Münif Paşa Konağı

Kırmızı Konak, Pembe Konak veya Münif Paşa Konağı olarak bilinen yapı 1908-1918 yılları arasında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Genel Merkezi ve 1924-1974 yılları arasında ise Cumhuriyet Gazetesi'nin merkezi olarak hizmet vermiştir. Cumhuriyet Gazetesi Şişli'ye taşındıktan sonra kaderine terkedilmiştir. Fotoğrafları 2018 Eylül ayında çekmiştim. Restore edilmesi, müzeye dönüştürülmesi gibi naif beklentiler içerisine girmişken Mayıs 2019 itibariyle binadan eser kalmamıştır. Konağın yerinde artık en büyük ihtiyacımız olan otopark yer almaktadır.

İstanbul’da diğer tarihi yapılar gibi burası da kendi kaderine değil, tarih bilmez, değer bilmez, zenginlik nedir bilmez insanların kaderine terk edilmiş. Yarısı çökmüş, avlusu ise otopark yapılmış. Bu gibi özgün konakların camekanda korunması gerekirken, yıkılmayı beklemesi içler acısı. Yanından geçerken içim acıdı, dışarıdan bakınca içerideki işlemeler, desenler, tavanın güzelliği görülebiliyor. Şuan yarısı yıkık bir seneye kalmaz tümü otopark, ya da beton bina olur

Burası İttihat ve Terakki cemiyetinin genel merkezidir. Ayrıca Teşkilat-ı Mahsusada bu binada kurulmuş ve yıllarca başarılı operasyonlar bu binadan yönetilmiştir. Bab-ı Ali baskınında Enver Paşa, beyaz atıyla buradan çıkıp saraya faaliyette bulunmuştur. Gel gelelim kadir kıymet bilmez bir toplum haline dönüşen bizler, bu binayı atıl durumda yıllarca çürümeye terk edip, en fazla ihtiyacımız olan otopark alanı için yıkılmasına göz yumulmasına sessiz kalmışızdır. Yazık ne yazık, vah ki ne vahh vahh ... Merak edenler için YouTube kanalımda kendi çektiğim video mevcut detaylı izleyebilirler ... YouTube Kanalım : İzzet Yürekli

