunuz. Kafesinde alkol, nargile, yemek çeşitleri ve az sayıda tatlı bulunuyor biz Türk kahvesi tercih ettik. Lavaboları tertemizdi.Kafe dekorasyonuna da biz ayrıca bayıldık ☺️

Bir cafe/restoranın bahçe kısmından aşağı inince karşınıza çıkıyor. 1. Konstantin zamanında yapımına başlanmış ve yabancı elçiler ağırlanıyormuş. Henüz bir kısmı gün yüzüne çıkmış ama etrafındaki restoranlar yüzünden gizli kalmış durumda. Sit alanı ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Işıklandırmanın da etkisiyle büyülü bir atmosfer ortaya çıkmış. Tarih meraklıları için paha biçilemez değerde. Beni çok heyecanlandırdı doğrusu. Kimbilir daha ne hazineler var İstanbul'un altında. Bu arada burayı gördükten sonra devamında "Büyük Saray Mozaikleri Müzesi"ni de görürseniz daha bütünlüklü bir ziyaret gerçekleştirmiş olursunuz. Büyük bir emeğin ürünü olan ve söz konusu Büyük Sarayın yer ve duvar mozaiklerinin sergilendiği bir müze. Ayrıca müze kart da geçerli. 18.00'e kadar giriş yapabilirsiniz.

Cafeye giris yaptiginizda yeraltina giden iki yol var.Giris yaptiginizda sizi esrarli bir hava karsiliyor.Aydinlatmaninda verdigi guzel bir atmosfer var.Cafenin bazi yerlerinden alt taraf gozukuyor.Cafede sicak ve guzel bir ortam var.Tavsiye ediyorum.

Herkesin aradığı Magnaura sarayı bu kafenin altında yer alıyor, hatta öyle ki cafenin altından girip diğer sokaktaki başka bir cafeden çıkabiliyorsunuz :)

Çok fazla insanın bilmediği cankurtaran semtinde bulunan bir sarnıç.. kafeye girer gibi girişten giriyorsunuz.. ancak kafenin içine girmeden, avlusunda birkaç farklı girişi olan, bakımsız bir sarnıç. Yapımına Konstantin zamanında başlanan sarnıcın, magnura sarayı'nın bir bölümü olduğu tahmin ediliyor.. bu sarayda da, o dönem yabancı elçiler kabul ediliyormuş.. sarnıca giriş ücretsiz.. umarım kısa zamanda restore edilir ve daha güzel-bakımlı bir hale getirilir

İçerisi gerçekten çok güzel ve serin giriş tamamen ücretsiz ve cafenin içerisinden girilmekte bi bakmanızı tavsiye ederim

İyi güzel ve ucuz. En pahalı mahallelerden birinde daha ne olsun. Paranız önemli

Yeraltında Gizli Bir Saray ✨ Palatıum Cafe’nin altında bulunan Bizans Sarayı. Sultanahmet bölgesinde yeraltında bulunan saray oldukça ilgi çekiciydi. Sarayın bir zamanlar yabancı elçilerin ağırlandığı Magnaura sarayının bir parçası olduğuna yönelik tahminler var. Sarayın üstünde bulunan kafe de eski Sultanahmet cezaevine bakıyor. Eski Cezaevi’nin aşağısında bulunan mekanda sarayın temeli kalmış olsa da görülmeye değer. Buradan sonra Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ni gezmek ise tamamlayıcı olacaktır.

Uzun zamandır tadilatta olması sebebiyle bu sefer giremedik ama üstünde bulunan cafe harika yemeklerini de tabsiye ederim

Palatium Cafe’nin bahçesinden aşağıya inerek ulaşabilirsiniz. Ücretsizdir. Kafeteryanın altında bulunan saray kalıntılarının I. Konstantius tarafından 324-337 arasında inşasına başlanılan Büyük Saray (Palatium Magnum) Magnaura Sarayı’nın bir bölümü olduğu tahmin ediliyor.

Beklediğimin altında çıktı . Sosyal medyada şişirildiği kadar etkilemedi . Cafeler için gidin görün yine de .

Restoranda akşam yemeğine gittik, çok lezzetli yemekler ve iyi bir servis. İspanyolca Menü tavsiye edilir!

Eminim çok iyidir ama kapalıydı

Restore edilmiş. Karşı sokaktan aşağı inilince yıllardır boş duran arsa önünde arkeolojik kazı tabelası var.