MÜNİF MEHMED PAŞA (1830 Antep – 1910 İstanbul) Asıl adı Mehmed Tahir’dir. Osmanlı devlet adamı, eğitimci ve düşünürüdür. Antep’teki Nuruosmaniye Medresesinde tahsiline başladı. Babasının görevi dolayısı ile bulunduğu Kahire’deki Kasr-ı Ali Medresesinde öğrenimini sürdürdü. O dönem Avrupa kültürünün etkisi altına girmiş Mısır’da, Arapça ve Farsça yanında, Fransızca da öğrenme şansı buldu. Şam Emeviyye Medresesinde öğrenimini tamamladı. İlerleyen zamanlarında Almanca, İngilizce ve Rumca dillerine de hakim olmuştur. Şam’da Meclis-i Kebir Kalemi’nde çalıştı. İstanbul’a döndüğünde Babıali Tercüme Odası’nda Arapça ve Farsça tercümanı oldu. Tercüme odasında görevliyken farklı çevrelerden entelektüeller ile tanışarak fikri derinlik ve sosyal statü elde etmiştir. Gelibolu Asakir-i Muavine (yardımcı milis asker) Komisyonu başkatipliği görevinde bulunmuştur. Tercüme Odası’nda tanıştıklarından Mekatib-i Umumiyye Nazırı (vakıf okullarından sorumlu) Ahmed Kemal Paşa, Berlin Sefiri olduğunda kendisini katip olarak yanında götürmüştür. Burada başkatipliğe de yükselmiştir. Ahmed Kemal Paşa’nın konağında bulunmak, ona hem kültürel birikim kazandırmış, hem de üst düzey devlet adamları ile tanışarak yükselmesini sağlamıştır. Berlin’de Batı Aydınlanmasını sağlamış düşünürlerin eserlerine ulaştı, Üniversitelerdeki halka açık felsefe, hukuk ve siyaset derslerini takip edebildi. Meclis-i Kebir Maarif reisliği, Tahran sefirliği (elçi), 3 farklı dönem toplam 9 yıl süren Maarif Nazırlığı (milli eğitim bakanlığı) gibi görevlerde bulundu. Düşüncelerini ortaya koyacağı, Türkiye’nin ilk popüler bilim dergisi Mecmua-i Fünun’u yayımladı. Toplumu bir şahsiyet olarak görerek “heyet-i içtimaiye” tabirini ilk kullanan odur. Yeniliklere uyum sağlamayı geciktiren toplumsal adetleri “görenek belası” olarak ilk o tanımlamıştır. İnsan hakları,, terakki, hürriyet, sosyalizm, komünizm,, meşrutiyet, cumhuriyet ve demokrasi gibi siyasi literatürü tanıtmış ve kendi toplumu için geçerliliklerini irdelemiştir. Düşüncesi terakkici, hürriyetçi, medeniyetçi ve asrilik yanlısıdır. Hürriyeti her türlü gelişmenin temeli saymaktadır. Montesquieu, John Stuart Mill, Marquis de Mirabeau etkilendiği düşünürlerdir. Bilimin entelektüel yararı yanında, pratik tarafını, sanayideki uygulamalarını örneklerle anlatmaya çalışmıştır. “Ehemmiyet-i Terbiye-i Sıbyan” isimli makalesi Türkiye’deki ilk modern pedagoji denemesi kabul edilir. Arap harflerinin ıslahı meselesi ilk onun bakanlığı döneminde gündeme gelmiştir. Batı eğitim sistemi ile yaptığı kıyaslamalarla, ülkemizde çocuklara anlamadıkları pek çok şeyin ezberletildiğini, bunları düzeltmek için öğretmen yetiştirilmesi, çocukların Türkçeyi kolaylıkla okuyup yazabilecekleri programların uygulanmasını teklif etmiş, eğitimde dayak gibi şiddet araçlarını reddetmiştir. Tanzimat’la başlayan ıslahat hareketlerinin başarılı olabilmesi için halk eğitimine önem verilmesi gerektiğini savunmuştur. Kız çocuklarının da eğitilmesi gerektiği düşüncesini eğitim bakanlığı döneminde açtığı kız mektepleri ile icraatına yansıtmıştır. Bünyesinde kütüphane ve kıraathane barındıran Cemiyyet-i İlmiyye-i Osmaniye’yi kurmuştur. Böylece milli kütüphane kazandırma girişiminin öncüsü olmuştur. Bakanlığında ilk kütüphane yönetmeliğini hazırlatmıştır. Dâstân-ı Âl-i Osmân (Osmanlı Tarihi), Hikmet-i Hukūk (Hukuk Ders Notları), Telhîs-i Hikmet-i Hukūk, Medhal-i İlm-i Hukūk, İlm-i Servet (Serbest Piyasa Ekonomisi), Târîh-i Hükemâ-i Yûnân (Yunan Felsefe Tarihi), Terkibibend (eğitimin önemine dair yazıları), Muhâverât-ı Hikemiyye (Volteire ve Fenelon’dan felsefi çeviriler) isimli basılı eserleri vardır. Kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi Münif Paşa Konağı 1908-1918 yılları arasında İttihat ve Terakki Fırkası'nın genel merkezi, 1924-1971 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi merkezi olarak kullanıldı.

Pembe Konak veya Kırmızı Konak veya Merkezi Umumi; İstanbul Suriçinde Cağaloğlu Türkocağı Caddesine cepheli olarak inşa edilmiştir. Köşkün bulunduğu semt Yanıksaraylar olarak anılır. Yapı eski Maarif Nazırlarından Münif Paşa tarafından yaptırılmıştır. Döneminin aydın ve kültürel birikimlerine sahip olan Münif Paşa üç defa Maarif Nazırlığı yapmıştır. Münif Paşa'nın toplam 8 lisan konuştuğu ve Voltaire, Rousseau, eski Yunan filozofları dahil bir çok felsefi, ilmi ve edebi tercümeler yaptığı bilinmektedir. Çok yönlü bir aydın olan Paşa, üç kere Maarif Nazırı ve bir kere de Ticaret Nazırı olarak Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamit devirlerinde devlette önemli görevlerde bulunmuştur. Münif Paşa 1910 yılında vefat etmiştir. .

Burası İttihat ve Terakki Cemiyetinin genel merkezidir

Neden restore edilmiyo, tarihi eserlerin neden degeri yok bu ülkede ???cok üzüldüm

Bahçesi otopark olarak kullanılıyordu. 2019'da yıkıldı.