Mekan güzel fakat mağara kapalı

Bizanstan kalan bir yer altı mekanı. Palatium isimli cafenin bahçesinden ücretsiz giriliyor.

çok küçük bir yer ama etkileyici yemekler de çok lezzetli

Palatium Cafe ve Restaurant'ın bahçesinde girişi bulunmaktadır. Çıkışı ise ilginç bir alt sokaktaki restaurant'ın içinden çıkıyorsunuz.

Muhteşem yemeklerin harika manzara ve armosferin tadını çıkarabileceğiniz bir mekan. Mutlaka görmeniz gereken bir yer.

Güzel harika bir cafe. Özellikle altındaki eski 2000 yillik Bizans harabeleri zamanda yolculuk yapıyorsun sanki...

Modern bir restoranın bodrum katındaki Bizans imparatorluk sarayının kalıntıları. İyi yemek yeme fırsatıyla birlikte ücretsiz erişim.

İstanbul'un altında bir İstanbul daha varmış.

Konaklamanızın altında, mağazaların altında bir dizi galeri ve oda..... Muhteşem

mekanun altında eski kalıntı saray pek bi esprisi yok

Gitmek istediğim yerlerden birisi

Aslında çok geniş bir alanı kapsıyor. Görülebilen bir diğer kısmı Duares Restaurant yanında

Gidin, görün, Kafede de bir kahve için 👍

Restorasyon için kapatıldı

Kafeye girmek üzereyken içeri girdim ve merdivenlerden indiğimde şaşırdım. Antik saray orada uyuyordu. Görünüşe göre onu restore etmek için çok çalışıyorlar. Yalnızca küçük bir alanı görebilirsiniz, böylece onu incelemeyi hızlı bir şekilde tamamlayabilirsiniz, ancak geçmişinin uzunluğuna dair bir fikir edinebilirsiniz. Bu arada, ücretsiz.

Ücretsiz ziyaret edebilirsiniz

Ekip oluşturma çalışmalarımızda harika bir gece geçirdik! Yönetici Gani ve ekibi son derece arkadaş canlısıydı ve kendimizi evimizdeymiş gibi hissettirdiler. Şiddetle tavsiye ederim! harika insanlar harika bir atmosfer 🥰

İstanbul'da 5 günde ziyaret ettiğimiz en iyi yer. Servis mükemmel, kibar ve göze çarpmayan personel, ki bu çok nadirdir; inanılmaz lezzetli yemekler, iyi nargile, şarap listesi. Kesinlikle tavsiye ederim!

Çok misafirperver bir yer ve mükemmel yemekler Ayrıca, bahçeden, odanın cam zemininden de hayranlıkla izlenebilen, Bizans döneminden kalma bir arkeolojik alana serbestçe erişebilirsiniz.

Güzel bir dekora, geniş bir karta ve ziyaret edilecek olağanüstü bir mağara "müzesine" sahip harika bir Türk restoranı. Ayrıca hukka da içebilirsiniz.

Muhteşem mekan! Hizmetin ve yemeğin kalitesini ifade edecek kelimelerim yok. Personel mükemmel! Gerçekten gerçekten tavsiye ederim. Ayrıca tarihe meraklıysanız restoranın altından yer altı şehrini gezmeden oradan ayrılmayın.

Akşamları kesinlikle eski şehrin en gözde restoranı / barı. 'İyi hisler' ile çok iyi değerde harika yemekler. Sultanahmet Camii'nin arka sokaklarında ama Akbıyık Cd şeridinde bulacağınız tat değil. Gündüzleri bile sessiz bir şeyler atıştırmak ve bir şeyler içmek için bile görülmeye değer.

Büyük Saray veya Kutsal Saray (Latince: Sacrum Palatium), Bizans İmparatorluğu döneminde imparatorluk ailesini ve idari hizmetleri barındıran Konstantinopolis'teki geniş bir saray kompleksiydi. Büyük Konstantin tarafından kurulmuş ve 800 yıldan fazla bir süre boyunca geniş devletin yönetim merkezi olmuştur. I. Konstantin 330 yılında Roma başkentini Konstantinopolis'e taşıdığında kendisi ve mirasçıları için bir saray tasarladı. Saray, Hipodrom ile Ayasofya arasında yer alıyordu. Tarihi boyunca birkaç kez restore edildi ve genişletildi. Kompleksin büyük bir kısmı 532 yılındaki İznik isyanları sırasında yıkılmış ve imparator I. Justinianus tarafından yeniden inşa edilmiştir. Justinianus II ve Basil I tarafından daha fazla genişletme ve modifikasyon yaptırıldı. Ancak onarımını organize eden VII. Konstantin zamanında bakıma muhtaç duruma düşmüştü. 11. yüzyılın başından itibaren Bizans imparatorları, Büyük Saray'ı şehrin ana idari ve tören merkezi olarak kullanmaya devam etmelerine rağmen, Blakherna Sarayı'nı imparatorluk ikametgahı olarak tercih ettiler. Sonraki yüzyılda kompleksin bazı kısımları yıkıldığında veya bakıma muhtaç duruma düştüğünde önemli ölçüde bozuldu. Dördüncü Haçlı Seferi'nde Konstantinopolis'in yağmalanması sırasında saray Momferratus'lu Boniface'in askerleri tarafından yağmalandı. Daha sonraki Latin imparatorları kompleksi kullanmaya devam etseler de, kompleksin bakımını sağlayacak paraya sahip değillerdi. Hatta son Latin imparatoru II. Baldwin, satmak için sarayın kurşun tavanlarını bile söktü. Sonuç olarak, şehir 1261'de I. Michael Palaiologos'un güçleri tarafından geri alındığında, Büyük Saray harabe halindeydi. Paleolog imparatorlar onu terk etti ve mahzenlerini hapishane olarak kullanarak Blakhernes'ten hükmetti. Muhammed 1453 yılında şehre girdiğinde sarayın yıkılmış ve terk edilmiş olduğunu gördü. Osmanlı döneminin ilk yıllarında Konstantinopolis'in genel yeniden inşası sırasında sarayın büyük bir kısmı yıkıldı. Sultan I. Ahmed, Sultan Ahmed Camii ve bitişik binalarını inşa etmek için Daphne ve Koltuk kalıntılarını yıkmadan önce, bölge başlangıçta birkaç küçük camiden oluşan bir yerleşim yeriydi. Büyük Saray'ın alanı 19. yüzyılın sonlarında keşfedilmeye başlandı ve 20. yüzyılın başlarında çıkan bir yangın Büyük Saray'ın bir kısmını açığa çıkardı. Daha sonra hapishaneler, birçok büyük oda ve muhtemelen mezarlar bulundu.

Çok güzel bir yer. Ve kafe mükemmel ve Bizans İmparatorluğu'nun eski zamanlarından kalma eşsiz bir tarihi mekandır. Kalıntıların arasında yürüyebilirsiniz ve restoran yönetimi benzersiz nesneyi dikkatlice restore ediyor. Bunun için kendilerine çok teşekkür ederiz. Salonun zemini camdır, yemek yersiniz ve geçmiş imparatorlukların gizemli kalıntılarına bakarsınız. Orada tesadüfen tarih öncesi bir Roma karanfili buldum ve çok eski bir eserin kaybolmaması için onu resepsiyona koydum. Bu ilginç bir kare çivi. Müzelerinde kalsın. Yemekler çok lezzetli, servis hızlı. Serin!

Soultanahmet'te mükemmel fiyat kalitesi güzel bir yer

İyi yemek, iyi içecekler ve VIP olduğunuzu hissetmek istiyorsanız, olmanız gereken yer burasıdır. İyi fiyatlar dahil 🥳🍀🥃 ve nargile çok iyi. Konumunuzda geçirdiğiniz güzel vakit için teşekkürler 😘

Dekorasyon ve saray harika ama yemekler lezzetli. Ayrıca kahve de güzel ister. Fiyatlar kaliteli olmayan yiyeceklere göre yüksek.

Tarih tutkunlarına muhteşem şok! İstanbul'da kaldığım süre boyunca benim için en güzel sürprizdi.

Çok rahat bir yer, hoş insanlar ve iyi yemekler. Beklentilerin üzerinde ve uygun fiyatlar. Mükemmel bir yer, şiddetle tavsiye edilir.

Kesinlikle harika. Bu temeller kafe restoranın sahibi tarafından araştırılıp restore ediliyor.

Her yerden mükemmel manzara.

Ne harika bir saray. Burayı herkesin görmesi lazım.

Harika müzik, harika bir atmosfer, mükemmel kalite/fiyat! İyi merlot şarapları!

İyi yer ve pahalı fiyatlar

Harika gizli hazine

Tarihi dönüm noktası.